Faizler 1.5 yılın en düşük seviyesine geriledi

0
33

Tahvil – bono piyasasında 10 yıllık tahvil faizleri yüzde 8,25’e gerileyerek son 1,5 yılın en düşük seviyesini gördü.

Güne yüzde 8,51’den başlayan 10 yıllık tahvil faizleri Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) faizleri değiştirmemesinin ardında yaklaşık 25 baz puan gerileyerek yüzde 8,25’i gördü.

Analistler, son dönemde, petrol fiyatları başta olmak üzere hammadde fiyatlarının gerilemesi ve Türkiye’de enflasyonist baskıların azalması ile faizlerde düşüşün devam ettiğini dile getiriyor.

Dünya ekonomisinde küresel büyümeye ilişkin kaygıların arttığı dönemde, Türkiye ekonomisinin yüzde 3 ila 4 arasında büyüme yakalayabileceğine ilişkin beklentilerin fon girişlerinin görülmesine neden olduğunu belirten analistler, bu durumun da faizlerde aşağı yönlü hareketin devam etmesine neden olduğunu kaydediyor.

Analistler, TCMB’nin son 3 aydır etkin likidite politikası ve enflasyonla mücadelede şahin duruşunu korumaya devam etmesinin Türkiye ekonomisi için prim fırsatı yarattığını vurguluyor.
 
Yabancıların DİBS alımı 2 milyar doları aştı
TCMB verilerine göre, yabancıların Devlet İç Borçlanma Senedi (DİBS) alımları 10 Ekim – 14 Kasım aralığında 2 milyar doları aştı.

Analistler, geçen hafta net 426,3 milyon dolarlık DİBS alımı yapan yabancıların, gelecek aya taşınan TCMB’ye yönelik faiz indirim beklentilerinin uzun vadeli tahvilleri pozitif yönde etkilemeye devam edeceğini tahmin ediyor.
 
“Kısa ve uzun vade faizler birbirlerinden bağımsız kendi dinamikleri dahilinde hareket etmeye başlayabilir”
Ziraat Yatırım Ekonomisti Bora Tamer Yılmaz konuya ilişkin yaptığı değerlendirmede, Türkiye’de faizleri kısa ve uzun vade ayrımında incelemenin zamanı geldiğini ifade ederek, “Çünkü kısa vade faizleri, TCMB, likidite operasyonlarıyla günlük bazda kontrol edebiliyor. Uzun vadeli faizler ise piyasa tarafından çeşitli beklentilere göre oluşmakta” dedi.

TCMB’nin bu sene sıkı para politikası yaklaşımını yatay verim eğrisiyle uyguladığını kaydeden Yılmaz, yatay verim eğrisi uygulamasında TCMB’nin kısa vadeli faizleri, uzun vadeli faizlere yakın tuttuğunu ve genel anlamda bu yıl kısa ve uzun vadeli faizlerin birlikte hareket ettiğini aktardı.

TCMB’nin bugünkü karar metninde, gelecek sene enflasyonun TCMB tahminlerine uygun gerileyeceği ifadesinin yer aldığını anımsatan Yılmaz, enflasyon görünümündeki iyileşmeyle TCMB’nin sıkı para politikası için verim eğrisini yatay tutmaktan vazgeçebileceğini dile getirdi. 

Yılmaz, bunun sonucu olarak TCMB’nin likidite koşullarını rahatlatabileceğini ve kısa ve uzun vade faizler birbirlerinden bağımsız kendi dinamikleri dahilinde hareket etmeye başlayabileceğine dikkati çekerek, Türkiye gibi ekonomisi canlı ülkelerde uzun vadeli faizlerin kısa vadeli faizlerin üzerinde kalacağını söyledi.
 
“Kısa vadeli faizler dönem dönem politika faizinin altına da kayabilir”
Mevcut konjonktürde uzun vadeli faizlerin, bu sene mevcut politika faizi seviyesinde, yüzde 8,25 civarında seyretmesini beklediklerini vurgulayan Yılmaz, kısa vadeli faizlerin ise piyasaların beklentileri önceden satın alması nedeniyle yüzde 8’in altına hareket edebileceğini belirtti.

TCMB’nin likidite koşullarını rahatlatmasının kısa vadeli faizleri de piyasa dinamiklerine bırakması anlamına geleceğini kaydeden Yılmaz, şunları söyledi:

“2015 yılında ise TCMB’nin indirim döngüsüne geçerek politika faizini yüzde 7’ye indirmesini bekliyoruz. Bu durumda uzun vadeli faizlerin verim eğrisinin eğimi nedeniyle yüzde 7,5 civarında kısa vadeli faizlerin ise politika faizine yakın oluşması mümkün. Fon akımlarının şiddetine bağlı olmak şartıyla kısa vadeli faizler dönem dönem politika faizinin altına da kayabilir. Para politikasıyla birlikte maliye politikasını da göz önünde bulundurmak gerekiyor.

Zira Hazine’nin borç yönetim başarısı sonucunda hem Türkiye’nin borç vadesi uzamakta hem de borçlanma gereksinimi azalmakta. Önümüzdeki sene Hazine’nin daha az ihraç gerçekleştirecek olması da piyasada arz tarafından faizleri aşağı yönde baskılayacaktır. Piyasadaki devlet tahvil miktarının azalmasıyla devlet tahvillerinin kıymeti artacaktır. Faiz ve fiyat ters orantılı olduğu için de kıymeti daha yüksek devlet tahvilleri daha düşük faizle işlem görecek.”