HSBC oyunu tüm sahaya yayıyor

0
101

HSBC Grubu, 2016 yılının ilk aylarında Türkiye’deki iştirakini satmaktan vazgeçerek, kurumsal ve yatırım bankacılığı alanında müşterilerine daha odaklı hizmet vermeyi amaçladığını açıklamıştı. Bu açıklamanın ardından daha önce iki farklı çatı altında sunulan kurumsal bankacılık ve yatırım bankacılığı birimleri tek çatı altında toplanarak diğer bankalardan farklı bir model hayata geçirildi. Hatta Türkiye’deki modelin başarılı olduğu görülünce HSBC Almanya’da da uygulanmaya başlanmış.

Küresel Bankacılık ve Yatırım Bankacılığı Genel Müdür Yardımcısı Hulusi Horozoğlu, yeni yapılanmayla birlikte HSBC Türkiye Kurumsal Bankacılık ve Yatırım Bankacılığı Genel Müdür Yardımcısı olarak atandı. Böylece, kurumsal bankacılık, yatırım bankacılığı, küresel bankacılık, uluslararası kuruluşlar, finansal kurumlar grubu, nakit yönetimi, dış ticaret finansmanı ve faktoring gibi alanlar Horozoğlu’nun sorumluluğuna verildi. Bu yeni yapılanma HSBC Türkiye’nin iş yapış süreçlerini hızlandırmış ve bir dinamizm getirmiş. Hulusi Horozoğlu, sahada adım atmadık yer bırakmayacaklarını söylüyor.

Bankanın İstanbul’da genel müdürlük ve Avrupa kurumsal şubesi dışında İzmir ve Ankara’da da birer kurumsal şubesi bulunuyor. Horozoğlu, yabancı kökenli bankalar arasında İzmir’de kurumsal şubesi olan tek banka olduklarına dikkat çekiyor.

Öte yandan, kurumsal müşterilere ve yatırım bankacılığına odaklanacak olan HSBC, bireysel bankacılıkta daha sürdürülebilir ve kârlı bir yapı oluşturmak amacıyla bazı şubelerini kapatıyor. Türkiye Bankalar Birliği verilerine göre, Haziran 2015’te toplam 291 şubesi bulanan bankanın Haziran 2016’da şube sayısının 191’e indiği görülüyor. Ancak, kurumsal şube sayısında bir değişiklik yapılmamış, aksine bu şubelere yeni eleman alımları olmuş. Bu da bankanın konsantrasyonunu gösteriyor.
 
MEYVELER TOPLANIYOR
Yeni yapılanmalarının meyvelerini almaya başladıklarına dikkat çeken Hulusi Horozoğlu, bu yıl olumsuz gelişmelere rağmen, bütün iş kollarında hedefledikleri büyüme oranlarını yakaladıklarını söylüyor. Banka bu yıl yatırım bankacılığı tarafında 8 milyar dolarlık bir finansman işlemine aracılık yaptı. Bunun 2 milyar dolara yakını sendikasyon ve kulüp kredilerinden oluştu. Ayrıca, eurobond ve sukuk ihraçları da gerçekleştirildi. Örneğin, Hazine’nin bu yılın başında gerçekleştirdiği sukuk ihracının düzenlemesini HSBC yaptı. Yine Hazine’nin 15 Temmuz sonrasında gerçekleştirdiği sukuk ihracının da lider düzenleyici bankalardan biri oldu. Bu yıl Koç Holding’in eurobond ihracında da eş düzenleyici banka olarak yer aldı. Horozoğlu, eurobond piyasasında yüzde 10’un üzerinde pazar payları olduğunu söylüyor. 2017 yılında da aynı büyümeyi devam ettirmek istediklerini belirtiyor.

Öte yandan, bu yıl şirket birleşme, satın alma ve halka arzlar açısından ise konjonktürün de etkisiyle sakin geçtiği görülüyor. Şirket satın alma, birleşme ve halka arzlarda ise 2017 yılında ekonomideki gelişmelere göre bir hareketlenme olabileceğini kaydediliyor. Horozoğlu’na göre, 2017 yılında piyasalardaki koşullar daha normalize olacak. Bu da eurobond ve sukuk piyasasını tekrar hareketlendirebilir.

Horozoğlu geçtiğimiz yıllarda da başarılı işlere imza attıklarını hatırlatarak, “Yıldız Holding’in United Biscuits’i satın almasında hem yabancı banka danışmanlığını yaptık hem de finansman tarafındaydık. Yine Yıldız Holding şirketlerinden Ak Gıda’nın Fransız gıda devi Groupe Lactalis’e satışının tek uluslararası danışmanı bizdik. Avivasa’nın son altı yılın en büyük halka arz işleminde global koordinatör olarak çalıştık” diyor.
Kurumsal ve yatırım bankacılığında lider olduklarını belirten Horozoğlu, önümüzdeki dönemde global olarak güçlü oldukları dış ticaret finansmanı, nakit yönetimi ve menkul kıymet saklama gibi alanlarda da lider konuma gelmek istediklerini kaydediyor. Bunu “Oyunu tüm sahaya yayıyoruz” diye tanımlayan Horozoğlu, tüm müşterilerini desteklemeye devam edeceklerini söylüyor. 
 
YURTDIŞINDA DA DESTEK
Türk şirketlerinin yurtdışı operasyonlarının olduğu yerlerde HSBC şubelerinin de olduğunu hatırlatan Horozoğlu, yurtdışındaki şirketlere nakit yönetimi ve dış ticaret finansmanı konusunda HSBC’nin küresel ağını da kullanarak destek olduklarını belirtiyor.

2016 yılı belirsizliklerin ve olağanüstü olayların fazla olduğu bir yıldı. Bu ortamda hiçbir zaman topu yere bırakmadan oynamaya devam ettiklerini vurgulayan Horozoğlu, “Hem müşterilerimize hizmet hem ülke ekonomisine katkıyı sürdürdük. Önümüzdeki sene de buna devam edeceğiz” diyor. HSBC’nin yatırımcılarla gerçekleştirdiği toplantıları da artırmış durumda. Özellikle 15 Temmuz sonrasında sık sık yatırımcılarla biraraya gelen banka yetkilileri, yabancı yatırımcılara Türkiye ile ilgili gelişmeler konusunda da bilgilendirmeler yapmış. 
Jeopolitik risklerin sektöre etkisi konusunda ise Horozoğlu, bu risklerin uzun süredir bulunduğunu hatırlatarak, son dönemde gelişmekte olan piyasalara göre negatif ayrışsa da Türkiye ekonomisinin temellerinin kuvvetli olduğunu söylüyor. Global birtakım gelişmelerin kur ve hisse senedi piyasasında kısa vadeli etkisinin olmasının ise doğal olduğunu belirtiyor. Kur hareketlerinin bankacılık sektörü ve şirketler üzerindeki etkilerine de değinen Horozoğlu, “Kurlardaki artış açık pozisyonu olan şirketlerin bilançolarını etkileyebilir. Bankacılık sektörüne etkisi açısından da döviz kredisi kullanmış şirketlerin geri ödemeleri etkilenebilir. Bu da takipteki alacaklara yansıyabilir” diyor.