Dolar tekrar yükselişe geçer mi?

0
57

Türk lirası son dört ayda dolara karşı değer kazanıyor. Hatırlanacağı gibi dolar, yurtiçinde politik ve ekonomik risklerdeki artışın yanı sıra yurtdışında ABD Başkanı Trump’un icraatlerine dair kaygılarla 11 Ocak’ta 3,95 TL ile tarihi zirveyi görmüştü. Bu tarihten itibaren TL’nin dolar karşısında yüzde 8’e yakın değer kazandığı görülüyor. Aradan geçen bu sürede ne oldu da dolar geriledi? Piyasalardaki bu sakin ortam aldatıcı mı? Dolar tekrar yükselişe geçer mi?

Bu soruları yönelttiğimiz Saxo Capital Markets Genel Müdürü Savaş Divanlıoğlu, Türk Lirası’nın göreceli olarak dolara karşı değer kazanmasında üç temel neden bulunduğuna dikkat çekiyor. Ana neden, faizlerin aynı dönemde Merkez Bankası tarafından ciddi şekilde yukarı çekilerek piyasada sıkı para politikasının uygulanması. 11 Ocak’ta dolar/TL 3,95 zirvesini gördüğünde yüzde 8,30 seviyesinde olan Merkez Bankası fonlama faizi, geçtiğimiz dört ayda çeşitli stratejiler uygulanarak yüzde 11,92 seviyesine kadar yükseldi. Yani efektif fonlama maliyeti yüzde 3,5 kadar artırıldı. Bu da tabii ki, TL’de kısa pozisyon almayı oldukça maliyetli hale getirirken, TL taşımanın cazibesini de artıran bir faktör oldu. Şu anda yüzde 11,92 faiz seviyesindeki TL stabil görünümde.
Divanlıoğlu’na göre ikinci neden, Trump’ın Amerika’da başkan seçilmesinin ardından hiçbir sözünü yerine getirememesiyle beraber doların dünya para birimleri karşısında yaklaşık yüzde 6 değer kaybetmesi. Bu yüzde 6’lık geri çekilmenin dolar/TL bazında etkisi 24 puan kadar. Yani başka hiçbir şey olmasa bile TL zaten 3,95’ten 3,70’e sırf dolardaki değer kaybından dolayı geri çekilecekti.
 
3,50 TL’NİN ALTI İHRACAT İÇİN İYİ DEĞİL
Savaş Divanlıoğlu, üçüncü nedeni ise Türkiye’ye özel iki stres faktörünün ortadan kalkmış olmasına bağlıyor. Bunlar da başkanlık sistemiyle ilgili referandumun sonuçlanması ile yılbaşından bu yana özellikle büyük şehirlerde büyük terör olaylarının yaşanmamış olması. Divanlıoğlu, “Bunların tümü bir araya gelince dolar, TL’ye karşı 3,55 seviyelerine kadar geldi” diyor. Önümüzdeki dönemde TL’nin bu yüksek fonlama faizi aracılığıyla bir miktar daha değerlenmesi ve 3,50 seviyesine geri çekilmesinin sürpriz olmayacağına değinen Divanlıoğlu şu değerlendirmede bulunuyor: “Ama Türkiye’nin ekonomik verilerinde veya durumunda bir iyileşme yok. O bakımdan genel görünüm maalesef pek olumlu değil. TL’nin daha çok değerlenmesi zor gözüküyor, zira 3,50 altına sarkmalarda Merkez Bankası da fonlama faizini bir miktar geri çekerek TL’nin çok değerlenmesinin önüne geçebilir.” Değerli TL’nin ihracat için iyi olmayacağı hatırlatmasında da bulunuyor.

Diğer yandan terör olaylarının yaşanması ya da erken seçim gibi siyasi belirsizlik yaratacak konuların gündeme gelmesi doları tekrar 3,90 TL seviyelerine hareketlendirebilir. Savaş Divanlıoğlu, “Ama Türkiye genelinde, özellikle inşaat sektöründe, borçların ödenememesi sonucu bir kriz olmadığı sürece, 3,95 TL’nin üstü zor gibi görünüyor” değerlendirmesinde bulunuyor.

Piyasalardaki dengeleri bozacak bir diğer gelişme de yurtdışından gelecek haberler… Avrupa’da Fransa, Almanya ve İtalya’da yapılacak seçimler önemli. İngiltere’nin Brexit sürecinde AB ile anlaşmaya yönelik pazarlık çalışmalarının da mutlaka takip edilmesi gerektiğini vurgulayan Divanlıoğlu şöyle devam ediyor: “ABD’den gelecek önümüzdeki iki aylık verilere göre, faiz artış hızı biraz daha belirginleşecektir. Ve belki de izlenmesi gereken konulardan biri de Çin’deki büyümenin devam edip etmeyeceği. Çin’de son veriler, korkulan sert soğumanın olmayacağını gösteriyordu. Verilerin yeniden kötüleştiği durumda dünya varlıklarında dolar, bono ve altın hariç geri çekilmeler görülebilir. Ayrıca, Kuzey Kore ve Suriye cephelerindeki gerilimler ve her türlü olumsuz haber piyasaları negatif etkileme potansiyeline sahip.”

Piyasalar yaz aylarına sakin giriyor. Ancak, terör, siyasi tansiyonu artıracak bir gelişme ya da yurtdışından gelecek bir haber tansiyonu yükseltebilir. Diğer yandan, 3,55 TL seviyelerinde dengelenen doların ihracat ve turizm gelirleri açısından daha aşağıya inmesi de pek tercih edilecek gibi görünmüyor.
 
ÜÇ ÖNEMLİ RİSK…
Önümüzdeki dönemde TL’yi olumsuz yönde etkileyerek dolar kurunu yukarı taşıyabilecek üç risk faktörü bulunuyor: Bu riskler şöyle sıralanabilir:

1-Global jeopolitik riskler. Bunun terör olarak tekrar yansıma ihtimali.
2- Merkez Bankası’nın geç likidite penceresini aşağı yönlü revize etmesi ve fonlama maliyetini aşağı çekmesi.
3-ABD Başkanı Trump’ın vergi indirimi veya altyapı projelerini hayata geçirerek doların yeniden dünyada değer kazanmasını tetikleyecek icraatlarda bulunması.