Dijital ekonominin can suyu: Dijital KOBİ

0
60

Dünya ekonomisinin en önemli gündemlerinden biri dijitalleşme ve dijital dönüşüm KOBİ’ler için de vazgeçilmez. Türk KOBİ’leri de özellikle kamudaki e-dönüşüm süreçlerine dahil olarak dijitalleşme dalgasından nasibini alıyor. KOBİ’ler büyüme, markalaşma, ihracat, kârlılık gibi hedeflerine bundan böyle dijital KOBİ’ye dönüşerek ulaşabilecek. Dijitalleşmenin bir adım sonrası ise akıllı KOBİ haline gelmek.

Özellikle üretim yapan KOBİ’ler için yakın gelecekte bambaşka bir teknoloji penceresi de açılıyor. Endüstri 4.0 ile birlikte gelen yeni akımda işlerin önemli bir bölümünde insanın yerini makinelerin hatta robotların aldığını gözlemleyeceğiz. Dolayısıyla üretim ve sanayi sektörü geleneksel metotları rafa kaldıracak. Makinelerarası iletişimin ucuzlamasıyla birlikte tüm nesnelerin internete bağlanması, prototip üretiminde üç boyutlu yazıcıların yaygın kullanılması, otomasyon-da yapay zekanın karar süreçlerinde kullanılması ve üretim süreçlerinin büyük veri teknolojileri ile kurgulanmaya başlanması KOBİ’leri adeta akıllı dijital KOBİ oluşumuna zorluyor.
 
KOBİ’LER İÇİN DEVLETİN 2017 ADIMLARI
Reel sektörün can damarı olan KOBİ’lerin en büyük ve temel sorunlarından biri nakit ihtiyacı. Bu nakit sıkıntısını rahatlatmak, KOBİ’lerin işlerini genişletmelerini sağlatmak, hatta istihdamı artırmak için devlet, kredi garanti fonu oluşturmuştu. Yanı sıra Eximbank ihracatçılara daha fazla destek olabilmek için benzer bir düzenleme üzerinde çalışıyor. Sicil affı ve benzeri düzenlemelerle de KOBİ’lerin krediye ulaşımının önündeki birçok engelin kaldırılması hedeflendi.

KOSGEB aracılığıyla, geçtiğimiz yılın sonunda KOBİ’lere 50 bin lira faizsiz kredi desteği uygulaması başlatıldı. Bu uygulamaya 250 bine yakın KOBİ başvurdu. Ancak bütçe imkanları nedeniyle sadece 15 bin şirket bu haktan yararlanabildi. Bunun üzerine bu yıl 2,5 milyar lira bütçeyle program daha da genişletildi. Bunun sonucunda KOBİ’ler için 10,3 milyar lira  faizsiz  kredi  hacmioluşturulmuş olacak. Bu nedenle KOSGEB için KOBİ’lere destek vermek amacıyla alınan 2017 yılı bütçesi 2,1’den 2,7 milyar liraya çıkarıldı.
 
DİJİTALLEŞME BİR BAŞLANGIÇ
Akıllı yönetilen bir KOBİ haline gelebilmek için dijitalleşme olmazsa olmaz konuların başında geliyor. KOBİ’lerin dijitalleşme adımlarını hızlandıran hatta zorunlu hale getiren en önemli uygulama, devletin e-dönüşüm projesi kapsamında başlattığı e-fatura, e-defter, e-arşiv, bu yılda e-irsaliye ile devam eden uygulamalar bütününe geçiş diyebiliriz.

Dijitalleşen KOBİ deyince aklımıza; ürettiği ve dışarıdan gelen tüm verileri ve bilgileri elektronik hale getiren, bunları da elektronik olarak saklayan, transfer eden, bilgisayar ağlarıyla bir yerden bir yere anında gönderen,  raporlayabilen ve her an her yerden erişebilen/erişilebilen bir işletme geliyor. Aynı zamanda dijitalleşmenin omurgası olan internetin ve buna bağlı olarak mobil teknolojilerin tüm olanaklarını kullanarak üretim, hizmet, ticaret,  işbirlikle ri, ihracat, pazarlama, reklam, tanıtım vb. yapabilen bir KOBİ, dijital KOBİ olarak tanımlanıyor. Yapılan araştırmalar,  her 10 KOBİ’den yedisinin, dijitalleşmek için gerekli zaman ve paraya sahip olmadıklarını ortaya koyuyor.
 
DİJİTAL VE AKILLI KOBİ, ENDÜSTRİ 4.0’A HAZIR
Endüstri 4.0 süreci, yapay zeka teknolojilerinin kullanımı, akıllı fabrika yatırımları, disiplinler arası işbirlikleri Türk sanayini ve özellikle KOBİ’leri çok yakından ilgilendiriyor.

Üretim sanayi ve KOBİ’ler, zaman kaybetmeden dünya devlerinin uyguladığı tüm üretim süreçlerinin akıllı sistemlerle kontrol edildiği, esnek ve akıllı fabrika sistemlerini öğrenmeli. Fikirlerin, daha hızlı ürüne çevrildiği, esnek, küçük, dinamik ve akıllı fabrikaların sayısının artacağından hareketle KOBİ’ler de akıllı sistemlerin kontrol ettiği, seri üretimin yerini daha az miktarlarda ve kişiye özel üretime bıraktığı akıllı fabrikalara geçiş stratejileri oluşturmalı.
 
Akıllı fabrikalar ile verimlilik artışı ve yüksek kalite seviyesiyle esnek üretim yakalanacak ve sistemler arasında entegrasyon gibi süreçlerin izlenebilirliği artacak. Rekabet avantajını ancak aynı yönde sistem kuran ve geliştiren şirketler yakalayabilecek.

Sanayi 4.0 hazırlık süreciyle birlikte fabrikalar ve inovasyon merkezleri başta olmak üzere çok sayıda disiplinden insan, dijital olarak birbirine bağlanarak zor ve karmaşık işleri sanal ortamda paylaşacak ve ortaklaşa üretim gerçekleştirecek. Kısacası KOBİ’lerin rekabette geri kalmaması için dijital ekonominin bir parçası haline gelerek bu ekosistemin içine dahil olmaları gerekiyor.
 
UZMAN GÖRÜŞÜ
Mikro Yazılım Genel Müdür Yardımcısı Alpaslan Tomuş: Sağlıklı büyüme için dijitalleşme şart

Mikro Yazılım yaklaşık 30 yıldır kurumsal ve ticari yazılım üretiyor.

Sunduğu çözümlerin çeşitliliğine baktığımızda her boyut ve sektörden ticari işletmenin ihtiyaçlarına yanıt veren esnek ve modüler çözümleri mevcut. Asıl odaklandıkları segment ise KOBİ’ler.

Tomuş, dijitalleşmenin KOBİ’ler için önemini şöyle açıklıyor:

“Türkiye’de 1,7 milyon aktif şirket var. Bu şirketlerden yıllık cirosu 10 milyon TL’nin üzerinde olan şirket sayısı sadece 60 bin. Çalışan sayısı anlamında baktığımızda ise 10 çalışandan fazla istihdam edem şirket sayısı 100 bin.1,7 milyon şirketin yalnızca 400 bini ticari yazılım kullanıyor. Yani şirketlerin yüzde 76’sı günlük süreçlerini sistemli bir şekilde takip etmiyor. KOBİ’lerin ticari faaliyetleri kayıt altına alması, sağlıklı bir şekilde operasyonlarını yürütmesi ve nihayetinde işletmelerini sağlıklı bir şekilde büyütmeleri için mutlaka dijitalleşmeleri gerekiyor.
 
KOBİ’LER İÇİN E-DÖNÜŞÜM KAÇINILMAZ
Mikro Yazılım olarak, biz e-dönüşüm çözümlerimizi e-Mikro adıyla markalaştırdık. Şu an Türkiye’nin en büyük ikinci e-fatura entegratör şirketiyiz. Müşterilerimize bu alanda uygun maliyetli, farklı bir deneyim sunuyoruz.
Aynı zamanda   Türkiye’deki  sekiz kayıtlı e-posta hizmeti sağlayan şirket arasındayız. Kayıtlı e-posta, kurumların yazışmalarının hukuki delil niteliğiyle değerlendirilmesine olanak veren, gönderici ve alıcının gerçek kişi olduklarını kanıtlayan bir altyapıdır. Mikro Yazılım, bu konuda hizmet veren tek kurumsal yazılım firmasıdır. Bu hizmetimizi kullanan müşterilerimizin gönderdikleri fatura, bordro vb. değerli evrakların akıbetleri Mikro Yazılım tarafından güvence altına alınıyor. Ayrıca pek çok operasyonel ve legal maliyetten de tasarruf etmelerine neden oluyor. Bu hizmet, sunduğumuz yazılımlar içerisinden yapıldığından, müşterilerimize inanılmaz konforlu ve güvenli bir ortam sunuyor.

Mikro Yazılım, e-fatura, e-defter saklama, e-arşiv hizmetlerini tek çatı altında topladığı e-Mikro markası ile, işletmelere ilgili mevzuat gereği uygulamak zorunda oldukları veya gönüllü olarak kullanmak istedikleri e-fatura, e-arşiv, e-defter, entegratörlük ve Kayıt Saklama Gereksinimleri ve KEP (Kayıtlı Elektronik Posta) hizmetlerinin uygulamalarının vergi mevzuatına ve teknik gerekliliklere uygun implementasyon süreçlerinde hizmet veriyor. Büyük ölçekli şirketlerin yanı sıra, KOBİ’ler için de geliştirdiğimiz My-E kontör uygulamasıyla da, firmanın e-Mikro sitesinden doğrudan kontör satın alarak bu hizmetlerden kolaylıkla yararlanmasını sağlıyoruz.
Tüm e-dönüşüm hizmetlerimizde kullanılan ortak para birimimiz My E-Kontör şirketleri tüm süreçler için ayrı ayrı uğraşmalarını gerektiren operasyonel yükten kurtarmakta. Ekonomik koşullarda sunduğumuz My E-Kontör şirketlerin kullandığı kadar ödediği bir sistem getirip kendilerine önemli ölçüde esneklik kazandırıyor.
 
TİCARİ YAZILIMLAR AKILLANIYOR
Her sektörün ticari yazılıma ihtiyacı var. Türkiye ticari yazılım oranı olarak gelişmiş ülkelerin çok gerisinde. Ticari yazılım kullanım oranı bizde yüzde 23, gelişmiş ülkelerde ise yüzde 50’nin üzerinde. Türkiye’de ticari işletmeler hâlâ işlerini Excel tablolar üzerinden yönetmeye çalışıyor. Günümüz ekonomisinde bu olanaksız, elbette bir yerden sonra şirket takip edilemez hale geliyor. En kötüsü de bu durum geri dönülemez noktada fark ediliyor ve pek çok işletme faaliyetlerine devam edemiyor.

Ticari yazılımlar işletmelerdeki sorunlara erken teşhis konmasına ve sıkıntılar ilerlemeden çözülmesine olanak sunuyor. Yazılımların yıllar içerisinde daha da akıllanması gerektiğini düşünüyoruz. Artık dünya Endüstri 4.0’ı konuşuyor. Makineler birbirleriyle konuşuyor, yazılımlar kendi aralarında insan müdahalesine gerek kalmadan kararlar alıyor. Biz de yazılımlarımızı daha akıllı yaparak KOBİ’lerin yaşadıkları sıkıntıları baypas etmeyi hedefliyoruz.”