Güçlü şirketler, güçlü CFO’lar dönemi

0
134

Fortune Türkiye ve DataExpert işbirliğinde yürütülen “Türkiye’nin En Etkin 50 Finans Lideri-En Güçlü 50 CFO” araştırması kapsamında belirlenen isimler ödüllerini CFO Summit 2017’de aldı. Zirvede birbirinden ilginç konular tartışıldı, CFO’ların dünyası ve onların gözünden iş dünyasının yeni dinamikleri, hedefleri masaya yatırıldı.

Zirvede öne çıkan konulardan biri Deloitte Türkiye’nin küresel eğilimleri dikkate alarak uzun bir süredir CFO’ların değişen rollerine dikkat çektiği araştırma sonuçları oldu. Şirketlerin milyarlarca lirayı emanet ettiği CFO’lar, iş dünyasının gelecekteki CEO’ları ve iş ortakları olarak ciddi bir algının öznesi olmuş durumda. Dijitalleşmeden, Y kuşağına, jeopolitik ve küresel çözülme tabanlı kaygılardan, yurt içinde ve dışında yaşanan tüm belirsizliklere rağmen, Türkiye’deki CFO’ların başarı grafiği değerlendirildiğinde güçlü bir duruştan söz etmek mümkün.

Araştırmaya göre, Türkiye’de 2016 yılında şirketlerin CFO talebi, yüzde 70-80 oranında arttı. Bu artışın en büyük sebebi, CFO fonksiyonunun Türkiye’deki rolünde meydana gelen değişiklikler. İş dünyası artık CFO’ların şirket ortağı gibi hareket etmesini istiyor. Türk CFO’lar on yılda bir ekonomik ya da siyasi krizle baş ederken de başarılı. Özellikle şirketleri finansal krize sokmadan, kriz dönemlerini aşmayı başarabiliyorlar. Gelecek dönemde sadece para ve riskle ilgilenen CFO’ların yerini artık her şeyi komplike düşünen finansçılar alacak. Artan rekabet, şirketleri değer odaklı olmaya zorlarken, şirkete daha fazla değer katabilmek ancak performansı daha iyi ölçüp, bilgiye dayalı doğru kararlar alabilmekle mümkün olacak.

CFO Summit 2017’de özellikle CFO pozisyonunun yükselen değerine dikkat çekildi. Zirvede CFO fonksiyonunun değer yaratma ve şirket stratejisi belirlemedeki rolünün önemi ele alındı. Türkiye ekonomisinin yönü ve finans yöneticilerini bekleyen fırsat ve zorluklar tartışıldı. Türk CFO’ların dünya ölçeğinde iş yapış şekilleri, CFO’ların etkin rolleri konusunda çok önemli bir gündem, iş dünyasına taşındı. İşte CFO Summit 2017’den bazı başlıklar ve öne çıkan detaylar…
 
EROL BİLECİK: “EKONOMİDEKİ RİSKLERİN İYİ YÖNETİLMESİ ŞART”
Zirvenin açılış konuşmasını TÜSİAD Başkanı Erol Bilecik yaptı. CFO’ların şirketlerde artık sadece finansmandan sorumlu uzmanlar değil, daha çok stratejik birer ortak olarak rol aldıklarını söyledi. Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde CFO’ların işinin zor olduğuna değinen Bilecik şöyle devam etti: “Çünkü gelişmekte olan ekonomiler gelişmişlere göre çok daha dalgalı sularda seyrediyor. CFO’larımız pek çok finansal ve finansal olmayan riski aynı anda yönetmek zorunda kalıyor. Ben Türkiye’de operasyon yürüten CFO’ların çok tecrübeli olduklarını ve değişen koşullara kolay adapte olduklarını düşünüyorum. Aslında genel olarak Türkiye’de reel sektörün, iş dünyamızın adaptasyonu oldukça yüksek.”

Bilecik, son dönemde yaşanan çalkantılara ve zorluklara rağmen Türkiye’de yapısal reformlar tarafında olumlu adımların ise atıldığına dikkat çekti. Tasarrufları artırmak amacıyla bireysel emekliliğe otomatik katılım, fikri mülkiyet kanunu, Ar-Ge destekleri gibi düzenlemeler ve bunlar üzerinde iyileştirme çabalarını örnek veriyor. Bu girişimlerin hedeflediği sonuçlara ulaşılabilmesi için temelde yatan sorunun ise çözülmesi gerektiğinin altını çizdi ve “Türkiye’nin hesap verebilirlik ve liyakat ilkeleri temelinde oluşturulacak, açık, saydam idare ve demokratik toplum düzenine ihtiyacı var. Hukuk, demokrasi ve özgürlükler toplumu olmadan, katma değer ve istihdam yaratmaktan, nitelikli yatırım çekmekten ve etkin girişimlerin yeşerdiği ülke olmaktan bahsetmemiz mümkün değil. İlk atılması gereken adım ise OHAL uygulamasının kalkması” mesajını verdi.

İBRAHİM ÇAĞLAR: “SÜRDÜRÜLEBİLİR BÜYÜMEYE ODAKLANMALIYIZ”
Zirvede konuşma yapan bir diğer isim de İTO Başkanı İbrahim Çağlar oldu. Çağlar, Türkiye ekonomisinin daha iyi seviyelere çıkabilmesi için öncelikli olarak sürdürülebilir büyümenin önemine dikkat çekti. İTO’nun İstanbul Ticaret Üniversitesi ile beraber iş dünyasına yönelik bir eğitim programı başlattığını söyledi. Üniversitenin Ticaret Uygulama Merkezi (TUM) ile geleceğin üst düzey finans yöneticilerini yani CFO’larını yetiştirmek üzere eğitim planlaması yaptıklarına değindi. Bunu da finans alanında kariyer hedefleyen ve deneyim sahibi olan orta ve üst düzey yöneticilerin katılabildiği bir eğitim programı olarak açıkladı. Çağlar, “CFO yetiştirmek üzere tasarlanan bir dizi eğitimle yöneticilere, teknik bilgilerini liderlik vasıtalarıyla yönetmeyi ve geliştirmeyi anlatıyoruz. İTO olarak Türkiye’nin 2023 hedeflerine uygun yetenekli iş insanlarının yetişmesi için sürdürülebilir çalışmaları hayata geçirdik” dedi.
 
ÖMÜR TAN: “FIRSATLARI ERKEN GÖRMEK GEREK”
30 ülkede faaliyet gösteren, 200 milyar dolarlık aktif büyüklüğe sahip, QNB Finansbank’ın Genel Müdür Yardımcısı Ömür Tan da CFO Summit’in açılış konuşmalarının son ayağında önemli birkaç noktayı işaret etti. Türkiye’nin artan jeopolitik riskler, terör ve başarısız darbe girişimi gibi olağanüstü siyasi sorunlar ve kredi derecelendirme kuruluşlarının not indirimlerinin yaşandığı zor bir yılı geride bıraktığını söyledi ve şöyle devam etti: “QNB Finansbank yenilikçi bir banka. Sürdürülebilir büyüme ve kârlılık hedeflerimiz doğrultusunda, 2017’nin ilk çeyreğinde başarılı performans ortaya koyduk. 2017 yılının ilk üç aylık döneminde net faiz gelirlerimizi yüzde 35, net ücret ve komisyon gelirlerimizi ise yüzde 28 artırdık. ABD’de uygulanacak maliye politikaları, ABD Merkez Bankası FED’in para politikası adımları, küresel piyasalarda belirleyici olacak. Türkiye açısından ise belirsizliklerin azalmasına bağlı olarak ekonomik aktivitenin daha belirgin bir hızlanma kaydedeceğine inanıyoruz. Türkiye özellikle dış ticaret konusunda, globalde aktif rol alarak, fırsatları olumlu bir sürece taşıyacaktır.”
 
CFO’LUKTAN CEO’LUĞA LİDERLİK YOLCULUĞU

Zirve konuşmalarından sonra CFO Summit 2017’deki ara oturumlara geçildi. Oturumlardan ilki, CFO’luktan CEO’luğa geçiş süreci üzerineydi.

Deloitte Türkiye’nin, sekiz önde gelen üst düzey yönetici araştırma firmasının tepe yöneticilerinin katkıları ile gerçekleştirdiği “Kariyer Dünyasında CFO’nun Yeri” araştırmasına göre, iş piyasasında CFO’lara olan talep oldukça yüksek. Bu nedenle piyasa ile -diğer üst düzey yöneticiler ile- kıyaslandığında, CFO’ların finansal paketleri daha cazip. Bulundukları pozisyonda ortalama iki-beş sene arasında zaman geçiren CFO’lar arasında kariyer yolunda en popüler gelecek durak ise CEO’luk.

Konuyla ilgili görüşlerini paylaşan Renault Mais CEO’su Berk Çağdaş, “Terfi sürecini CFO nasıl geçirmeli, ne yapmalı” sorusunu, yöneticinin sahada daha fazla zaman geçirmesiyle açıkladı. Çağdaş, “CFO’ların en büyük kazançları insanlar ve insan yönetimi. Onlara dokunmak, dinlemek çok önemli. Çünkü ancak ekiplerinizle var olursunuz” dedi.

Zorlu Enerji Grubu CEO’su İbrahim Sinan Ak bu soruya, “CFO’lar kendilerine mutlaka beş yıllık hedefler koymalı ve planlarla ilerlemeli” diyerek cevap verdi. CFO’ların misyonunun kritik olduğunu, sadece mali konularda değil, kuruma dokunan birçok noktada iç denetim fonksiyonu ve sürecine katkı sağladıklarını, iç kontrol ve risk yönetimi süreçlerinde de etkin olduklarına değindi.

Oturumda söz alan KPMG Türkiye Başkanı Murat Alsan ise CFO’ların ajandalarındaki hedefleri adım adım gerçekleştirmeleri gerektiğini ve özelikle teknoloji konusuna ağırlık vererek, CEO’luğa giden yolda sağlam adım atabileceklerine işaret etti. Alsan, gelişen mobil teknolojinin, kişilerin çalışma şekillerini ve şirketlerin müşterileri ile kurdukları iletişimi değiştirme potansiyeline sahip olduğunu söyledi ve ekledi: “İleri teknoloji CFO’lara yardımcı olacak.”

Oturumda son olarak söz alan IC Holding CFO’su Semih Ergür de CFO’lara en tepeye çıkarken, hedef odaklı olmalarını öğütledi ve şu görüşleri paylaştı: “CEO koltuğuna giden yolda, şirketlerin risk düzeyi ve riskin büyüme hızına ayak uydurmak lazım. Risk yönetim süreçleri de buna paralel biçimde büyüyor. İş modeliniz yeni teknolojiler nedeniyle yıkıcı etkiler altında kalmamalı. Geleceğin CFO’su, CEO’nun yanında durup bu riskleri kontrol edebilmeli, iş modelini daha dayanıklı, daha güçlü ve daha fonksiyonel hale getirebilmelidir.” 
 
İŞ ORTAĞI OLARAK CFO
Zirvenin ikinci oturumunun moderatörlüğünü Global Yatırım Holding Yönetim Kurulu Üyesi Adnan Nas yaptı. Nas, şirketlerde neredeyse iş ortağı olarak görev yapan CFO’ların değer yönetimi ve paydaş ilişkilerine kattığı faydalar ile ilgili yönelttiği soruda konuklarına “CFO’ların bu konudaki misyonu ne olmalı” sorusunu yöneltti. İlk sözü Eren Holding CFO’su Ali Özdin aldı. 1969 yılında tekstil sektörüyle ticari yaşamına başlayan; enerji, kağıt, ambalaj, perakende, çimento ve turizm alanlarında faaliyet gösteren Eren Holding ve bağlı şirketleri, özkaynağa dayalı büyüme stratejisi ile ülkenin en büyük gruplarından biri. Özdin, Eren Holding’in yurtiçinde 27, yurtdışında dokuz olmak üzere toplam 36 şirket ve 8 bin 500 çalışanıyla başarılı gelecek hedeflediğini söyledi. Belirsizlik zamanlarında ve regülasyonun arttığı dönemlerde, hızlı büyümenin yerini dengeli ve sağlıklı finansallara bırakmak gerektiğinin altını çizdi ve ekledi: “CFO’lar krizlerde, ekonomik ve politik dalgalanmalarda yönetimde en tepeye çıkan kişiler. CFO’lar sadece finansçı değil, şirket içinde kendi bağımsızlığını ilan etmiş kişiler aynı zamanda.”

Metal, otomotiv, paketleme, inşaat malzemeleri, gayrimenkul, lojistik ve enerji alanlarında faaliyet gösteren Kibar Holding’in CFO’su M. Sabri Tütüncü ise, CFO’nun vaktini “geleceği yönetmek” konusuna odaklaması gerektiğini söyledi. Tütüncü, geleceği yönetmek konusunda politik ve ekonomik gelişmelere rağmen Kibar Holding’in yatırımlarına hız kesmeden devam ettiğini söyledi ve şöyle devam etti: “Bugün 2016 kombine cirosu 25 milyar lira olan Kibar Grubu’nun dış ticareti 2,5 milyar dolara ulaşıyor ve grup şirketlerinin satışlarının yüzde 60’ı ihracattan elde ediliyor. İddialı bir büyüme içinde olan grup şirketlerimiz, başarılı işlere, yatırım ve projelere imza atarak küresel oyuncular olma yolunda emin adımlarla ilerliyor.”

Oturumda söz alan Anadolu Efes CFO’su Onur Çevikel, CFO’ları “zamanlar üstü” olarak tanımladı ve “CFO’lar şirketlerin dününü, bugününü ve geleceğini yönetiyorlar. Zamanlarını geleceğe hazırlamalılar. Vizyon ve strateji ile değer katıyorlar” dedi. Anadolu Efes bugün portföyünde bulunan bira ve meşrubat markalarıyla 670 milyonu aşkın tüketiciye ulaşıyor. Bira satışının yaklaşık dörtte üçünü yurt dışında gerçekleştiren Anadolu Efes, satış hacmi bakımından Avrupa’nın en büyük altıncı ve dünyanın en büyük 14. bira şirketi. Türkiye’nin de içinde yer aldığı altı ülkede, toplam 15 bira fabrikası, altı malt üretim tesisi, bir şerbetçiotu işleme tesisi ve Coca-Cola operasyonlarını yürüttüğü 16 ülkede 25 şişeleme tesisi ile bölgesindeki en önemli oyunculardan biri. Çevikel sözlerini “Zamanımızı geleceğe göre şekillendiriyoruz” diyerek bitirdi.

Sağlık, enerji üretimi, havacılık, aydınlatma ve ulaşım sektörlerinde kamu ve özel sektörlere teknoloji çözümleri sunan GE Türkiye adına söz alan GE Türkiye CFO’su Onur Yücekal da Türkiye’nin birçok büyüme alanında uzun vadeli ortaklıklar kurduğunu, bu konuda etkin olan CFO’ların sinerjisiyle başarılı işlere imza atıldığını söyledi. Özellikle CFO’ların işletmelerde nakit akışı konusunda en stratejik noktada olduklarına değindi. Yücekal, doğru raporlama, strateji belirleme ve iş geliştirme konularında CFO’ların önemine değindi.

Elektrik üretimi, dağıtımı, ticareti ve satışından oluşan dört ana iş koluna ek olarak doğal gaz alanında gelişen büyük bir portföy yöneten Enerjisa’nın CFO’su Sascha Bibert ise CFO’larla ilgili yaptığı sunumda, farklı dinamiklere dikkat çekti. CFO’ların verimli ve esnek bir portföy stratejisini esas alarak; operasyonel mükemmellik odaklı çalışmalar yapmaları gerektiğinin altını çizdi.
 
KRİTİK BAŞARI FAKTÖRLERİ
Oturumun üçüncü ana başlığı; “Şirket Satınalma, Birleşme, Devir ve Bölünme İşlemlerinde Kritik Başarı Faktörleri” oldu. Deloitte Türkiye Ortağı Cem Sezgin’in moderatörlüğünü üstlendiği oturumda, Sezgin, “İşletmelerin ilk işinin neden CFO atamak olduğu, CFO’ların önemi ve operasyonel süreçlerde mevcut CFO ile devam edip etmeme kararının şirketlerdeki etkisi” konularını tartışmaya açtı.

Yatırımcı Mark Mobius’un kurucusu olduğu, 894 milyar dolar tutarında varlık yöneten Franklin Templeton Fonu’nun özel sermaye kolu Darby, 2015 yılında Koza Gıda’ya ortak olmuştu. Darby Özel Sermaye Şirketi Yönetici Direktörü Burak Dalgın, CFO Summit 2017’de konuşmacılardan biri olarak yer aldı. Sezgin’in sorusunu üç önemli detayla cevapladı. “CFO’lar iş ortağı, diplomatik kişilikli ve dinamizm dolu olmalı. İşletmeler yeni satın alma ve birleşme operasyonlarında CFO değişikliğini her zaman gerçekleştirmiyor. Çoğu zaman kabiliyetli CFO’larla yola devam ediliyor” dedi.

Ana faaliyet konusu inşaat, havacılık ve otopark işletmeciliği olan TAV Havalimanları yılın ilk çeyreğinde 22 milyon yolcuya hizmet verdi. Şirket havalimanı işletmeciliğinde 2017 yılının ilk çeyreğinde 22 milyon yolcuya hizmet verdi ve 227 milyon euro ciro elde etti. TAV Holding CFO’su Burcu Geriş, TAV’ın ihale süreçlerinde satış kriterleri, getiriler konusunda hızlı karar aldığını söyledi. 2017 yılı için ise TAV’ın yurtdışı büyümede ısrarlı olduğunu belirtti. Suudi Arabistan ve Küba’daki yeni havalimanı projelerinin kontratlarının imzalanması ve en iyi şartlarla finanse edilmesinin öncelikler arasında olduğuna değindi.

2 milyar dolar sermaye ile Türkiye’nin önde gelen girişim sermayesi şirketlerinden Turkven’in Yöneticisi Eray Yatgın da üç temel kriterden bahsetti ve şu görüşü paylaştı: “CFO’ların yol haritaları olmalı. İkinci olarak iyi bir iş planı hareket etmek gerek. Çünkü şirket analizi yapılmalı. Son olarak da etkin, çalışan bir yönetim kurulu, CFO’ların gelecekteki başarısını tetikleyen unsur olarak öne çıkıyor.”

Global Capital Management Özel Sermaye Fonu Bölümü Başkanı İhsan Sancay da CFO’yu tanımlarken “teknik yetkinlik konusunda en bilgili kişi” ifadesini kullandı. Sancay, Global Capital Management’ın yatırımlarının odağının büyüyen şirketlere yönelik olduğunu söyledi. CFO’ların sağlam finansal ve operasyonel performanslarının şirket için çok önemli olduğuna değindi. Yıldız Holding CFO’su Mustafa Tercan ise konuya kendi alanıyla ilgili bir örnek vererek devam etti. CFO’ların görev tanımlarında, şirket birleşme ve satınalma konularında yurtdışı mevzuatlarında zorluklar yaşadığını söyledi. Örnek olarak Godiva ve United Biscuits’in satışında, İngiltere’de emeklilik fonu mevzuatından bahsederek şöyle devam etti: “Bu mevzuata göre şirketlerden emekli olanlara ödenen paranın dışında, eşlerine de ölene kadar yüzde 50 oranında emekli parası ödeniyor. Bu gibi durumları çözüme ulaştırırken CFO’lar önemli bir süreci yönetiyor. Gelecekte de başarı için özellikle yurtdışı satın alma operasyonlarında, kendilerini geliştirmeliler.”

Oturumda sorulan bir diğer soru da “CFO bulmanın zor bir iş olup olmadığı” üzerineydi.
Bu soruya Eray Yatgın, “CFO bulmanın daha da zorlaştığı, bütçe ve iletişim konularında daha yetkin insanlara ihtiyaç duyulduğu” yanıtını verdi. Yatgın, “CFO’lar bir aksiyon planıyla hareket etmeli. Büyüme ve şirket gelişimi üzerine hedef belirlemeliler” dedi. İhsan Sancay da CFO işe alırken özellikle şikayet eden değil çözüm üreten kişileri tercih ettiklerini söyledi.
 
DİJİTAL DÖNÜŞÜM: ÇARPAN ETKİSİ VE CFO’NUN ROLÜ
Oturumun son konusu ise “Dijital Dönüşüm ve CFO’lar” idi. Fortune Türkiye Yayın Direktörü Cüneyt Toros’un moderatörlüğünü yaptığı oturumda Toros, sanayi devrimini kaçıran Türkiye’nin dijital devrimi yakalama konusunda CFO’lara düşen görevlerin neler olduğunu katılımcılara sordu. İlk söz alan, kişisel bilgisayar ve yazıcı alanında çalışmaları ile, yazılım ve veri teknolojileri işlerini yürüten Hewlett Packard Enterprise (HPE) Türkiye Genel Müdürü Güngör Kaymak oldu. Kaymak, “Dijital dönüşüm için henüz fırsat var. Dijital fikirleri hızla hayata geçirmeliyiz” dedi.

Oturumun bir diğer konuğu ise KKB-Kredi Kartlar Bürosu Genel Müdürü Kasım Akdeniz’di. KKB, bankalararası bilgi paylaşım gereksinimini karşılamak üzere, dokuz bankanın ortaklığıyla kurulan bir şirket. Türk ticari hayatında risk yönetiminin sağlıklı yürütülmesini hedefliyor. Akdeniz, CFO’ların işletme sermayesini korumak üzere projeler geliştiren, iş hacmini artıran ve sürdürülebilirliği devam ettiren kişiler olarak önemli görevler üstlendiğinin altını çizdi.

Verifone Genel Müdürü Onur Altınbaş ise dijital devrimle ilgili olarak Türkiye’nin potansiyeline dikkat çekti. Verifone’un dünyada birçok ülkede ödeme sistemleri teknolojisi ile başarı kaydettiğine değindi. Altınbaş, “Verifone, California merkezli ve New York Borsası’na kote bir Silikon Vadisi şirketi. Günlük ödeme işlemlerini, işletmeler için yeni nesil alışveriş fırsatlarına dönüştürüyor. Buradan hareketle CFO’lar, dijital süreçleri başlatan ve bunu gelecek yönetimlere ve nesillere aktaran kişiler olmalı” dedi.

Dünyanın en hızlı dönüştüğü dijital çağa doğru yol alırken, teknolojide kırılma noktasına gelindi. Şirketlerin, şehirlerin ve ülkelerin yaşanan bu değişime uyum sağlamaya çalıştığı süreçte, Intel Türkiye Genel Müdürü Yalım Eriştiren, Türkiye’de dijitalleşme süreci ve nesnelerin interneti uygulamalarının pek çok şirkette hayata geçtiğini söyledi. Eriştiren, Türkiye’de etkin bir ekosistem kurulması gerekliliğinin altını çizdi ve şöyle devam etti: “Teknoloji dünyasında yeni bir kırılma noktası yaşıyoruz. Tsunami etkisi yaratacak olan Nesnelerin İnterneti dalgasının tüm sektörler için yepyeni fırsatlar taşıdığını düşünüyoruz. Şirketlerin işte bu tsunami ortamında iş yapış modellerini değiştirecek kişiler CFO’lar.”