Fındık rekoltesi beklenenden düşük

0
70

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Bayraktar, yaptığı açıklamada, geçtiğimiz yıl don afeti nedeniyle üreticinin büyük bölümünün ürün alamadığını ve çok önemli gelir kaybı yaşadığını, bu sezonda da fındıkta görülen hastalık ve boş oranının yüksekliği nedeniyle rekoltenin beklenenden daha düşük gerçekleşeceğini belirtti. 

Fındığın hassas bir bitki olması sebebiyle her türlü hava şartlarından çok çabuk etkilendiğine dikkati çeken Bayraktar, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Haziran ve temmuz ayında mevsim normallerinin üzerinde yağan yağmur, sonrası oluşan yüksek nem, küf hastalığına sebep olmuştur. Tam bunların etkisi geçti derken hızla artan hava sıcaklıkları bu kez bazı bölgelerimizde güneş yanığına yol açmıştır. Diğer taraftan son günlerde Doğu Karadeniz Bölgemizde havanın kapalı olması ve yağışlı gitmesi, üreticilerimizin fındığını tam olarak kurutamamasına yol açmakta, kurutma süresini uzatmaktadır. Bütün bu olumsuzluklar verim ve kalitede düşüşlere neden olmuştur. Yaşanan olumsuz hava şartları ve hastalıkların etkisiyle, bazı bölgelerde fındıkların içini tam dolduramadığı tespit edilmiş, fındıklarda içi boş oranının bazı bölgelerde yaklaşık yüzde 25-30’u bulduğu anlaşılmıştır. Bu durum üreticilerimizde büyük bir hayal kırıklığı yaratmıştır.”

TZOB olarak sezon öncesi yaptıkları ayrıntılı çalışmalarla bu yılki fındık rekoltesinin 590 bin ton civarında olacağını açıkladıklarını anımsatan Bayraktar, ”Ancak hasada girdikten sonra, Ziraat Odalarımızdan aldığımız bilgiler gösteriyor ki bu yılki rekolte, daha önce açıkladığımız 590 bin tondan daha düşük kalacak” ifadesini kullandı.

Geçen yıl yaşanan don afeti nedeniyle sezona sıfıra yakın stokla girildiğini belirten Bayraktar, şunları kaydetti:
”Fındık üreticilerimiz geçtiğimiz yıl büyük sıkıntı yaşadı. Bu yılki beklenti, temenni ve talebimiz, üreticilerimizin emeklerinin karşılığını alabilmeleri, rekoltenin beklediğimizden daha düşük gerçekleşeceği bu sezonda fındığın hak ettiği değeri bulmasıdır. Bunun için, üreticilerimizin ihtiyacı kadar ürünü pazara indirmesi, emanete dökmemesi büyük önem taşımaktadır.”