Index’in 2017 satış hedefi 5,3 milyar lira

0
35

Index Grup Şirketleri İcra Kurulu Üyesi Salih Baş, grup şirketleri olarak geçen yıl yüzde 8 büyüme ile net satışlarını 4,3 milyar liraya çıkardıklarını, 2017 hedeflerinin ise 5,3 milyar lira olduğunu bildirdi. 

Salih Baş, teknoloji ürünleri alanında faaliyet gösteren 3’ü halka açık, toplam 7 şirketi bünyesinde bulunduran Index Grup’un 2016 mali sonuçlarının açıklandığı toplantıda yaptığı konuşmada, grup olarak bu yıl odaklarında yurt dışına açılımın olacağını, özellikle yurt dışı açılım ile ilgili planlara ağırlık vereceklerini söyledi. 

Türkiye’nin en büyük katma değerli distribütörü olma hedefi doğrultusunda ileride daha büyük başarılara imza atmak için Index Grup olarak geçen yıl yeni bir yapılanmaya gittiklerini belirten Baş, şunları kaydetti: 

“Yeni yapılanma kapsamında, şirketlerimizden İndeks Bilgisayar bünyesindeki tüm katma değerli ürün gruplarına ait distribütörlük kontratları yine grup şirketimiz Artım Bilişim’e devredilirken, katma değerli ürünlerimizi Artım Bilişim üzerinden Orta Asya ülkelerine götürme kararı aldık. Artım Bilişim ile başladığımız bu yeni açılım, yurt dışındaki tecrübelerimizi artırmakla kalmayacak, aynı zamanda 2023’te teknoloji kulvarında Avrupa’nın en büyük 5 teknoloji distribütöründen biri olma yolunda bize büyük bir motivasyon kaynağı da olacaktır.” 

Geçen yılın başında yazılım ve teknoloji altyapılarını değiştirdiklerini, bilişim teknolojileri, telekom ve lojistik sektörlerine yönelik yatırımlarının katkısıyla net satışlarını ve net karlarını artırdıklarını ifade eden Baş, 2016’nın sektör açısından zor geçen bir yıl olmasına karşın büyüme hedeflerini tutturduklarını söyledi. 
Baş, grup şirketleri olarak geçen yıl yüzde 8 büyüme gerçekleştirerek net satışlarını 4,3 milyar liraya çıkardıklarını, 2017 hedeflerinin ise 5,3 milyar lira olduğunu bildirdi.

“Sanayi 4.0 dünyada çok ciddi bir rekabet başlattı”
Index Grup Şirketleri Yönetim Kurulu Başkanı Erol Bilecik de son dönemde dünyayı etkisine alan sanayi 4.0, dijital dönüşüm, girişimcilik ve sürdürülebilirlik konularının tamamının merkezinde bilişim teknolojilerinin bulunduğunu, var olmakla başarılı olmak arasında ince bir çizgi olduğunu söyledi.

Bilecik, kurumları “değişimi yaşayan ve yönetenler” ile “değişimleri yalnızca izleyen ve tarih kitaplarından takip edenler” olarak ikiye ayırmanın mümkün olacağını belirterek, şunları kaydetti:

“Şimdi tarihin gerçekten de çok ayrıcalıklı bir noktasındayız. Zira bu seferki devrimi, yalnızca tarih kitaplarından takip etmiyoruz, bilfiil onun içerisinde yaşıyoruz. Yani 4. sanayi devrimi ya da markalaşmış adıyla Sanayi 4.0’ı. Küresel rekabet gücünün yeni belirleyici alanı olan dijital dönüşüm sürecini salt ekonomik veya teknoloji boyutlarıyla değil, sosyal unsurları da merkezi konumda dikkate alan bir yaklaşımla ele almalıyız. Sanayi 4.0, ulaştığı boyutlar ve sağladığı faydalar itibarıyla görmezden gelinemeyecek seviyelere ulaşan bir devrim.”
Merkezinde dijital dönüşüm, katma değer, Ar-Ge, inovasyon ve akıllı teknolojilerin olduğu devrimin dünyada çok ciddi bir rekabet başlattığını ifade eden Bilecik, sanayi süreçlerinde etkinliği artıran bulut servisleri ve veri analitiğinin yanı sıra akıllı bağlantılı makinelerin 2030 yılı itibarıyla Avrupa’nın GSYH’sine 2 trilyon avroyu aşan katkı yapmasının beklendiğini kaydetti.

Bilecik, International Telecommunication Union (ITU) 2016 raporuna göre, dünya genelinde 7 milyar insanın mobil ağlarla kapsanmış bölgelerde yaşadığını, bununla birlikte dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 53’ünün henüz internet kullanmadığını, bu oranın Afrika’da yüzde 75’lere çıktığını, Avrupa kıtasında ise yüzde 21 seviyesinde bulunduğunu kaydetti. 

Rakamlara bakıldığında yapılacak daha çok iş olduğunu ifade eden Bilecik, şöyle devam etti: 

“Ülkemize dönüp baktığımızda rakamlar şüphesiz daha olumlu gözüküyor. 0-9 yaş nüfus ve M2M (Makineler arası iletişim) kullanıcıları hariç tutulduğunda ise mobil penetrasyon oranı yüzde 107 seviyesinde ki bu da vatandaşlarımızın ortalama olarak en az bir mobil telefon hattına sahip olduğunu gösteriyor. Birçok sektörü yatay kesen bilgi teknolojileri ve dijitalleşmenin çeşitli yönlerinin, çeşitli bakanlıkların sorumluluk alanına girdiği hepimizin malumu. Konunun üst düzeyde sahiplenilmesi sektörün gelişimine önemli katkı sağlayacaktır. “