Dünyanın ununu öğütüyor

0
332

Dünyanın ikinci büyük değirmen makinesi üreticisi Alapala Grubu’nun temelleri 1950’li yıllarda Çorum’da kardeşiyle birlikte küçük bir atölyede marangozluk yapan Mehmet Alapala’ya un fabrikası kurmak isteyen bir yatırımcının “Sen yapabilir misin?” diye sormasıyla atılıyor. 1961’de İngiliz değirmen üreticisi Simon’un Çorum’da kurduğu fabrikanın yapımında görev alan Mehmet Alapala, burada edindiği tecrübeyle yatırımcının istediği fabrikayı yaparak teslim ediyor. Bu Alapala ailesi için de yeni bir dönemin başlangıcı oluyor ve un üretimi için değirmen makinelerinin yanı sıra anahtar teslim fabrikalar da kurmaya başlıyorlar. Daha sonra işleri Mehmet Alapala’nın oğulları Nurettin ve İsmail Alapala’nın devralmasıyla grup, dünyaya açılıyor. Bugün dünyanın en büyük ikinci değirmen makinesi üreticisi olan Alapala, dünyada bu alanda ilk sırada bulunan İsviçreli Bühler’le yarışıyor. Üçüncü sırada ise İtalyan Ocrim var.

100 ülkede 600 anahtar teslim fabrika kuran Alapala’nın dünya genelinde 5 bin fabrikada makineleri çalışıyor. Yani, dünyanın ununu Alapala sağlıyor… Alapala Grubu’nun üçüncü kuşak yöneticilerinden Görkem Alapala, 2008 yılında grup bünyesinde çalışmaya başlamış. Alapala Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Görkem Alapala, ağırlıklı olarak Afrika ve Ortadoğu’yla iş yaptıklarını söylüyor. “Çünkü bu pazarlarda gıda ithalatını azaltmaya yönelik atılımlar var” diyen Alapala, yılda anahtar teslim 20 fabrika kurduklarını söylüyor. Görkem Alapala’nın verdiği bilgiye göre, anahtar teslim bir fabrikanın maliyeti 1 milyon dolar ile 15 milyon dolar arasında değişiyor. Görkem Alapala, cirolarının yüzde 70’inin anahtar teslim fabrikalar, yüzde 30’unun ise bu makinelerin yedek parça satışından geldiğini ifade ediyor. 270 milyon TL cirosu bulunan grup, yıllık 40 milyon dolar olan ihracatını orta vadede 200 milyon dolara yükseltmeyi planlıyor.

Görkem Alapala, buğday ve mısır depolama tesisleri de kurduklarını belirterek, özellikle Afrika’da endüstrileşme yolunda adımlar atıldığını ve gıda fiyatlarını kontrol etmek amacıyla yerli üretime teşvikler getirildiği bilgisini veriyor. Bu yönelim Alapala’nın işine yarıyor. Öte yandan, pirinç ağırlıklı beslenen Uzakdoğu’da fast-food tüketimin etkisiyle unlu mamül üretiminde de artış var. Bu da Alapala’ya yeni pazarlar sağlıyor.

İtalyanlarla 2001 yılında Mill Service ITaly adıyla ortak bir şirket de kuran Alapala, bu şirketle Güney Amerika’ya makine ihracatı yapıyor. Grubun Çorum ve Ukrayna’da bir un fabrikası da var. Önümüzdeki günlerde Moğalistan’da bir un fabrikası açılacak. Ancak, bu fabrikalar eğitim ve test merkezleri olarak kullanılıyor. Moğalistan’da müşterileri için de çok fazla un fabrikası kurduklarını belirten Görkem Alapala, “2011’de Türkiye’nin bu alandaki ihracatının yarısını Alapala yaptı Moğalistan’a. Özel bir önem verdiğimiz için bu fabrikayı kuruyoruz” diyor. Şu anda 100 ülkeye ihracat yapan Alapala, 2020’de bunu 125’e çıkarmayı hedefliyor.
Şirket Apple, Tesla, BMW, Mercedes gibi dünya devlerinin de ödüllendirildiği “en prestijli tasarım ödülü programı Good Design” endüstri kategorisinde geçen yıl üç ödül birden almış. Good Design Ödülleri, Chicago Athenaeum Mimari ve Tasarım Müzesi tarafından her yıl veriliyor. Ödül kazanan tasarımlar müzenin kalıcı tasarım koleksiyonuna dahil ediliyor.