​Dolarda yükseliş sürecek mi?

0
66

AK Parti’nin salt çoğunluk için gerekli 276 milletvekili sayısına ulaşamamasının ardından çeşitli senaryoların gündeme gelmesi piyasada belirsizliği beraberinde getirdi.

Para piyasalarında volatilitenin arttığı haftanın ilk işlem gününde Türk Lirası, dolar karşısında tarihin en zayıf seviyesine geriledi. Dolar/TL kuru 2,80 seviyesini aştı.

Dolar/TL 2,8096 ile tarihi zirvesini görmesinin ardından yüzde 3,85 primle 2,7636 seviyesinde seyrediyor. Euro/TL ise 3,1178’i test etmesinin ardından yüzde 4,57 yükselişle 3,0928 seviyesinde işlem görüyor.

Sepet bazında ise TL tarihi zirve olan 2,9480 ile tarihi zirvesini yeniledi.

Merkez Bankası kurdaki yükselişe karşılık bankaların TCMB’den alabilecekleri bir hafta vadeli döviz depo faiz oranlarını indirdi.

TCMB DÖVİZ DEPO FAİZ ORANLARINI DÜŞÜRDÜ

10 yıllık tahvil faizi 66 baz puan artışla yüzde 9,98’e çıktı. İki yıllık tahvil faizi yüzde 10,43 ile Nisan 2014’ten bu yana en yüksek düzeyi gördü. Gösterge faiz günü 29 baz puan yükselişle yüzde 10,19 seviyesinden tamamladı.

BIST 100 endeksi güne yüzde 8,15 oranında düşüşle 75,268 puandan başladı.
İlk seansta yoğun satışlarla hızlı bir düşüş kaydeden ve en düşük 75268 puanı gören BIST 100 Endeksi, bir miktar tepki alımı ile 77500 seviyesine yükseldikten sonra 77000 civarında sıkıştı.
 
İkinci seansta 76500 üzerinde tutunan BIST 100, 77000 üzerinde tutunma çabasına girdi ve günü 77805,41 puan ile (%5,05)4138,01 puan ekside tamamladı.

Seçim sonuçları ardından aracı kurumlardan gelen değerlendirmelerde TL varlıklarda satış baskının devam etmesi beklentilerine yer veriliyor.

DOLAR/TL’DE 2,96 OLASI

Saxo Capital Uluslararası Piyasalar Direktörü Özgür Hatipoğlu, Fortune Türkiye’ye yaptığı değerlendirmede, AKP’nin tek parti seçilememesi ve bundan sonraki 

süreçte hükümet kurma çalışmalarının zaman alacak olması nedeniyle belirsizlik faktörü söz konusu olduğu için özellikle Dolar/TL ve Euro/TL tarafında dış piyasadan bağımsız olarak piyasanın yukarı yönlü risk iştahını fiyatladığını belirtti. 

Hükümetin kurulmasının temmuz ayı içerisinde gündeme geleceğini kaydeden Hatipoğlu, hükümet kurulduktan sonraki basamaklarda güvenoyu gibi konular gündeme geleceği için siyasi istikrar sağlanana kadar özellikle kur tarafında ciddi volatilite olacağını söyledi.

Fiyatlarda yukarı yönlü hareketin daha güçlü olacağı bir oynaklık görüleceğini bildiren Hatipoğlu, Dolar/TL’de ilk hedefin 2,8050 seviyesi olduğunu, 2,96’ya kadar yükselme olasılığının bulunduğunu ifade etti. 

Hatipoğlu, siyasi istikrarın en geç Ağustos sonuna kadarki süreçte sağlanmasını beklediğini sözlerine ekledi.

VOLATİLİTE UYARISI
Burgan Yatırım değerlendirmesinde ise volatilite uyarısına yer verilerek şunlar kaydedildi: ”Hiçbir partinin tek başına hükümet kurmak için yeterli milletvekili (276) sayısına ulaşmaması nedeniyle önümüzdeki günlerde siyasi tansiyonun yüksek seyretmeye devam etmesini bekliyoruz. Özellikle hükümeti kurma çalışmalarının başlaması ile birlikte partiler arasındaki görüşme trafiği ve yapılacak açıklamalar piyasalara volatilite olarak yansıyabilir. Hiçbir partinin tek başına hükümeti kuramayacak olmasının yanında olası bir koalisyona ilişkin belirsizlikler ve erken seçim ihtimalinin masada olması ilk piyasa tepkisinin olumsuz olmasına yol açacaktır”

”2015 KAYIP YIL OLABİLİR”
Turkish Yatırım’ın değerlendirmesinde, kısa vadede TL varlıklarda satış baskısı ve oynaklığın çok yüksek devam etmesinin beklendiği kaydedildi. 

Kurumdan yapılan değerlendirmede, ”AK Parti’nin salt çoğunluk için gerekli 276 milletvekili sayısına 
ulaşamaması ardından çeşitli olasılıklar ile beraber bu  hafta boyunca ve kısa vadede TL varlıklarda satış baskısı ve oynaklığın çok yüksek devam etmesini bekliyoruz. Koalisyon ihtimali göreli BIST’in içinde 
olsa da bu derece bir sonuç fiyatların içinde vardı diyemeyiz. 

Özellikle çok konuşulan MHP’li koalisyona dün geç saatlerde konuşan MHP lideri Sayın Bahçeli’nin çok net set çekmesi ve erken seçimden bahsetmesi  piyasanın beklemediği bir durumdur. Eğer koalisyon kurulamaz ve sonbaharda bir erken genel seçim yaşarsak 2015 kayıp yıl 
olabileceği gibi yeni seçim sonucuna kadar büyümede daralma, kur, faiz ve enflasyonda öngörülmesi zor seviyelerle karşılaşmamız söz konusu olabilecektir.  

Şu an için ise USDTRY’de üst bandımız 2,80-2,82 aralığıdır ve 3’lü seviyeler için belirsizliğin netleşmesi gerektiğini  düşünmekteyiz. Ve gelinen noktada ekonomi kurumlarının önemi çok daha fazla artmıştır. 
Merkez’den ise şu aşamada faiz artırımı değil parasal sıkılaştırma gelmesini beklemekteyiz.. Önümüzdeki dönemde hükümetin nasıl kurulacağına dair senaryolar ve olasılıklar gündemin bir numaralı maddesi olacak. Seçim öncesini hatırlayacak olursak  piyasanın en iyi senaryosu Türkiye’de siyasi sistemi değiştirmeyecek ancak tek parti iktidarını devam ettirecek bir seçim sonucu,  iktisattaki “ikinci en iyi teorisi”ni hatırlatacak şekilde diğer piyasa dostu 2.senaryo da güçlü bir koalisyondu. Dolayısıyla hükümet kurulma sürecinin başında 
görmeyi beklediğimiz yüksek volatilitenin akabinde gelebilecek olası tepki ve düzeltmelerin boyutu için de koalisyonun nasıl kurulacağının görülmesinin gerektiğini düşünüyoruz.” denildi. 

”PİYASALAR KÖTÜ FİYATLAMA DÖNEMİNE GİREBİLİR”

ALB Forex Analisti Enver Erkan, siyasi belirsizliğin uzun sürmesi halinde piyasaların “kötü fiyatlama” dönemine girebileceğini belirtti.

İşte Enver Erkan’ın seçim analizi: 

”Son 3 genel seçimin aksine, 2015 genel seçimlerinden tek parti hükümetinin çıkmaması piyasaları tedirgin etmektedir. Ne de olsa hükümetin şekli bundan önceki 3 genel secimde sonuçlar açıklandığında belli oluyordu. Şu anda ise önümüze bir süreç çıkmış durumdadır. Seçim öncesi senaryolardan biri gerçekleşti, dördüncü parti meclise girdi. Şimdi ise bu senaryonun çizmiş olduğu yolu analiz etmek gerekiyor. Birinci parti mecliste hükümeti tek başına kuracak çoğunluğu sağlayamadı. Secimden birinci çıkan partinin Cumhurbaşkanı’ndan hükümeti kurma görevi almasından sonra diğer partilerle yapacağı görüşmeler, hükümetin kurulup kurulamayacağı, koalisyon görüşmelerinde diğer partilerin tutumunun ne olacağı son derece önemli görünmektedir. 
 
Seçim sonuçlarından sonra Anayasa değişikliği ihtimalinin nispeten azalmış olması önemli bir nokta olarak karşımıza çıkıyor. Öte yandan bizi ilgilendiren artık hükümetin kurulması yolundaki anayasal süreçtir. Mevcut tablo şimdilik koalisyon senaryolarının değerlendirilmesi gerektiğini öngörüyor. Cumhurbaşkanı’nın hükümeti kurma görevini “muhtemelen” seçimden birinci sırada çıkan partiye vermesi sonrasında, hükümetin kurulması için bir görüşmeler dizisi gerçekleşecek. Bu süreçle alakalı olarak her ne kadar bazı partilerden koalisyona ilişkin ilk sinyaller olumsuz olsa da, siyasette her türlü senaryonun mümkün olabileceği ihtimali göz önünde bulundurulmalıdır. Bu nedenden dolayı liderlerin açıklamaları son derece önemli olacaktır. Koalisyon görüşmeleri sırasında olumsuz açıklamalar gelmesi, bu sürecin de uzayacağı durumunu ortaya çıkarır. Hükümetin kurulamayıp, görevin iade edilmesi durumunda ise Cumhurbaşkanı’nın görevi başka bir milletvekiline vermesi veya hükümetin kurulamaması durumunda erken seçim senaryoları da ortaya çıkabilir. Erken seçim ihtimali piyasalarda daha uzun vadeye yayılan belirsizliklere ve Türk lirası cinsinden varlıklar açısından olumsuz bir görünüm oluşmasına neden olur.

Hükümetin kurulması durumunda ise piyasaların odaklanacağı konu ekonomi politikalarının nasıl şekilleneceği yönünde olacaktır. Uzun vadeye yayılacak piyasa hareketlerinde bu da bir başka önemli yatırımcı kriteri olarak göz önünde bulundurulacaktır. Sonuç olarak para politikalarına ilişkin belirsizliklerin giderilmesi ve içeride makro verilere karşılık alınabilecek olası mali politika önlemleri ekonomi ekolünün belli olmasıyla ortaya çıkabilecek unsurlardır. 

Sonuç olarak, belirsizlik ortamı yatırımcı açısından olumsuzdur. Bu bakımdan da biz “ne kadar uzun belirsizlik, o kadar kötü fiyatlama” devrine girmiş olabiliriz. Türkiye’nin artan risk primi varlık fiyatları üzerinde negatif yönde etkili olacaktır. Bu durumda da piyasa faizlerinin çift hanede kalma riski bulunmaktadır. Belirsizlik sürecinin uzaması durumunda TL’nin vadettiği getirinin, bir başka deyişle Merkez Bankası faizlerinin risk primiyle uyumsuzluk göstermesi, piyasadaki risk – getiri dengesinde bozulma yaratacağından TL varlıklarından kaçış kura yansımaya da devam edebilir. Borsa İstanbul’da da hisse bazında ayrışmalar olabilir, ancak yabancı yatırımcı algısı önem taşıyacağından endeks bazında olumlu fiyatlamalar görmemiz için toz bulutunun ortadan kalkması gerekir.”