​Demirtaş’tan olağanüstü toplantı çağrısı

0
27

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş Suruç saldırısı hakkında açıklama yaptı. Demirtaş TBMM’yi olağanüstü toplantıya çağıracaklarını açıkladı. CHP de konu hakkında soruşturma önergesi verdi.

İşte Demirtaş’ın açıklamasından satır başları:

İnsanlık dışı Suruç katliamını bir kez daha lanetlediğimizi böylesine vahşileşmiş bir terör anlayışının neler yapabileceğini bir kez daha acı örneğiyle bize hatırlatan bu terör eylemini kınadığımızı, orada 32 arkadaşımızı, genç yoldaşımızı yitirdik. Her birine Allah’tan rahmet diliyoruz. Bu arkadaşlarımız Türkiye’nin değişik illerinden Kobani’deki insanlarla, çocuklarla dayanışma göstermek için yola çıkmışlardı. Yanlarında oyuncaklar, günlük insani ihtiyaçlar, karınca kararında yürüttükleri yardım kampanyasıyla bohçalarıyla yola çıkmış, Kobani’ye geçmelerine izin verilmemişti, ama onlar son bir kez mesajlarını vermek için kültür merkezinin bahçesinde basın toplantısı düzenleme kararı almışlardı.

“IŞİD GEÇİYOR AMA OYUNCAKLAR SINIRI GEÇEMİYOR”
Türkiye’nin sınırlarından TIR’larla silahlar geçirildi. İnsanlığını yitirmiş, tecavüz ordusu rahatlıkla gidip geldiler, sınırı neredeyse kendi istekleri doğrultusunda rahatlıkla kullanabiliyorlar. Ama bu devrimci gençlerin götürdüğü oyuncaklar sınırdan geçemedi. Bu üniversite öğrencileri sınırdan geçemediler. Fakat onların taşıdığı mesaj yerine oluştu. Kimi Trabzonlu, Samsunlu, Dersimli, İstanbullu. Kimi tıp hukuk öğrencisi, ama her biri bu ülkenin ezilenleri için mücadele geleneğinden direniş geleneğinden gelen birer yiğit devrimci. Dün ülkemiz işte böylesine 32 önemli evladını, devrimcisini kaybetmiş oldu. Bir kez daha yüreği yananların, bu ölümden acı duyanların başı sağ olsun diyorum.

“BU ACIYI PAYLAŞANLARIN SAYISI SAVAŞ İSTEYENLERDEN FAZLA”
Öyle diyorum, maalesef ülkemizde bu ölümlere sevinenler de oldu. Memnuniyet duyanlar da oldu. anladık ki evet, çoğunluk olarak bir aradayız. Anladık ki bu acıyı yürekten paylaşanların sayısı Türkiye’nin dört bir yanında savaş isteyenlerden daha çok. Sayımız daha fazla. Bu bizi mutlu etti. Türkiye’nin her yerinden kardeşlik mesajları almak, bu vahşeti kınayan mesajlar almak bizi mutlu etti.

“ELİNİZE SAĞLIK MESAJI YAYINLAYANLAR OLDU”
Ama aynen IŞİD gibi düşünen, katliama inanan kişilerin olduğunu da gördük, siyasi anlayışların olduğunu da gördük. IŞİD PYD’den daha iyidir diyenler, HDP’den daha iyidir diyenler, oradaki katliamlar için elinize sağlık mesajı yayınlayanlar da oldu. onlar insanlık onurundan nasibini almamış olanlardır. Biz yüzümüzü Türkiye’nin aydınlık insanlarına, barıştan yana dönük olarak insanlarına döneceğiz.

“BUNU ORTAYA ÇIKARMAK YARI GÜNLÜK İŞ”
Elbette ki bu saldırı partimizin gençlerimizin uğradığı ilk saldırı değil, kim bilir belki de son saldırı da olmayacak. Yakalanır mı arkasındakiler, bilemiyoruz. İçinde devlet parmağı olan, devletin içinden güç alarak, destek alarak gerçekleştirilen hiçbir katliamın arkasındakiler çıkarılmadı. Diyarbakır mitingi katliamcısı bu işi tek başına yapmış gibi içerde tutuldu sadece. Hangi devlet elemanından istihbarat aldı, destek aldı, kim yakaladı serbest bıraktı? Bunları ortaya çıkarmak yarım günlük iştir. HDP olarak biz iktidarda olsaydık sadece yarım gün içerisinde bütün bu bağlantıları ortaya çıkarıp savcılığa teslim ederdik. Mersin Adana bombacısı. Kimliği belli, yeri yurdu belli. Ama arkasında kimler var, kimlerden destek alarak bunları yaptı? Bunu ortaya çıkarmak yarı günlük iş. Ama bombalayan da ortada yok.

Roboski’de 34 kişiyi katledenler yarım günlük soruşturmayla ortaya çıkabilirdi. Emri verenleri bulabilirdiniz, hala yok. Gezi direnişinde katledilen 9 gencin, çocuğun nasıl katledildiğini ortaya çıkarmak yarım gününü bile almazdı. Ceylan Önkol, karakoldan atılan roketle paramparça edildiğinde, o atışı yapanı bulmak zor değildi.

“SİZ İŞLENEN BU SUÇLARIN FAİLLERİNİ ORTAYA ÇIKARIN”
İşin içine devlet bulaşmışsa, failler bulunamıyor. Şimdi bize birlik olalım diyenler, evet bir arada beraber olalım  da devleti siz yönetiyorsunuz. Mağdur olan hep halk, mağdur olan hep biz. Siz işlenen bu suçların faillerini ortaya çıkarın. İktidarda olduğunuz dönem boyunca gerçekleştirilen katliamların hesabını verin. Yine beraber oluruz. Ama kusura bakmayın, bütün suçlarınıza bizi ortak edecek şekilde yaptığınız çağrıları biz uygun görmüyoruz.

“GÖRKEMLİ ŞEKİLDE BU DEVRİMCİLERİ UĞURLAMAYA DAVET EDİYORUZ”
Öncelikle 28 arkadaşımızın cenazesinin morgdan alınıp memleketlerine gönderildiğini biliyoruz, 4 arkadaşımızın henüz kimlikleri tespit edilemedi. Vicdanı olan, ben bu ülkede kardeşçe yaşamak istiyorum diyen herkesi bu cenazelere sahip çıkmaya çağırıyoruz. Görkemli şekilde bu devrimcileri uğurlamaya davet ediyoruz.

“TBMM’Yİ OLAĞANÜSTÜ TOPLANTIYA ÇAĞIRIYORUZ”
TBMM’yi olağanüstü toplantıya çağırıyoruz. Meclis başkanına çağrı yapıyoruz. Meclis başkanı derhal toplantıya davet etmelidir. Bizler de 80 milletvekili  imzamızla hazırız.

Parlamentoyu üç temel gündemle olağanüstü toplanmaya çağırıyoruz. TBMM olup bitenlere sessiz kalamaz. 80 milletvekilimize ek olarak, 30 vekil daha imza verirse, parlamentoyu olağanüstü toplantıya çağırabiliriz. Barıştan yana olan milletvekillerini de imza vermeye çağırıyoruz.

Birincisi, çözüm süreci. Çözüm süreci eğer parlamentonun dahiliyle, alacağı kararla bir selamete kavuşursa barışı sağlamamız daha da kolaylaşacak.  İkincisi, Türkiye ve Rojova bölgesiyle ilişkileri… Ne olacak? Bütün bunları parlamentonun netleştirilmesi lazım.

Üçüncüsü, dış politika ve IŞİD tehdidi de üçüncü gündem maddemiz olmalı.

CHP SORUŞTURMA ÖNERGESİ VERDİ
Suruç’ta 32 kişinin hayatını kaybettiği terör saldırısının ardından gözler TBMM’ye çevrildi. 
CHP, Suruç katliamı konusunda TBMM araştırma komisyonu kurulması için resmen başvuru yaparken, HDP halen tatilde olan TBMM’ye “acil toplantı” çağrısı yaptı. 
TBMM’nin Suruç katliamını araştırması konusundaki ilk hamle, bu sabah CHP’den geldi. CHP Genel Sekreteri Gürsel Tekin, Grup Başkanvekili Özgür Özel, Genel Başkan Yardımcıları Sezgin Tanrıkulu, Veli Ağbaba ve CHP heyetinde bulunan milletvekilleri meclis araştırma komisyonu açılması istediler.
CHP’nin TBMM’ye verdiği dilekçede şöyle denildi;
“Tarihin gördüğü en vahşi yöntemlerle katliamlar yaparak Ortadoğu coğrafyasını kana bulayan IŞİD isimli katliam örgütünün tüm insanlığı hedef alan terör faaliyetlerinin hedeflerinden birinin Türkiye olduğu bir kez daha ortaya çıkmıştır. Suriye krizinin başlangıcından bu yana Türkiye’nin sınır güvenliği başta olmak üzere, istihbarat, güvenlik ve dış politika alanlarında gösterdiği zaaftan yararlanarak ülkemiz içinde de yaygın biçimde örgütlenmiş olduğu ve eylem hazırlığında bulunduğu kamuoyunda, ulusal ve uluslararası basında ve TBMM’de defalarca gündeme gelmiştir. Ancak IŞİD’in yarattığı büyük tehlike bugüne dek ne yazık ki göz ardı edilmiş, , IŞİD terör örgütüyle mücadele etmek için gereken kapsamlı yaklaşım ortaya konulamamıştır. Bunun sonucunda ne yazık ki, dün Şanlıurfa’nın Suruç ilçesinde düzenlenen alçakça saldırı sonucunda 30’dan fazla yurttaşımız yaşamını yitirmiş, çok sayıda yurttaşımız yaralanmıştır. Kobane’nin yeniden imar edilmesine katkı sunmak için sınırı geçmeye hazırlanan yurttaşlarımızın maruz kaldığı ve tüm Türkiye’yi derin bir kedere boğan bu katliamın da IŞİD tarafından düzenlenmiş olduğu yönünde kuvvetli şüphe bulunmaktadır. Söz konusu örgütün daha önce de Reyhanlı, Adana, Mersin ve Diyarbakır’da düzenlenen kanlı saldırılardan da sorumlu olduğunu düşündürecek çeşitli deliller mevcuttur.  Dolayısıyla dün Suruç’ta yaşanan ve ülkemizi derin kedere boğan katliamın sorumlularının ortaya çıkarılması, IŞİD isimli insanlık düşmanı terör örgütüne karşı kapsamlı bir mücadele stratejisi geliştirilmesi, Türkiye’nin sınır hattında can kaybıyla sonuçlanan ağır insan hakları ihlallerinin önlenmesi ve gerekli tedbirlerin alınması ertelenemez bir siyasi öncelik haline gelmiştir. Bu konuda, tüm siyasi partilerimizin aktif sorumluluk alacağı bir Meclis Araştırmasının açılması ve bu araştırma sonucunda kapsamlı bir ortak mücadele stratejisi geliştirilmesi zorunludur.”