Hayatının aşkını Happn’da buldu

0
152

RAPPAPORT’U GÜLDÜREN ve happn’ı kurarken kendisine ders olan bir karikatür tanışmamız için iyi bir başlangıç oluşturuyor. happn Kurucusu ve CEO’su Didier Rappaport, daha önce defalarca geldiği İstanbul’da Vogue’un Dolmabahçe Sarayı’na bakan masada karikatürü anlatıyor. “Bir cenaze töreninde mezarlıktaki tabutun başında sadece iki kişi duruyor” diyor Rappaport, “Biri diğerine, ‘biliyor musun, onun Facebook’ta binlerce arkadaşı var’ diyor”

Rappaport, yeni nesil insan ilişkileri konusunda tam bir uzman. “Bağlantılarınızın sayısı arttığında etkileşiminiz azalıyor. Ancak ben de kendi kişisel hayatımda bazı ağlarda yer almaktan hoşlanıyorum çünkü bu başka insanların yaptıklarından haberdar olmamı sağlıyor” diyor. Rappaport her akşam uyumadan önce Facebook’taki binlerce arkadaşının yer aldığı akışa bakıyor. Bu “tanışmak istenecek kadar ilgi çekici arkadaşların” birçoğu ile iş ya da hobi tarafında birşeyler paylaştığı için ilişkileri sürüyor. Bu ilişkiler, haber okuma alışkanlıkları konusunda Rappaport’u etkilemiş. Daha önce çok sayıda gazete ve dergi okuyan Rappaport, bu şekilde dijital dünyaya geçtikten sonra arkadaşlarının tavsiye ettiği içerikleri okumaya başlamış. “Farklı alanlara ilgi duyan bir arkadaş çevreniz varsa bu sizin iyi haber almanızı sağlayacaktır çünkü arkadaşlarınızın okumaktan ya da paylaşmaktan hoşlandıkları şeyler, bütün dünyadan haberdar olmanızı sağlıyor” diyen Rappaport, “Ancak artık yeniden basılı yayınlara dönme aşamasındayım çünkü dijitaldeki ortalama içerik kalitesi oldukça düşük. Dijital dünya birçok şeyin farkında olmanızı sağlıyor ama ben konuları bilen gazetecilerden bilgi almayı tercih eder hale döndüm” yorumunu yapıyor.

Bu gelişme, Rappaport’un gerçek zamanlı konum belirleme özelliği sayesinde insanların gerçek hayatta yollarının kesiştiği kişilerle tanışmalarını sağlayan tamamen mobil uygulama happn’ın gelişmesi ile paralellik gösteriyor. Rappaport ile tanışmaya giderken yanıt bekleyen tek soru “bugünün dünyasında neden insanlar yeni birileriyle tanışmak istesin ki” idi. Bu, teknolojik imkanlar ve uygulama tarafından bağımsız olarak tamamen insan ile ilgiliydi. Rappaport’un bunu farklı bir biçimde kıt kaynak ile açıklayan sözleri, onun iş modelinin temelinde de benzer bir değerlendirmenin yapıldığını ancak bunun farklı bir açıdan ele alındığını gösteriyor. Rappaport, “İnsanlarla tanışmanın, gerçekten tanışmanın zor olduğu bir dünyada yaşıyoruz. Bunun nedeni çok fazla fırsat olması mı? Benim happn’ın başarısı ile ilgili kriterim, insanlardan aldığım itiraf mesajları. ‘Birisiyle tanışmamı sağladın ve o kişi ile aramda gerçekten güçlü bir paylaşım oluştu’ mesajı benim için iyi bir başarı işareti” şeklinde konuşuyor. Akıllı telefonundaki bir diğer mesajı gösterirken, “bu kişiyi hiç tanımıyorum” notunu düşen Rappaport’un aldığı mesaj, “Sevgili Didier. Bunun için teşekkürler. Evlendiğimi bildirmek istiyorum. Norveç’e balayına gidiyoruz. Çocuklar da kısa süre sonra gelecek” şeklinde.

Rappaport için happn’ın heyecan verici yanı bu. Rappaport, “Bu işe girmeye karar verdiğimde tanışma, çıkma tarafında sorunlu bir alan olup olmadığını anlamaya çalıştım. İnsanlar gerçek hayatta tanışmakta ve bağ kurmakta zorluk çektikleri için her şey online’da gerçekleşmeye başlamıştı. Ancak beş yıl önce online işimi başlattığımda insanların bana anlattıklarını özetlemem gerekirse hepsi bunun çok fazla sanal, zaman israfı ve çok yanıltıcı olduğunu söyleyince kararımı, tanışma alanına gerçek dünyayı taşımak gerektiği şeklinde verdim ve bunu gerçekleştirdim” şeklinde konuşuyor.

Tanışma alanında devrim yaratan happn’ın gerçek dünya ile online ortamı birleştirmek için kullandığı araç, mekansal birliktelik. “Gerçek dünya nedir? Burada içinde olduğumuz dünyadan başka bir şey değil. Benim için gerçek dünya bugün içinde olduğum bu mekan ve burada çevremde birçok insan yer alıyor. Şu anda happn’ı açsam çevremde olan insanları göreceğim. Bu onlarla tanışabilmemi sağlayacak. happn, insanların bu şekilde birbiri ile bağ kurmasını sağlayan bir ürün” diyor.

Rappaport, tanışmanın ardından uzun süreli veya geçici bir ilişkinin mi ortaya çıkacağı konusuyla ilgilenmiyor. Uygulamanın başarısının bir diğer ayağını bu tavır oluşturuyor; happn’ın işi tanışma ile bitiyor. “Benim işim insanları tanıştırmak; ebediyen onlarla birlikte olmak değil. Günümüzde insanlar ne istediklerini bilecek kadar olgun. Bazıları ruh ikizini arıyor, bazıları kısa süreli ilişki peşinde. Bu dünyada benim işim, insanları tanıştırmak. Bunu yapmak için teknolojinin sağladığı birçok imkan var. Biz gerçek hayatı tanışma alanına taşımak için gerçek zamanda gerçek yeri kullanıyoruz ve hayatın büyüsünü de buna ekliyoruz. Kimse yarın ne olacağını bilmiyor” şeklinde konuşuyor.

happn’ın bugün ulaştığı nokta, bu bakış açısının tuttuğunu gösteriyor. Rappaport’un  2013’te geliştirmeye başladığı ve 2014 yılında kullanıma açtığı tanışma uygulaması happn, 50’den fazla büyük şehirde, 45 milyonan fazla kişi tarafından kullanılıyor. App Store, Play Store ve Windows Store üzerinden ücretsiz olarak indirilebilen uygulama, gerçek zamanlı konum belirleme özelliği ile yolu kesişen kişilerin tanışmasını sağlayan ilk mobil tanışma uygulaması olarak aslında modern zamanların çöpçatanı olarak işlev görüyor.

Aşk Tesadüfleri Sever filminde anlatılan hikaye doğru insanların yollarının kesişmesinin önemine işaret eden filmlerden yalnızca biri ama adı itibariyle konu açıldığında ilk akla gelen oluyor. Bu filmi tanışmak ve izlemek için bile DVD’sine sahip olmak ya da çevrim içinde buluşmak gerekiyor ya da biri diğerini getiriyor. İçeriğe ulaşıldığında ise tanışma gerçekleşiyor. Rappaport’un teması da bundan çok farklı değil. “Bekar biri, belki happn’da biri ile karşılaşacak ve bir şey olacak. Bu küçük tesadüflerle ilişkili. Aşkın büyüsü var ama aynı zamanda insanların ortak şeyleri olmasıyla da ilgili. Bunun için biz yapay zekayı kullanarak insanlara kendilerine uyan profilleri gösteriyoruz” diyor.

Ancak happn’ın burada kullandığı yapay zeka algoritması, mekanik olarak birbiriyle benzer kişileri birbirine önermeye dayanmıyor. Algoritma bazen de birbirinden çok farklı görünen kişileri birbirine öneriyor. Hayatın kendi doğal akışında olduğu gibi… Tabii bu doğal akış, daha çok Mehmet Yılmaz’ın köşe yazılarında bahsettiği iyi eğitim almış, şık olmayı bilen ve bugünkü toplumsal yapıda biraz da naif kalan insanları daha fazla ilgilendiriyor.
Evliliğin toplumsal düzenin bir parçası olarak düzenlenmeye çalışıldığı ve görücü usülü ile evrilmiş modellerinin de oyun kurucu mekanizmalar olarak bunlara eklendiği günümüz yapısında happn, kentlilerin sorununu çözen bir uygulama durumunda. happn, geleneksel yaşam tarzını benimseyen kesimlerin sahip olduğu misafirlik, düğün ve diğer yakınlaştırıcı tanıştırma mekanizmalarını kuramamış veya kurmak istemeyen kesimlerin ihtiyacını karşılıyor.

PAPPAPORT’UN KENDI YEĞENININ HIKAYESI, bu konudaki iyi öreklerden biri. 36 yaşındaki iyi eğitim almış ve şık görünümlü bu hanımın erkek arkadaş ya da eş bulamaması ailenin kabusuna dönüşüyor. Rappaport, “Yeğenim benim kızım gibidir. Üç yıl önce kendisiyle kahve içerken ‘nasıl oluyor da sen hala bekarsın’ diye sordum. Bekarlara bu soruyu yönelttiğinizde, biriyle tanışmanın zor olduğu yanıtı alıyorsunuz” diyor. Buraya kadarki profille, Mehmet Yılmaz’ın köşe yazısından tanışığız. Ancak Rappaport, bunun üzerine bir aksiyon ekliyor. Yeğeninin akıllı telefonunu alıyor, uygulamayı indiriyor ve “Tamam, şimdi kullan” diyor. Rappaport, geçen yıl nikahına gittiği yeğeninin bir çocuğu olduğunu söylüyor ve ekliyor: “Yeğenim bana hikayesini halkla ilişkilerde kullanabileceğimi söyledi. İnsanlar o kadar mutlu oluyor ki fotoğraflarını alıp kullanmamı istiyorlar. İnan bana, hayatım boyunca birçok iş kurdum. Hiçbirinde bundaki kadar çok hikaye oluşmadı” şeklinde konuşuyor. Rappaport’un geçmişi bu değerlendirmeye daha büyük anlam katıyor.

Rappaport, kariyerinin başında uluslararası bir ticaret şirketi kuruyor. 1990’lı yıllarda dijital dünyayı keşfetmesiyle birlikte uluslararası düzeyde tekstil ticaretine yönelik, işletmeler arası ticaret (B2B) hizmeti sunan ilk platformu oluşturan Rappaport, daha sonra, bilişim uzmanları için yeni bir platform olan SourcesIT’yi kuruyor. 2005’te Dailymotion’un kurucu ortaklarından biri olan Rappaport, Operasyon Direktörü (COO) olarak görev alıyor ve kısa sürede dünya çapında milyonlarca insanın kullandığı bir video içerik sitesi haline gelmesinde önemli rol oynuyor. 2008’de konum belirleme özelliğine sahip kişiselleştirilmiş sosyal ağ Nomao’ya katılan ve hemen ardından bu uygulamayı bir arama motoruna dönüştürmek için çalışmalara başlayan Rappaport için happn, kendi deyimiyle “hayatının işi”. İşadamı olarak kârlı iş yaratması gerektiğini ve kârın başarı kriteri olduğunu bilen Rappaport, “Ancak kendime başarının ne olduğunu sorduğumda, işte bu, diyorum” şeklinde konuşuyor. Üstelik bu yine Mehmet Yılmaz’ın aşkla yolculuk arasında bağ kurmasına benzer biçimde sonu belli olmayan bir yolculukla geliyor.

PAPPAPORT AÇISINDAN HAPPN YOLCULUĞU, “Bulunmayan bir şeyin peşinde arayıştayken var olan bir şeyi yapmak zorunda kaldım. Yeni bir şey ortaya koymadan tanışma alanında yer almam mümkün değildi. Kopya bir iş yapmak, bir diğer sanal işi inşa etmek… Bundan nefret ediyorum. Diğer yandan da yaptığımın ölçeklenebilir ve uluslararası platforma taşıyacağım bir iş olup olmadığını sürekli kontrol ediyordum” diye tanımladığı bir iş. Bu şekilde çıkılan yolculuğun en ilgi çekici boyutlarından biri de bütün iş başarısının sahaya çıkana kadar ne tepki vereceği belli olmayan bir güç olan pazar tarafından belirlenmesiydi. “Başarılı olacağını nereden anlıyorsun, diye soruyorlar. Bunu asla bilemezsin. Bilemediğin, pazarın neye karar vereceğidir. Ürününü pazarda tezgaha çıkarana kadar tüketicilerin ne diyeceğini de bilemezsin. Aklımda konumla tanışmayı birleştirme vardı ama bu sadece aklımdaydı ve çok küçüktü. Cesaret gösterme ve duyguların rehberliği ile bu başka bir yere gitti” şeklinde konuşuyor.

Buna eşlik eden en önemli etken ise, çok çalışma. İnsanların kendisine sürekli bu vizyona nasıl sahip olduğu ile ilgili sorular yöneltmesinden rahatsız olan Rappaport, “Bu soru ile karşılaştığımda kendime ‘vizyon ne yahu’ diye soruyorum. Kimin vizyonu var ki? Bende vizyon mizyon yok. Ben sadece bu işi yaparak gelecek yıllarda ne istediğimi biliyorum. Nerede olmak istediğimi ve şirketimi nereye götürmek istediğimi kesin bir biçimde biliyorum ve bunu nasıl yapacağımla ilgili net bir fikrim ve hissiyatım bulunuyor. Ancak bu bir vizyon değil; burada çalışma var ve çalışma bu sonuçları ortaya çıkarıyor” diyor. Bunları çok sakince söylemediğini anlamışsınızdır.
Ancak kısa sürede bu agresif tavrın temelini anlamanız mümkün oluyor. Rekabet konusunda hiçbir şey bilmezken ve model konusunda bir fikre sahip değilken, güçlü ve derinden gelen bir sadakatle çalışmaya başlamak aslında bir forsa olarak alt güvertede hiçbir şey görmeden ölesiye kürek çekmekten farksız. Rappaport, “Rekabeti öğrendikçe ve sahip olduğun fikrin oynayacağı rolü anladıkça bir bakış açısı elde etmeye başlıyorsun. Ancak bunun öncesinde kimsenin bildiği bir şey yok” diyor.

Bir seri yatırımcının hayatının ilginç bir boyutu da, çıkış yaptığı günlerin ardından yaşadıkları. Bu yanı muhtemelen bütün yolculuk hikayesini tamamlayan kilit taşını oluşturuyor. Rappaport, bin bir güçlükle kurdukları Dailymotion’ı sattıktan sonraki günü hatırlıyor. “Happn, benim hayatım, eşim ve çocuğum. Ancak şirketi sattığım günün ertesinde artık o hiçbir şeyim olmuyor. Bir seri girişimci için bu ayrılık çok zor. Dailymotion olsun, happn olsun, bir şirketle yaşıyorsun ve ertesi gün her şey bitiyor. Artık ilgi çekici biri olmuyorsun. İnsanları sana saygı duymasının nedeni Dailymotion COO’su ya da happn CEO’su olman. Bir sonraki girişimini başlatana kadar –ki aradaki süre genellikle iki ay ile iki yıl arasındadır- geçen günlerin çok zorludur çünkü geçmişte yanında olan hiçbir şey artık seninle değildir. Yeniden yalnızsındır” diyen Rappaport şöyle devam ediyor: “Seri girişimcilik bu dönemler nedeniyle çok zordur ve bu dönemler işinsanları için gerçek bir güç testidir.İki başarı arasında yer alsa bile böyledir. Bu dönemlerde ofisim olmasa bile bilgisayarımı açar ve çalışmaya başlarım. Bu dönemden geçerken kendine pazarda ne yapabilirim diye sorarsın?”
Böylece happn’ın dünyaya geliş hikayesini de öğrenmiş oldunuz.