Jana CEO’su Nathan Eagle’ın Project Syndicate’te yazdığı makale internet kullanıcısı olan herkesi ilgilendiriyor. İşte yazının kısa bir özeti…
Dijital dünyada hepimizin ayak izi var. Her gün yüzlerce iz bırakıyoruz dijital sonsuzluğa… Birkaç saniye önce fortuneturkey.com sitesine girerek bir ayak izi daha bıraktınız. Dijital ekonomide bu ayak izlerine “pasif data” deniyor. Sosyal medya kullanımlarınız, kredi kartıyla yaptığınız alışverişler, google’dan aradığınız kelimeler bu “pasif data” havuzunda toplanıyor. Ve tüm bu bilgi size haber verilmeden toplanıyor.
Şirketler, pasif data havuzunu bir tür enformasyon hammaddesi gibi değerlendiriyor. İnternet izlerinize bakarak ekranınıza hangi reklamı göndereceklerini belirliyor, hangi ürünleri almaya eğilimli olduğunuz kestirebiliyorlar. Hatta sağlık kurumları, bir toplum kesiminin tıbbi ürün alışverişini analiz ederek grip salgınının kapıda olup olmadığını anlayabiliyor.
Doğal olarak bu pasif data havuzu çok değerli. Data-Driven Marketing Institute adlı kurumun yaptığı çalışmaya göre, data toplayıp pazarlayan şirketlerin cirosu 2012 yılında 156 milyar dolara ulaştı. 2012 yılında 2.5 milyar internet kullanıcısının olduğunu hesap edersek, her bir kullanıcının yarattığı “pasif data” 60 dolar ediyor.
2010 yılında küresel internet kullanıcı sayısının 5 milyara ulaşacağı, makineden makineye bağlantı sayısının 10 milyarı bulacağı ve mobil data trafiğinin 11 kat artacağı tahmin ediliyor.
Bu dramatik yükselişle birlikte data ticaretinin yıllık hacminin 500 milyar dolara ulaşacağı kestirilebiliyor. 5 milyar kişilik kullanıcı sayısına göre, her bir kullanıcının yarattığı pasif datanının yıllık değeri 100 dolar ediyor.
Şimdilik sadece Facebook, her kullanıcısının yarattığı pasif datayı, kullanıcısının inisiyatifine bırakıyor. Bir bağlantıyı tıklayarak, Facebook’taki tüm faaliyetinizi zip dosyasına alabiliyor ve isterseniz bunu data toplayan şirketlere satabiliyorsunuz.
Pasif data havuzu yüzmilyarlarca dolarlık değere ulaştığına göre, bu datayı oluşturanlar tamamen kendi kararları doğrultusunda bu bilgiyi değerlendirmeli. İstedikleri kişi ya da kurumlarla, kendi belirleyecekleri koşullarla kendi ayak izlerini paylaşabilmeliler.
