Harvard Üniversitesi’nden Hasan Cemal’e büyük ödül

0
47

Harvard Üniversitesi Nieman Gazetecilik Vakfı’ndan yapılan açıklamaya göre; ödül, meslekte 46 yılı tamamlayan T24 yazarı ve Bağımsız Gazetecilik Platformu P24’ün kurucu başkanı Hasan Cemal’e, “kariyeri boyunca basının özgürlüğünü savunmak için gösterdiği çaba” nedeniyle verildi.
 
Nieman Gazetecilik Vakfı’nda 2014-2015 döneminde çalışma yürüten dünyanın her yerinden 24 deneyimli gazetecinin oylarıyla verilen ödül, karar vericilerden Los Angeles Times Londra Temsilcisi Henry Chu tarafından şöyle tarif edildi: “Arzumuz, sizin Türkiye’de basın özgürlüğünü ayakta tutmak için hayat boyu gösterdiğiniz kazanımları tanımak ve aynı zamanda, daha genel olarak, Türk gazetecilerin Türkiye’de giderek daha zorlaşan koşullar altında, iktidara gerçekleri söylemek için verdikleri mücadeleyi de tanımaktır. Sizin ve birçok meslektaşınızın medya özgürlüğünün önemini herkese gösterme yolundaki kararlılığını alkışlıyoruz.”
 
Kendi vicdanını dinleyen gazeteciler
Cemal ise Harvard Üniversitesi’nde dün düzenlenen törendeki konuşmasında, ödülün yalnız kendisi için değil Türkiye’deki gazeteciler için de anlamlı olduğunu belirterek, “Türkiye’deki meslektaşlarım derken, en azından bugün hâlâ kendi vicdanlarını dinleyebilen, hâlâ iktidar sahiplerinden hesap sorabilen ve hâlâ kendi işlerini riske edebilen, hatta bazen kendi özgürlüklerini tehlikeye atabilen gazeteci meslektaşlarım var aklımda” dedi.
 
Türkiye’deki medya düzenini eleştiren Cemal şu ifadeleri kullandı:
 
Türkiye’de bu ödüle değer görülen ilk isim olan Hasan Cemal’e takdim töreninde eşi Ayşe Sözeri Cemal de eşlik etti.
 
“Bir gazetecinin bir tweet nedeniyle gözaltına alındığı, cep telefonuna, bilgisayarına el konulduğu ve hakkında tam beş yıl hapis istendiği bir ülkeden geliyorum. Bir başbakanın sosyal medyayı baş belası ilan ettiği bir ülkeden geliyorum. Twitter’ın, YouTube’un siyasal iktidar talimatıyla yasaklandığı bir ülkeden geliyorum.
Bir başbakanın telefon talimatıyla haber attırdığı, gazeteci attırdığı, televizyon programı sansürlettiği, hatta televizyon tartışma programlarına kimin çıkıp kimin çıkmayacağına karıştığı bir ülkeden geliyorum. Bir başbakanın telefonda, bir yazıdan dolayı bir gazete patronunu ağlatıncaya kadar azarlayabildiği bir ülkeden geliyorum. Bir başbakanın seçim meydanlarında gazeteci yuhalattığı, gazeteci -özellikle kadın gazetecileri- tehdit ettiği bir ülkeden geliyorum.
 
Bir başbakanın kendisi gibi düşünmeyenleri hain ilan ettiği bir ülkeden geliyorum.”
 
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın alaturka bir başkanlık sistemiyle tek adamlık yolunda ilerlediğini öne süren Cemal, Erdoğan’ın yargı bağımsızlığını takmadığını, kuvvetler ayrılığını tanımadığını ve demokrasiyi seçim sandığından çıkan çoğunluk sandığını da sözlerine ekledi.
 
Nieman Vakfı’nda çalışma yürüten gazetecilerin 1964’ten bu yana verdiği Gazetecilikte Vicdan ve Dürüstlük Ödülü, 1939-1964 döneminde vakfın küratörlüğünü yapan Amerikalı gazeteci Louis M. Lyons’ın adını taşıyor. Ödül, 1000 dolarlık bir şerefiyeyi de kapsıyor.
 
Hasan Cemal’e verilen ödüle önceki yıllarda layık görülenlerden bazıları şöyle:
 
Vietnam Savaşı’nın gerçeklerini yazmaktan korkmayan gazeteciler Neil Sheehan, Malcolm Browne ve David Halberstam. (1964)
 
CBS televizyonundaki haberciliğiyle Senatör McCarthy’ye karşı dik duran Edward R. Murrow. (1965)
 
Ülkesinde basını ayakta tutmak için verdiği mücadeleden ötürü onurlandırılan o dönem La Prensa’nın yayın yönetmeni daha sonra Nikaragua devlet başkanı olan Violeta Chamorro. (1986)
 
Hayati tehdit altındaki gazetecilere sağladığı destekten ötürü Gazetecileri Koruma Komitesi. (1990) 
 
Sırp saldırılarına rağmen Saraybosna’da gazetelerini çıkarmaya devam eden Oslobodjenje (Kurtuluş) gazetesi çalışanları. (1993)
 
Arap Baharı’nın haberlerini yaparken Libya’da öldürülen Muhammed Nabus ve onun çabasını paylaşan bütün muhabirler. (2011)

(Hürriyet)