IMF: Küresel politik ajandanın ilk sırasında istihdam var

    0
    19

    IMF’nin bugün açıklanan Küresel Mali Gözlem Raporu’nda geçtiğimiz son 6 ayda düşük faiz oranları ve tahvil piyasasındaki volatilitenin baskı altına girmesine bağlı olarak pek çok ülkede kamu finansmanı üzerindeki baskıların azaldığı, bununla birlikte mali kırılganlıkların devam etmekte olduğu ve yeni risklerin de filizlendiği ifade edildi.
     
    “Gelişmiş ekonomilerde yapısal açıkları düşürmeye yönelik görülen çabaların azalması ekonomik faaliyetleri desteklemeye yönelik memnuniyet verici bir destek sağladı” denilen IMF Raporu’nda son 5 yıllık sürede mali çabaların borçların GSYIH’a oranına istikrar getirdiğini vurguladı. Bununla birlikte içinde bulunduğumuz 10 yıllık sürenin sonunda yani 2020 yılından sonra dahi bu oranın yüzde 100 seviyesinin üzerinde olmasının beklendiğine dikkat çekildi.
     
    IMF, borçları düşürmeye yönelik çabaların sürmesinin ve borçların daha güvenli seviyelere düşürülmesinin ve böylece bir mali tampon oluşturulmasının önemli olduğunu belirterek, zayıf toparlanma ve ısrarcı bir düşük enflasyon riski ile reform sürecindeki yorgunluğun mali politikaların dengesini bir yandan mali sürdürülebilirlik ve bir yandan da büyüme ve istihdamı güçlendirecek ince bir ayarda tutulmasını gerektirdiğini dile getirdi.
     
    IMF’nin raporu şöyle sürdü: “Gelişmekte olan ekonomilerde borç oranları ve açıklar genel olarak ılımlı seviyede seyrediyor. Bununla birlikte ortalama seviyeler halen kriz öncesinin üzerinde bulunuyor. Daha sıkı mali koşullar ve daha düşük büyüme sonucunda bulaşma riski artıyor ve yeni bir manevra alanı oluşturulması gerekiyor. Ayrıca mali çalışma çerçevesinin güçlendirilmesi ve hükümetlerin faaliyetlerinden kaynaklanan risklerin daha iyi yönetilebilmesi için bu politika alanına ihtiyaç bulunuyor. Zorlu mali koşullarla karşı karşıya kalan ülkeler arasında erken dönemlerde mali önlemler almış olan ülkeler bunun rahatlığını yaşıyor.
     
    Düşük gelirli gelişen ülkelerde, borç oranları birkaç olayda önemli ölçüde artmış olsa da mali riskler genel olarak ılımlı. Son dönemde yaşanan Ebola paniği bu hastalıktan etkilenen ülkelerde bütçe dengelerini olumsuz etkiledi.
     
    Küresel finansal piyasalara yeni yeni erişim sağlamakta olan düşük gelirli gelişen ülkeler açısından veri politikaları yolu ile gelirlerin mobilizasyonunun sağlanması ve yönetimsel reformlar ayrıca özelleştirmenin dikkatli bir şekilde hızlandırılması mali yönetimin güçlendirilmesi açısından anahtar önemde politikalar olarak beliriyor.
    Mali politikalar yolu ile istihdam için daha fazlası yapılabilir mi?
     
    Küresel politik ajandanın en üstünde istihdamı artırmak yer alıyor. Yüksek ve ısrarcı düzeydeki işsizlik daha geniş politik karşılık için bir çağrı niteliğinde ve diğer ekonomik politikaları ile birlikte istihdam piyasası reformu gerektiriyor.
     
    Mali politikalar tek başına kapsamlı bir reform sağlayamazsa da bazı yollarla istihdam piyasalarını destekleyebilir.
     
    İlk olarak mali koşulların tasarlanması istihdam piyasalarından alınacak sonuç açısından önem taşıyor. Büyüme ve istihdam üzerinde etki yaratmak için harcamaları esas alan önlemler gelirleri artırmaya yönelik önlemlere tercih edilip edilmemesi konusunda literatürde net bir sonuç yok. Bizim çalışmalarımız harcamaları esas alan önlemlerin gelişmiş ekonomilerde istihdam üzerinde normal zamanlarda daha az olumsuz etkilerde bulunduğunu gösteriyor. Ancak resesyon dönemlerinde bunun tersinin olduğu gözleniyor. Gelişmekte olan ekonomilerde harcama tabanlı düzenlemeler istihdam üzerinde daha olumsuz etkilerde bulunuyor.
     
    İkinci olarak belirsiz koşullar altında mali duruş sayesinde istihdam piyasaları reformu için zaman satın alınamayabilir. İstihdam piyasaları reformları bazen önemli mali yatırımlar getirebilir. Bunlar direk (istihdam vergileri kesintileri) ya da dolaylı şekilde olabilir.
     
    Üçüncü olarak istihdam vergilerini düşürmek gelişmiş ekonomilerde istihdam üzerinde ciddi pozitif etkiler getirebilir. Ancak çok zaman bunun vergiler açısından maliyeti çok yüksek olabilir. Maliyetler bazı özel gruplar için yapılacak vergi indirimleri ile azaltılabilir.
     
    Son olarak bazı ülkelerde istihdam yaşını gençleştirme yoluna gidilebilir ve hedeflenmiş emeklilik reformları önlemleri alınabilir.