Her çalışana BES gün sayıyor

0
36

Tasarruf oranlarını yükselterek cari açığın finansmanına katkıda bulunmak için bireysel emeklilik sistemini (BES) kaldıraç olarak kullanmaya karar veren hükümet, devlet katkısı ile 2 milyon yeni kişiyi sisteme çekmeyi başardı. Şimdi de otomatik katılım uygulaması ile bir üst seviyeyi zorluyor. Otomatik katılımda işe yeni başlayan her çalışana işvereni bireysel emeklilik poliçesi yapacak. Geçen yıl otomatik katılımın pilot uygulaması ile işverenlerin sisteme katılabilmesi için destek verilmesi ve çalışanlarla ilgili hakların netleştirilmesi gerekliliğini ortaya çıkardı.
 
Türkiye’de 65 yaş üstü nüfusun oranının yüzde 8,2 olduğunu, bunun 2023’te yüzde 10,2’ye çıkmasının öngörüldüğünü hatırlatan Emeklilik Gözetim Merkezi Yönetim Kurulu Üyesi ve Vakıf Emeklilik Genel Müdürü Mehmet Bostan, “Nüfus giderek yaşlanıyor. Öte yandan, tasarruf oranlarımız da düşük. Dolayısıyla, acilen bu durumu düzeltmemiz gerekiyor. Harcadığımızdan daha fazla tasarruf yapmalıyız” diyor.
 
Türkiye’de şu anda yüzde 14 civarında olan tasarrufların GSMH’ye oranının 2018 yılında yüzde 19’a yükseltilmesi hedefleniyor. Tasarruf oranlarının artırılmasında en önemli katkının bireysel emeklilikten gelmesi beklenirken, sektör hükümet tarafından destekleniyor ve yeni uygulamalarla büyütülmesi planlanıyor.
 
Şu anda sistemde üye sayısı 5 milyon 179 bin kişiyi aşarken, toplanan fon tutarı 35,9 milyar TL oldu. Devletin kişiler adına yaptığı ödeme de 3,2 milyar TL’yi buluyor. Bu verilerle, katılımcıların ortalama tahmini fon tutarının ise yaklaşık 7 bin TL olduğu görülüyor. Kişilere emeklilik dönemlerinde “ek bir gelir” vermeyi hedefleyen sistemde, kişi başı ortalama fon tutarına bakıldığında sektördeki birikimlerin daha hızlı artmasına ihtiyaç olduğu ortaya çıkıyor. Bu nedenle sektörün en önemli gündemini hem getiri oranlarının artırılması hem de sistemin yaygınlaştırılması oluşturuyor.
 
Mehmet Bostan’a göre, devlet katkısı uygulamasıyla hızlı bir büyüme ivmesi yakalayan sistem önümüzdeki dönemde tabana işveren katkılı planlarla yayılacak. Bunun için ise sektörün gündeminde otomatik katılım (auto enrollment) bulunuyor. Geçtiğimiz yıl sektörde faaliyet gösteren beş şirketle bunun pilot uygulaması yapıldı. Yani, işe yeni başlayan çalışanlar bireysel emeklilik sistemine üye oldu ve işverenler de onlar adına ödemede bulundu. Uygulamada, sisteme katılım isteğe bağlıydı. Amaç, çalışanların ve işverenlerin sisteme bakışını görmek, aksaklıkları tespit etmekti.
 
Şirketlerden edinilen bilgilere göre, işverenler çalışanları adına sisteme katılmaya şu anda pek de istekli değil. Bunu maliyet olarak görüyorlar. Ayrıca, işverenlerin ödediği parayı çalışanın hak edişi konusunda da bir düzenlemeye ihtiyaç var. Mevcut uygulamada, şirket ile çalışan arasında imzalanan sözleşme ile bu belirleniyor. Şirketlerin çoğu, çalışanın ödedikleri parayı hak etmesi için en az üç yıl birlikte çalışmayı ön koşul olarak koyuyor.
 
Otomatik katılımın pilot uygulamasının sonuçlarını Hazine ile paylaşan şirketler, şimdi bu konudaki düzenlemelerin yapılmasını bekliyor. Hazine’nin yapacağı çalışma sonuçlandığında, önümüzdeki dönemde belirlenen kriterlere uyan ve işe yeni başlayan kişilere, işvereni bireysel emeklilik sözleşmesi de yapacak.
 
Şu anda sistemdeki 5,1 milyon kişinin yüzde 6,84’ü işveren katkılı planlara dahil. Yani, işverenler bu kişiler adına sisteme para ödüyor. Bunlar zorunlu değil, gönüllülük esasıyla yapılmış poliçeler. Otomatik katılımın pilot uygulamasını Mehmet Bostan şöyle değerlendiriyor: “Şirketlerin çalışanları adına ödeyecekleri katkı payının finanse edilmesi konusunda tereddütleri var. Bunları bertaraf etmek için uygulamaya katılacak işverenlere net katkı sağlayacak avantajlar verilmesi faydalı olabilir. Öte yandan, otomatik katılımın en az kaç çalışanı bulunan işletmelerde uygulanacağı önem arz ediyor. Bir de işin operasyon kısmı önemli. Şirketler, işveren sözleşmelerinin nasıl uygulanacağı konusunda bilgi sahibi değiller. İşlemlerin SGK kaydı kadar kolay olması gerekiyor.” Bostan, bir diğer önemli konunun da sisteme katılan çalışanların seçeceği ürünler olduğunu belirtiyor. Kişilerin yaşı, alabileceği riske göre fon tercihleri yapılabiliyor.
 
Sektörün 2013 yılında devreye alınan devlet katkısı uygulamasıyla önemli bir seviyeye çıktığını vurgulayan Bostan, otomatik katılımın sektörü farklı bir düzleme yükselteceğini kaydediyor. Otomatik katılımda sektör İngiltere örneğini inceliyor. Bostan, İngiltere’nin bu sisteme 2012 yılında başladığını ve kademeli olarak 2018 yılında geçişi tamamlayacağını, Türkiye’de ise geçişin kademeli olabileceğini belirtiyor. Tasarrufların artmasına destek sağlayacak sistemin bireylerin yaşam kalitesini de artıracağını vurgulayan Bostan, “Bu konuda şirketlerin de elini taşın altına koyması gerekiyor” diyor.
 
Bostan, sektörün üzerinde çalıştığı bir diğer konunun da irat adı verilen yıllık gelir sigortaları olduğunu belirtiyor. Şu anda, sistemde 16 bin 421 kişi emeklilik hakkı elde etti. Ancak, bu kişilerin bir kısmı birikmiş parasını alıp sistemden ayrılırken, birçoğu da sistemde kalmaya devam ediyor.
 
Henüz emeklilik şirketleri kişilere ömür boyu maaş veremiyor. Ömür boyu maaşın nasıl verileceği konusundaki çalışmalar da netleştiğinde şirketler, bunu emeklilikleri gelmiş kişilere sunabilecek.
 
Sisteme üye olanların yüzde 34’ünü 35-44 yaş aralığındaki kişiler oluşturuyor. Ağırlıklı olarak gençlerin sistemde olduğuna dikkat çeken Mehmet Bostan, bu kişilerin en az 20 yıl sistemde kalacağını hatırlatıyor. Ancak, kişiler yatırım tercihleri konusunda oldukça muhafazakar. Bostan, emeklilik fonlarındaki yatırımların yüzde 54’ünün tahvil/bonoda, yüzde 13,26’sının ise hisse senedinde olduğunu söylüyor. Bu oran OECD ülkelerinde ortalama yüzde 40’larda bulunuyor. Bireysel emeklilik sisteminin uzun vadeli bir yatırım olduğuna dikkati çeken Bostan, kişilerin daha iyi getiriler için fonlarda hisse senedi oranlarını artırması gerektiğini vurguluyor. Ayrıca, getirilere de günlük veya aylık değil uzun vadelerle bakılmasını öneren Mehmet Bostan, “Fon getirilerinde bir algı sorunu var. Getirileri piyasalardaki dalgalanmalara göre değerlendirmemek gerekiyor” diyor.
 
Üçüncü köprü ve yeni havalimanı projelerinin tahvillerinin çıkması durumunda bunun emeklilik fonları için iyi bir yatırım alternatifi olabileceğini söyleyen Bostan, bunun fon getirilerini de pozitif etkileyeceğini kaydediyor. Geçtiğimiz yıl emeklilik fonlarının yüzde 43 oranında büyüdüğünü anlatan Bostan, “Sektörün bu yıl daha hareketli olmasını öngörüyoruz. Otomatik katılım uygulamasının başlamasıyla birlikte bireysel emeklilik sistemi algısı güçlenecek ve sektör daha da büyüyecek” diyor. Böylece sektör, 2023’te 12 milyonu aşan kişiye ve 400 milyar TL’lik bir fon tutarı hedefine odaklanacak.
 
BES’TE son durum
Fon tutarı        35,9 milyar TL
Üye sayısı       5,1 milyon
Devlet katkısı 3,2 milyar TL
Kaynak: EGM
 
BES’te yaş dağılımı (%)
35-44 yaş        33,91
25-34 yaş        33,00
45-55 yaş        20,78
56 yaş üzeri     6,01
25 yaş altı       6,30
Kaynak: EGM