‘İnsansız tank üreteceğiz’

0
30

Konuşmasından satır başları:
İnsanlık tarih boyunca daha iyi bir hayatın arayışı içerisinde olmuştur. Günümüzde de toplumlar arasında kalkınma yarışı büyük bir rekabet içerisinde devam etmektedir. Biz de milletimizin karşısına çıkarken kaynak Türkiye demiştik. 15 yıllık iktidarımız boyunca elde ettiğimiz kalkınmalar tüm Cumhuriyet tarihimizin kat be kat üzerine çıkmıştır.

 Bizim için amaçlarımıza ulaşmanın en önemli aracı planlamadır. Planlama doğru işi yapmak ve işi doğru yapmak demektir. Bunun için önceliklerimizi doğru bir şekilde planlamamız gerekiyor. Kendi geleceğini planlamayan milletlerin başkalarının planlarının parçası olduğuna inanıyorum. Kalkınmayı sadece iktidasi alanla sınırlamıyor; sosyal ve manevi kalkınmayı da destekliyoruz. 

 “Yoksulluğun tanımı değişti”
Ülkemizde artık yoksulluğun, gelir adaletsizliğinin tanımı değişti. Bugün artık yoksulluk ekmek bulamamak değil belirli bir refah seviyesinin altında kalmak demektir. Bir taraftan sanayileşmenin gerektirdiği enerji yatırımlarını yaparken bir yandan da ülkemizin doğal kaynaklarını geliştirmeye çalışıyoruz. Satınalma gücü paritesine göre kişi başına gelirde 2002’de AB ortalamasının yüzde 37’sinden yüzde 60’a kadar çıktık. Nereden nereye…
Kişibaşı milli gelirimizi 11 bin dolar seviyesine ulaştırmış olmamız tarihi bir başarıdır.   2002 yılında 236 milyar dolar olan milli gelirimizi 2016 yılında 863 milyar dolara çıkardık. son 10 yılda 8.3 milyon ilave istihdam oluşturduk. Yüzde 11,3 olan bütçe açığını, 2017 yılında yüzde 1.5 seviyesine düşürdük. 
2002 yılında yüzde 72’ye ulaşan kamu stokunun milli gelire oranını 2016 yılında yüzde 28’e kadar düşürdük. 2002 yılında ihracatımız 36 milyar dolardı, 2016 yılında 157 milyar doları aşmış vaziyette.

 “Muhalefet bunu anlamaz”
Çıkmış diyor ki nerede bunun kaynağı diyor. Napacaksın kaynağı? Cebimizden bir kuruş çıkmadan biz bu yatırımı yaptırıyoruz. Bazılarından da gelirimizi alıyoruz. Buna kaynakların çeşitlendirilmesi denir. Bunu muhalefet anlamıyor. 
Ulaştırma yatırımlarımıza uzakları yakın ettik. 2002’de 6 bin 100 km olan bölünmüş yolu biz 26 bin km’ye çıkardık.

 “Bu yılın sonuna kadar her yere doğalgaz”
Bizim analarımız neler çekti ya, benim anam 5 kat apartmanın altından kömürü taşırdı. Bir odada soba onun dışında başka bir şey yok. Biz bunları yaşadık. Ama şimdi bakıyorsun doğalgazla düğmeye bas dairenin tamamı ısınsın. Modern olmak bu ya. Lafla modern olmak yok, yaşam tarzına yansıtmaktır modern olmak. Bu yılın sonuna kadar tüm illerimize doğalgaz ulaştırmayı planlıyoruz.
Yerli silah
Şu anda Afrin’de zırhlı taşıyıcılarımız var ya, bunların neredeyse tamamı artık yerli. Bunu biz kendimiz üretiyor olmasaydık bir tane insansız hava aracımız düşse şimdi ne yapacağız diye düşünürdük. Şimdi isterseniz düşünün. İkincisi de var, üçüncüsü de var, dördüncüsü de var. Bir helikopterimiz düştü, iki pilotumuz hayatını kaybetti. Çok üzüldük tabi.

İnsansız tanklar da üreteceğiz
Biz neden bazı şartlarda da SİHA’ları uçurmuyoruz? Uçuralım, vururlarsa o düşsünler. Yakabilirler. Şimdi öyle bir yere gelmemiz lazım ki bizim insansız tankları da üretmemiz lazım. Bunları da yapacağız. 
Eğitim 
Eğitim ve sağlık hizmetlerine erişimi önemli ölçüde artırdık. 2017 yılında derslik sayısı 683 bine ulaştı. Şu anda bu salonun içinde yüzde 60-70’i 75 kişilik sınıflarda okumuştur. Ama şimdi ortalaması ne biliyor musunuz, 23. Bakınız nereden nereye geldik. 75 kişilik bir sınıfta eğitim öğretim 23 kişilik sınıfta öğretim. Nitelikli öğretmen sayımızı da artırmaya çalışıyoruz. Yüksek eğitimdeki okullaşma oranı yüzde 40’a çıktı. 
 İstiyoruz ki öğrencilerimizin Anadolu’nun değişik illerinde konaklamada zorluk çekmesinler. Hatta evlerde değil, yurtlarda kalsınlar. Yurt hayatının öğrencilere kazandırdığı çok pozitif şeyler var. Ben ortaöğretimde yurt hayatı yaşadım. 
 
“Doğumlara önem vermemiz lazım”
Dünyamız giderek daha hızlı değişim yaşıyor. Teknolojik ve ekonomik gelişmeler, siyasi oluşumları da hızlandırıyoruz. 2033 hedeflerimiz daha sonraki vizyonlarımıza ulaşma bakımından bir sıçrama noktasında olacaktır. En az 3 çocuk derken bunu, genç nüfusumuzun yaşlanmaması için diyorum. Ki biliyorsunuz ekonominin kaynağı insandır.