Gıda fiyatları enflasyondaki iyileşmeyi geciktiriyor

0
26

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK) toplantı özetinde, “Gıda fiyatlarındaki yüksek seyir enflasyon görünümündeki iyileşmeyi geciktirmekte, buna karşın başta petrol olmak üzere düşen emtia fiyatlarının önümüzdeki yıl için enflasyonda öngörülen düşüş sürecini destekleyeceği değerlendirilmektedir” denildi.
 
Kurulun, 23 Ekim tarihli toplantısına ilişkin yayımladığı toplantı özetinde, eylül ayında tüketici fiyatlarının yüzde 0,14 arttığı ve yıllık enflasyonun yüzde 8,86’ya gerilediği hatırlatıldı.
 
Toplantı özetine göre, yıllık enflasyondaki azalışta temel mal ve enerji grubundaki olumlu gidişatın belirleyici olurken, gıdanın yıllık enflasyona katkısı yüksek seviyesini korudu. Ana eğilim itibarıyla temel mal enflasyonundaki iyileşme kısmen sürerken hizmet enflasyonundaki yüksek seyir devam etti.
 
Gıda grubunda yıllık enflasyon yüzde 13,95’e geriledi. Yıllık enflasyon, eylül ayında hem işlenmemiş hem de işlenmiş gıdada gerilemesine karşın olumsuz hava koşulları ve döviz kurunun birikimli etkisi ile yüksek seyrini korudu. Öte yandan, ekim ayına ilişkin gözlemler işlenmemiş gıda yıllık enflasyonunda bir azalış olabileceğine işaret etti.
 
Eylül ayında yüzde 1,38 seviyesine gerileyen enerji grubu yıllık artışı tüketici enflasyonuna olumlu katkısını sürdürdü. Zayıflayan küresel talebe bağlı olarak gerileyen uluslararası petrol fiyatlarının bu görünüme destek vermeye devam edeceği öngörüldü. Öte yandan, ekim ayında doğalgaz ve elektrik tarifelerinde yapılan ayarlamanın etkisiyle enerji fiyatları önemli bir oranda yükselecek. Söz konusu artışların yıllık tüketici enflasyonuna katkısının yaklaşık 0,4 puan civarında olacağı öngörüldü.
 
Özete göre, hizmet fiyatları eylül ayında yüzde 0,90 oranında arttı ve grup yıllık enflasyonu yüzde 8,96 seviyesinde sabit seyretti. Bu dönemde, lokanta ve otel enflasyonu yüzde 14,43 ile yüksek seviyesini sürdürürken, ulaştırma hizmetleri ve kira enflasyonu son aylarda hızlanan artış eğilimini korudu.
 
Bu dönemde temel mal grubu yıllık enflasyonu yüzde 9,42’ye geriledi. Yıllık enflasyon, dayanıklı mallarda gerilemeye devam ederken, döviz kuru etkilerinin daha gecikmeli bir şekilde hissedildiği dayanıklı ve giyim dışı temel mal grubunda ise artış eğilimi yavaşlayarak sürdü. Hizmet ve temel mal fiyatlarındaki görünüme paralel olarak, çekirdek enflasyon göstergelerinde ana eğilimdeki iyileşme devam etti.
 
Özete göre, gıda fiyatlarındaki yüksek seyir enflasyon görünümündeki iyileşmeyi geciktirirken, buna karşın başta petrol olmak üzere düşen emtia fiyatlarının gelecek yıl için enflasyonda öngörülen düşüş sürecini destekleyeceği değerlendirildi.
 
Bu yılın üçüncü çeyreğine ilişkin veriler iktisadi faaliyette ikinci çeyreğe kıyasla ılımlı bir artışa işaret ettiği belirtilen özete göre, üretim tarafından değerlendirildiğinde, temmuz ayında yüzde 1,9 artan sanayi üretim endeksi ağustos ayında yüzde 1,4 geriledi. Böylelikle, temmuz- ağustos döneminde üretim bir önceki çeyreğe kıyasla yüzde 1,1 artış kaydetti. Bu görünümün, ihracatın desteği ile eylül ayında da korunacağı düşünüldü.
 
Harcama tarafına ilişkin veriler, yılın ilk yarısında gerileyen yurt içi özel kesim talebinin üçüncü çeyrekte ılımlı bir toparlanma sergilediğine işaret etti. Temmuz-ağustos döneminde dayanıklı ve dayanıksız tüketim malları üretimi ile toplam tüketim malları ithalatı artış gösterdi. Benzer şekilde, finansal koşullardaki iyileşmenin de etkisiyle otomobil ve beyaz eşya satışlarında toparlanma gözlendi.
 
Temmuz-ağustos döneminde makine-teçhizat yatırımlarına ilişkin göstergelerden taşımacılık hariç yatırım malları üretiminin arttığı, ancak ithalatının geriledi belirtilen özette, şunlar kaydedildi:
 
“Diğer taraftan, inşaat yatırımlarına ilişkin göstergelerden mineral maddeler üretimi azalırken ithalatı artış eğilimini korumaktadır. İnşaat sektörü istihdamındaki gerileme de dikkate alındığında, üçüncü çeyrekte özel inşaat yatırımlarının yavaşladığı düşünülmektedir. Bu çerçevede, üçüncü çeyrekte çeyreklik bazda özel kesim tüketim harcamalarının toparlanması özel kesim yatırım talebinin ise zayıf seyretmesi beklenmektedir. Öte yandan, üçüncü çeyreğe ilişkin bütçe harcamaları kamu kesimi talebinin üçüncü çeyrekte büyümeyi destekleyebileceğine işaret etmektedir. Ağustos ayında aylık bazda altın hariç ithalat miktar endeksi yataya yakın seyrederken altın hariç ihracat miktar endeksi jeopolitik gelişmelerin ve ağustos ayında otomotiv firmalarının uzun süreli tatile girmelerinin etkisiyle yüzde 7,9 oranında geriledi.
 
Eylül ayına ilişkin göstergeler, bir önceki aya kıyasla altın hariç ithalatta azalışa, altın hariç ihracatta ise Irak’a ihracatın artmasına ve otomotiv ihracatının ağustos ayındaki düşüşünü telafi ederek yükselmesine bağlı olarak artışa işaret etmektedir. Bu çerçevede, yılın üçüncü çeyreğinde çeyreklik bazda altın hariç ithalatın sınırlı oranda artacağı, altın hariç ihracatın ise yatay seyredeceği tahmin edilmektedir. Öte yandan, zayıf seyreden küresel talebin ve jeopolitik risklerin son çeyrekte de net ihracatın büyümeye katkısını sınırlayacağı düşünülmektedir.”
 
Tarım dışı istihdama dair olumlu sinyaller gelmiyor
Özete göre, mevsimsel etkilerden arındırılmış verilere göre toplam ve tarım dışı işsizlik oranları temmuz döneminde bir önceki döneme göre belirgin bir artış sergiledi.
 
İşsizlik oranlarının yükselmesi temelde tarım dışı istihdamdaki zayıf görünümden kaynaklandı. İş gücüne katılımda gözlenen artış eğilimi ise dikkati çekti. Bu dönemde inşaat sektörü istihdamındaki azalış eğilimi duraklarken, sanayi sektöründe istihdam kaybı sürdü. Hizmetler sektörü ise tarım dışı istihdama katkı sağlamaya devam etti.
 
Yılın üçüncü çeyreğine ilişkin öncü göstergelerin tarım dışı istihdama dair olumlu sinyaller vermediği değerlendirilen özette, şunlar aktarıldı:
 
“Yatırım eğiliminin düşük seviyelerde seyretmesi ve sanayi üretimindeki ılımlı artış eğilimi iş gücü piyasasındaki iyileşmenin zaman alabileceğine işaret etmektedir. Özetle, üçüncü çeyreğe ilişkin veriler yurt içi özel kesim talebinin ılımlı bir artış sergilediğine işaret etmektedir. Anket göstergeleri çerçevesinde yılın son çeyreğinde iç talepteki ılımlı toparlanmanın sürebileceği öngörülmektedir. Öte yandan, Avrupa ekonomilerinde gözlenebilecek yavaşlamaya ve jeopolitik gelişmelere bağlı olarak dış talebin zayıflayacağı düşünülmektedir. Bu çerçevede, iktisadi faaliyette yılın ikinci yarısında ılımlı ve kademeli bir artış beklemektedir. Diğer taraftan, küresel para politikalarına dair belirsizlikler, son dönemde finansal piyasalarda gözlenen oynaklık artışı ve tüketici ile yatırımcı güvenindeki zayıf seyir büyüme üzerinde aşağı yönlü risk oluşturmaktadır. Bu görünüm altında, talep koşullarının enflasyon üzerindeki yukarı yönlü baskıları sınırlandıracağı ve yurt içi talep gelişmelerinin cari dengedeki iyileşme sürecini destekleyeceği değerlendirilmektedir.”