Çek düzenlemede yeni dönem

0
44

Yurt dışındaki para, döviz, altın, hisse senedi, tahvil ve diğer menkul kıymetlerin 31 Aralık 2016’ya kadar bildirilmesi halinde, bu kıymete vergi incelemesi ve soruşturma yapılmayacak.

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda kabul edilen Yatırım Ortamının İyileştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısına göre, karşılıksız çek keşide etme adli para cezasını gerektiren suç olarak tanımlandığı için, çek hesabı açtırmak isteyenler bankaya adli sicil kaydı da verecek. 

“VADELİ ÇEKTE DÜZENLEME ŞART”

Bankalar, çek hesabı sahibi gerçek veya tüzel kişinin ya da şirket yetkililerinin çek hesabı açma yasağının bulunup bulunmadığını kontrol etmekle yükümlü olacak.

Ticaret siciline tescil edilen şirket yetkilileri hakkında verilmiş bir çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararı varsa, bunların yetkilisi olduğu tüzel kişilere çek defteri verilmeyecek.

Çek hesabı sahibinin gerçek kişi olması durumunda kimlik numarası, tüzel kişi ise MERSİS numarası çek üzerine yazılacak. Çek hesabı sahibi ile düzenleyenin farklı kişiler olması halinde, ayrıca düzenleyenin kimlik numarası da yazılacak. Böylece, çek hesabı sahibinin benzer isimli veya unvanlı kişilerden ayırt edilebilmesi sağlanarak, düzenleyenin net bir şekilde tespit edilebilmesi ve çekin karşılıksız çıkması durumunda çek hesabı sahibine karşı yapılacak başvurularda doğru kişiye ulaşılması hedefleniyor.

Çek düzenlemede yeni dönem
Karekodlu çek düzenlenen lehtar, teslim aldığı çeki sisteme kaydedecek. Çek alacaklıları, çek ile çek hesabı sahibine ve bu çeki düzenleyenlere ilişkin verilere karekod aracılığıyla erişim sağlayabilecek.

Karekodlu çekin sisteme kaydedildiği tarihten sonra çek düzenleyen tüzel kişinin temsilcilerinde meydana gelen değişiklikler, çek hesabı sahibi tüzel kişinin sorumluluğunu ortadan kaldırmayacak. Böylece henüz bankalara ibraz edilmemiş çek adedi ve tutarının üçüncü kişilerin erişimine açılması, çek hesabı sahibine ait piyasada bulunan çek adedi ve bunların tutarları hakkında bilgi sahibi olunması ve alacaklının çeki kabul edip etmeme hususunda kanaat edinmesi öngörülüyor. 

Üzerinde tarih bulunan ve kanuni süresinde ibraz edilen çekle ilgili karşılıksız işlemi yapılmasına sebebiyet veren kişi hakkında, hamilin şikayeti üzerine, her bir çekle ilgili olarak, bin 500 güne kadar adli para cezasına hükmolunacak. Hükmedilecek adli para cezası, çek bedelinin karşılıksız kalan miktarından az olamayacak. Mahkeme ayrıca, çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağına; bu yasağın bulunması halinde yasağın devamına hükmedecek.

Hakkında çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararı verilenler, yasaklılıkları süresince sermaye şirketlerinin yönetim organlarında görev alamayacak. Ancak hakkında yasaklama kararı verilenlerin mevcut organ üyelikleri görev sürelerinin sonuna kadar devam edecek.

Yasaklı kişiler bankalara bildirilecek
Çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararına ilişkin bilgiler, güvenli elektronik imzayla imzalandıktan sonra UYAP aracılığıyla MERNİS ile Risk Merkezine elektronik ortamda bildirilecek. Hakkında çek hesabı açma yasağı verilen kişiler, Risk Merkezi tarafından bankalara bildirilecek. 

Karşılıksız çek davasında mahkeme tarafından, beraat, ceza verilmesine yer olmadığı, davanın düşmesi veya davanın reddine karar verilmesi halinde, çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağının kaldırılmasına karar verilecek. Kesinleşen karar MERSİS ile Risk Merkezine bildirilecek ve ilan olunacak.

Adli para cezalarının ödenmemesi halinde, kamuya yararlı bir işte çalıştırma kararı verilmeksizin doğrudan hapis cezasına çevrilecek.

Karşılıksız çek bedelini ibraz tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte tamamen ödeyen kişi hakkında; yargılama aşamasında davanın düşmesine, mahkumiyet hükmünün kesinleşmesinden hükmün bütün sonuçlarıyla ortadan kaldırılmasına karar verilecek. Şikayetten vazgeçme halinde de aynı hükümler uygulanacak.

Kişi, cezanın tamamen infaz edildiği tarihten itibaren üç yıl ve her halde yasağın konulduğu tarihten itibaren 10 yıl geçtikten sonra hükmü veren mahkemeden çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağının kaldırılmasını isteyebilecek.

Tasfiye de kolaylaştırılıyor
Gerçek kişi tacir ile tüzel kişi tacir adına imza atmaya yetkili kişi, ticaret unvanını ve bunun altına atacağı imzayı, noter onayı şartı aranmaksızın ticaret sicili müdürü ya da yardımcısı huzurunda yazılı beyanda bulunmak suretiyle de verebilecek.

Şirketlerin tür değişikliğine gitmesinde yeni türe ilişkin sözleşmenin bütün ortaklar tarafından imzalanması zorunluluğu kaldırılıyor. Tür değiştirmede yönetim organınca hazırlanan tür değiştirme planı dışında, yeni türün şirket sözleşmesinin genel kurulun onayına sunulması öngörülüyor. 

Sermaye şirketlerinin tasfiye sürecini kolaylaştırmayı amaçlayan tasarı, tasfiye halindeki şirketin, kalan malvarlığını dağıtabilmek için alacaklılara yönelik yapılacak üçüncü ilandan itibaren gerekli bekleme süresi 1 yıldan 6 aya düşürülüyor.

Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre tasfiye olunan şirketlerde, İcra İflas Kanunu’ndaki tasfiye ve ceza yaptırımı hükümleri uygulanmayacak.

Piyasalarda çeke duyulan güvenin artırılması ve karşılıksız çekin engellenmesi amacıyla çeklerde seri numarasıyla karekod bulunması zorunlu hale gelecek. Yabancı banka tarafından bastırılan çeklerde seri numarası veya karekodun bulunmaması senedin çek olarak geçerliliğini etkilemeyecek.

Bankalar, 31 Aralık 2016 tarihinden sonra karekodsuz çek yaprağı veremeyecek.

Genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri ve özel bütçeli idareler tarafından ilgili mevzuatı gereğince alınan, 10 yılı geçen ve çeşitli nedenlerle iadesi sağlanamayan veya gelir kaydedilemeyen 500 lira ve altındaki teminat mektuplarından uyuşmazlığa konu edilmeyenler ilgili bankalara iade edilecek.

Varlık barışı düzenlemesi
Tasarıda “varlık barışı” ile ilgili düzenlemeler de yer alıyor.

Buna göre, gerçek ve tüzel kişilerce yurt dışında bulunan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları, 31 Aralık 2016 tarihine kadar Türkiye’deki banka veya aracı kurumlara bildirilecek.

Alacaklar ve rayiç bedeliyle taşınmazlar, 31 Aralık 2016 tarihine kadar Türk Lirası cinsinden vergi dairelerine beyan edilecek. Gerçek ve tüzel kişiler bu varlıkları, diğer kişilerin nam veya hesabına bildirim veya beyanda bulunabilecek.

Bildirim ve beyan halinde vergi incelemesi, vergi tarhiyatı, soruşturma ve kovuşturma yapılmayacak.

Yurt dışından getirilen bu varlıklar, işletmelerin kanuni defterlerine kaydedilebilecek. Kayıt işlemlerinde sınırlayıcı bir düzenleme olmayacak. İşletmelere sermayeye ilave etme, özel fon hesabında tutma veya işletme borçlarının ödenmesinde kullanma konusunda ihtiyarilik sağlanacak.

Tasarının yurt dışına hizmet veren işletmelerde vergi indirimi, yatırım teşvik belgesi kapsamındaki binaların 5 yıl emlak vergisinden muaf olması, yatırım teşvik belgesi kapsamında tahsis olunan arazilere de geçici vergi muafiyeti getiren hükümleri 1 Ocak 2017’de, karekodlu çek düzenlenmesine ilişkin hükümler 31 Aralık 2017’de yürürlüğe girecek. 

“Biz dışarıdan temiz parayı istiyoruz”
Dün saat 12.00’de başlayan tasarının görüşmeleri komisyonda 15 saat sürdü ve en uzun müzakereler “varlık barışı” maddesinde yapıldı.

Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, “varlık barışı” konusunda daha önce yapılan düzenlemelerin, Türkiye içindeki paraların da sisteme girmesine imkan tanıdığını ve hiç bir sıkıntı yaşanmadığını söyledi.

Bu düzenlemenin önceki düzenlemelerden daha ağır olduğuna işaret eden Canikli, “Biz dışarıdan temiz parayı istiyoruz.” dedi.

Canikli, Türkiye’nin her zaman için sermayeye ihtiyacı olduğunu ifade ederek, “Bundan daha ideal bir düzenleme gelmez. Biz hiç bir ilave koruma zırh da sağlamıyoruz. Çünkü gelen para dünya sistem içinde olan para. Bankacılık sisteminden gelen para olduğu için de kara para diye bir şey olamaz. Eğer bizi bu konuda suçlarlarsa, somut olarak bir şey ortaya koymaları lazım. Öyle bir tespit yoksa da öyle bir suçlamada bulunulamaz.” değerlendirmesinde bulundu.