ABD Merkez Bankası (Fed) politika faizini 25 baz puan artırarak yüzde 1,00-1,25 aralığına yükseltti. Fed ayrıca bu yıl bir faiz artışı daha yapmayı ve bilançosunu küçültmeye başlamayı planladığını bildirdi.
Fed’in para politikasını belirleyen Federal Açık Piyasa Komitesinin (FOMC) haziran toplantısı, beklendiği gibi faiz artışıyla sona erdi.
İki gün süren toplantının ardından yayınlanan karar metnine göre, 9 FOMC üyesi, gösterge faiz oranını yüzde 0,75-1,00 aralığından yüzde 1,00-1,25 aralığına çıkarma kararı aldı. Minneapolis Fed Başkanı Neel Kashkari’nin ise faizin sabit tutulmasını tercih ederek muhalif tarafta yer aldığı bildirildi.
İstihdam artışının bu yılın başından beri kısmen yavaşladığına dikkat çekilen açıklamada, işsizlik oranının buna karşın düşmeye devam ettiği vurgulandı. Diğer taraftan, enflasyonun son dönemde zayıfladığı ancak uzun vadeli enflasyon beklentilerinin ise fazla değişmediği kaydedildi.
Fed, faiz artırım kararını ise “FOMC, iş gücü piyasası şartları ve enflasyonda gözlenen gelişmeler ve beklentiler ışığında federal fonlama oranını yüzde 1,00-1,25 aralığına yükseltme kararı aldı” ifadeleriyle duyurdu.
Açıklamada, dikkat çeken diğer cümle “FOMC, şu anda bilançoyu normalleştirme programına ekonominin beklendiği gibi gelişmesi halinde bu yıl içinde başlamayı öngörüyor” oldu.
Fed, ekonomik projeksiyonlarını revize etti
Fed, haziran ayı FOMC toplantısında ABD ekonomisine ilişkin tahminlerini ve faiz beklentilerini de güncelledi
Bu yılki ortalama büyüme tahminini yüzde 2,1’den yüzde 2,2’ye çıkaran banka, gelecek iki yıla ilişkin beklentilerini sırasıyla yüzde 2,1 ve yüzde 1,9’da sabit tuttu.
Diğer taraftan, bu yıla ilişkin ortalama enflasyon beklentisini yüzde 1,9’dan yüzde 1,6’ya çeken Fed, gelecek 2 yıla ilişkin enflasyon beklentilerini değiştirmeyerek yüzde 2’de sabit bıraktı.
Fed, aynı zamanda bu yılki çekirdek enflasyon beklentisini yüzde 1,9’dan yüzde 1,7’ye indirdi. Diğer taraftan, 2018 ve 2019 yıllarına ait enflasyon beklentilerinde değişikliğe gitmeyen banka, çekirdek enflasyonun gelecek 2 yıl boyunca yüzde 2 seviyesinde kalmasını bekliyor.
Öte yandan, FOMC üyelerinin daha önce yüzde 4,5 olarak açıklanan 2017, 2018 ve 2019 işsizlik beklentileri aşağı yönlü revize edildi. Bankanın işsizlik oranı öngörüsü bu yıl sonu için yüzde 4,3’e ve gelecek iki yıl içinse yüzde 4,2’ye indirildi.
Fed yetkilileri bir faiz artışı daha bekliyor
Piyasaların Fed’in ekonomik projeksiyonlarında en çok dikkat ettiği “noktasal grafik” ise FOMC üyelerinin faiz oranına yönelik beklentilerini fazla değiştirmediğini gösterdi. Buna göre, 16 FOMC üyesinin 2017 sonuna ilişkin faiz oranı beklentisinin ortalaması yüzde 1,4’te bırakıldı. Bu beklenti, Fed’in bu yıl bitmeden 25 baz puanlık bir faiz artışı daha yapılabileceğine işaret ediyor.
Bankanın 2018 yönelik faiz projeksiyonu ise yüzde 2,1’de bırakılırken, 2019 beklentisi ufak bir revizeyle yüzde 3’ten yüzde 2,9’da çekildi. FOMC yetkilileri, böylece gelecek 2 yılda üçer kez faiz artırma beklentisini korumuş oldu.
Yellen’in açıklaması
Fed Başkanı Janet Yellen, bilançonun küçültülmesi amacıyla yeniden yatırımlara bu yıl içinde aylık 10 milyar dolardan başlayan iskonto tavanları uygulanmaya başlanacağını bildirdi.
Yellen, Federal Açık Piyasa Komitesinin (FOMC) politika faizini 25 baz puan artırdığı haziran ayı toplantısının ardından basın mensuplarıyla bir araya geldi.
Janet Yellen, basın toplantısının başında yaptığı sunumda, Fed’in faiz oranını yüzde 1,00-1,25 aralığına yükseltme kararının, ülke ekonomisini istihdam ve enflasyon hedeflerine doğru kaydettiği ilerlemeyi yansıttığını vurguladı.
Yellen, özellikle yüzde 4,3 ile son 16 yılın en düşük seviyesine gerileyen işsizlik oranının, tarihi normallerin de altında seyrettiğine dikkati çekti.
Öte yandan, son dönemde açıklanan zayıf enflasyon verilerinin yanıltıcı olabileceğine de işaret eden Janet Yellen, “Son zamanda açıklanan düşük enflasyon rakamları, büyük ölçüde kablosuz telefon hizmetleri ve reçeteli ilaçlar gibi bazı ürünlerin fiyatlarındaki bir kerelik gerilemeden kaynaklandı” değerlendirmesini yaptı.
Fed Başkanı Yellen, enflasyonun sıkı iş gücü piyasasına bağlı olarak yüzde 2 hedefine yükseleceğini öngörmeye devam ettiklerini ve ilgili gelişmelerin yakından izleneceğinin altını çizdi.
“Trump ile görevim hakkında görüşmedik”
Yellen, açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını da yanıtladı.
ABD Başkanı Donald Trump ile görev süresinin uzatılması hakkında görüşmediğini belirten Janet Yellen, “Şubat ayında bitecek olan ilk başkanlık dönemimi kesinlikle tamamlamak niyetinde olduğumu daha önce belirtmiştim. Başkan Trump ile geleceğe yönelik planları konusunda bir görüşmemiz olmadı.” ifadelerini kullandı.
Eski ABD Başkanı Barack Obama tarafından atanan Yellen’in ilk başkanlık dönemi, 3 Şubat 2018’de sona erecek.
Fed’in ilk kadın başkanı olma özelliğini taşıyan Janet Yellen, “Fed Yönetim Kurulu’ndaki boşlukların doldurulmamasından ötürü hayal kırıklığı yaşayıp yaşamadığı” sorusuna, “Beyaz Saray’ın yeni üyeleri belirlemek için çok çalıştığı ve yakında yeni atamalar yapılacağını umduğu” yanıtını verdi.
“Bilançonun küçültülmesine bu yıl başlanabilir”
Fed’in bilançosunu küçültmesine yönelik soruları da yanıtlayan Yellen, ekonominin beklenen performansı göstermesi durumunda bilançonun normalleştirilmesi için yıl içinde harekete geçmeyi umduklarını söyledi.
Fed Başkanı Yellen, bilançonun, bankanın sahip olduğu hazine tahvilleri ve mortgage destekli menkul kıymetlere yönelik yeniden yatırımların azaltılmasıyla küçültüleceğini bildirirken, bunun her 3 ayda bir artırılacak iskonto tavanı uygulamasıyla yapılacağını açıkladı.
Janet Yellen, şunları söyledi:
“İlk iskonto tavanı, devlet tahvilleri için aylık 6 milyar dolar ve mortgage destekli menkul kıymetler için aylık 4 milyar dolar olarak uygulanacak. Bu sınırları aşan tüm getirilerle yeniden yatırım yapılacak. Ancak iskonto tavanı, kademeli olarak devlet tahvilleri için aylık 30 milyar dolara ve mortgage destekli tahviller için aylık 20 milyar dolara yükseltilecek ve normalleşme süresince yürürlükte kalacak.”
Fed’in yaklaşık 4,5 trilyon dolarlık bilançosunun yüzde 55’ini devlet tahvilleri, yüzde 40’a yakınını ise mortgage destekli menkul kıymetler oluşturuyor.
