Goree Adası: Özgürlüğün son durağı

0
44

Senegal’in başkenti Dakar’a 2 kilometre uzaklıktaki Goree Adası ve müzesine turistler, Batı Afrika’dan Amerika ve Avrupa’ya yapılan köle ticareti döneminin dehşetini gözler önüne serdiği için yoğun ilgi gösteriyor.
 
Dakar limanından yarım saatlik feribot yolculuğuyla ulaşılan Goree Adası, aynı zamanda, Afrika’nın içlerine kadar uzanan yol ve nehirlerin kesişim noktasında yer aldığı için de stratejik konuma sahip. Portekizlilerin 1450’de küçük bir taş kilise inşa ederek yerleşime açtığı ada, 1677’de Fransa’nın kontrolüne geçti. Fransa’nın adadaki hakimiyeti, 1960’da Senegal’in bağımsızlığını kazanmasına kadar devam etti. 1780’de inşa edilen “köle evleri” ile tanınmaya başlanan ada, 1848’de Fransa’da köleliğin kalkmasıyla köle ticaretindeki rolünü kaybederek, Dakar’ın savunması ve deniz güvenliği için ileri “kalekol” olarak kullanılmaya başlandı.
 
“Dönüşü Olmayan Kapı”
Afrika’nın çeşitli yerlerinde yakalandıktan sonra köle olarak Amerika’ya gönderilenlerin gemilere bindirildiği geçit olan Goree Adası, “Kara Kıta” da denilen Afrikalı çocukların evlerine dönme umutlarının tükendiği yer olması dolayısıyla “Dönüşü Olmayan Kapı” olarak nitelendiriliyor.
 
UNESCO dünya kültür mirası kapsamında koruma altına alınan Goree Adası’nda bulunan yaklaşık 28 köle evinden sadece biri aslına uygun restore edilerek bugün müze olarak hizmet veriyor.
 
“Köle Evi Müzesi”nde gemi gelene kadar kölelerin bekletildiği mahzenler, yemek yedikleri kaplar, el ve ayak bileklerine takılan prangalar başta olmak üzere o döneme ait eşyalar sergileniyor.
 
Uzunluğu 900, genişliği 350 metre olan ada, köle ticareti hariç balmumu, deri, tahıl ve tuz ticaretinin de önemli merkezi konumunda bulunuyordu.