‘Cardtek 2.0’ globale taşıyacak

0
57

Ödeme sistemleri yazılım tedarikçisi olarak 2001 yılında kurulan Cardtek, EMV yani çipli kredi kartlarında güvenli ödeme yazılımlarıyla adını duyurdu. Hızlı büyüyen şirket için 2016 yılı bir dönüm noktası oldu. Nisan 2016’da Turkcell ve KVK’nın kurucu ortağı MV Holding ile Revo Capital, Cardtek’e yüzde 24 oranında hissedar oldu. Böylece, teknoloji ihraç eden bir Türk fintech şirketi, global ölçekteki rakiplerine kafa tutabilecek finansal desteği arkasına aldı. Şirketin satış faaliyetleri de bölge odaklı yönetilmeye başladı. Bu bölgeler ise EMEA (Avrupa-Ortadoğu, Afrika), APAC (Asya Pasifik) ve Kuzey Amerika olarak belirlendi. Türkiye ise Cardtek’in Ar-Ge Merkezi olmaya devam ediyor. Küreselleşme odaklı yeni vizyonunu belirleyen şirketin CEO’luğuna bu yılın mayıs ayında bankacılık kökenli Turgut Güney getirildi. Güney, Cardtek’i global ölçekli milyar dolarlık bir fintech şirketi haline getirmek istediklerini söylüyor. Başarırlarsa Cardtek’i bir Unicorn olarak göreceğiz. Bu hedef doğrultusunda Amerika, Avrupa, Ortadoğu ve Asya’daki ofislerinde ekiplerinin uluslararası çapta ilklere imza attığını belirten Güney, “Güçlü iş ortaklarımızla uzmanlığımızı lokal beklentiler ve ihtiyaçlara göre tasarlayarak dünyanın dört bir yanına sunuyoruz” diyor. Bu arada, şirkete ortaklık teklifleri de geliyor. “Yeni yatırımcı bulmak bizim için zor değil” diyen Güney, yeni yatırımcının şirkete network’üyle katkıda bulunmasını istediklerini belirtiyor. Turgut Güney ile şirketin bundan sonraki vizyonunu konuştuk.
 
Cardtek’in önümüzdeki döneme ilişkin hedefleri nedir?
Cardtek bugün finans, bankacılık, perakende, akıllı şehircilik ve e-ticaret gibi sektörlerde global trendlerin ilk uygulayıcısı olarak ödeme sistemleri dünyasında rakiplerinden ayrışıyor. 400’e yakın çalışanımızla, 25 ülkede, 150’yi aşkın kurumun çözüm ortağıyız. Cardtek, 16 yılda pek çok global ilke imza atarken Türkiye’de kendi alanında lider finansal teknolojiler şirketi konumuna ulaştı. MV Holding ve Revo Capital’in şirketimize hissedar olmasıyla teknoloji ihraç eden bir Türk fintech şirketi olarak global ölçekteki rakiplerimize kafa tutabilecek finansal desteği de arkamıza almış olduk. Şimdi yeni vizyonumuzu belirledik. Bundan öncesine Cardtek 1.0 diyoruz. Cardtek’i 2.0 ile dünyaya taşımayı planlıyoruz. Yaptığımız projelerle global bir şirketiz aslında. Hedefimiz, ödeme sistemleri dünyasında global listede ilk 10 fintech şirketinden biri olmak.
 
Bu hedefe nasıl ulaşacaksınız?
Bunun için belirli coğrafyalar belirledik. Amerika, Avrupa, Ortadoğu ve Asya’daki ofislerimiz ve yetenekli ekiplerimizle uluslararası çapta ilklere imza atıyoruz. Bu coğrafyalarda farklı stratejilerle oyun planımızı kuruyoruz. Son bir yılda Hindistan’dan Dubai’ye, Kanada’dan pek çok farklı ülkede güçlü adımlarla ilerliyoruz.
 
Türkiye’nin bu oyun planındaki yeri nedir?
Cardtek için Türkiye’de her zaman fırsat var. Çünkü, hızlı gelişen bir ülke. Türkiye’deki yatırımlarımız devam edecek. Şu anda gelirlerimizin yüzde 80’i Türkiye’den, yüzde 20’si yurtdışından geliyor. 2020 yılında ise gelirlerimizin yüzde 51’inin yurtdışından gelmesini planlıyoruz.
 
Türkiye’deki faaliyetlerinizden bahseder misiniz?
Türkiye’de beş farklı işimiz var. En büyük işimiz kart yönetim sistemleri. Kredi kartının banka tarafından müşteriye verilmesinden harcamaların üye işyerinin hesabına geçmesine kadar tüm kart yönetim sistemleri alanında hizmet veriyoruz. Büyük bankaların çoğunda bizim yazılımlarımız kullanılıyor. İkincisini kart yönetim sistemleri üzerine kurgulanan dijital dünya oluşturuyor. Mobil cüzdan, tokenization altyapıları, Passolig’in altyapısı gibi çalışmalarımız var. Üçüncüsü ise kart yönetim sistemleri hizmetlerinin bankalara servis olarak sunulması. Bazı bankaların tüm kart altyapı sistemlerini biz yönetiyoruz. Dördüncüsü ise donanım tarafında. Örneğin, bankaların dışındaki ATM’lerinin ısı ve nem oranı gibi 50 değişik sensörle sağlıklı çalışması konusunda izleme hizmeti veriyoruz. Beşincisi ise İzmir’in toplu ulaşım kartı ‘İzmirimKartı’nın tüm çözümlerini geliştirdik ve hizmeti de biz işletiyoruz.
 
İzmirimKartı’nı başka şehirlere de taşımak istiyor musunuz?
Ulaşımda Türkiye’de yeni bir şehir almak istemiyoruz. Türkiye çok hızlı dijitalleşiyor. Hem özel sektör hem de devlet tarafında farklı fırsatlar ortaya çıkıyor. Ödemeler dünyasında ise dijitalleşmenin yanı sıra oyun düzeni yeniden kuruluyor. Önümüzdeki beş yılda kartlar cüzdandan çıkmayacak. Yerine ne geleceği konusunda hazırlıklıyız. Buna hızlı adapte olmak için kendimizi konumlandırdık.
 
Türkiye’nin yerli ödeme sistemi TROY ile bir projeniz var. Bu konuda bilgi verir misiniz?
Bankaların kartlarını piyasaya sürmeden önce farklı ödeme altyapılarına uygunluğunu test edebilmesini sağlayan çözümümüz Cardtek EMV Analyzer ürünlerimize bu yıl TROY Analyzer’ı da ekledik. Bu ürün sayesinde ve elbette kart platformumuz yapısı nedeniyle müşterilerine TROY kart alternatifi sunmak isteyen ve bizim paketimizi kullanan bankalar, uyum ve sertifikasyon sürecini hızlı tamamlayabiliyor. Bunun yanı sıra e-ticaret ödeme altyapımızı TROY’a uyumlu hale getirdik. E-ticaret ödeme çözümlerinde TROY ödeme yöntemine uyum amacıyla ilgili spesifikasyonlara göre hazırlıklarımızı tamamladık. Bu sayede Cardtek altyapısını kullanan tüm kuruluşların finansal işlem platformları, diğer global şirketlerin ödeme yöntemlerinin yanı sıra TROY kartlarla yapılan e-ticaret ödemelerini de destekler hale geldi.
 
Ödeme sistemleri sektöründe yoğun rekabet var. Farklı olarak ne yapıyorsunuz?
Global ve yerel iş ortaklarımız ilgili pazarlarda var olmamızı sağlayan kritik unsurlar. Bu noktada, bize göre son kritik dönemecimizden teknik detaylara girmeden bahsetmek uygun olur. Dünyanın en büyük chip üreticilerinden NXP, giyilebilir teknolojilerde kullanılmak üzere tasarlanmış, üzerinde çoklu cüzdan taşıyabilen giyilebilir cihazlarda çalışan son ürününü tanıttı. Hemen ardından biz Cardtek olarak üzerinde çalışabilecek ödeme yazılımı konusunda işbirliği anlaşması yapıp dünyada bu üründe ilk otorizasyon alan şirketlerden biri hatta belki ilki olduk. “Yani ne başardınız?” diye soracak olursanız, onlarca kredi kartı veya mobil cüzdanı tek bir çip üzerinde hayatın içinde güvenli kullanıma sunduk. Artık cüzdanınızdaki her şey bir saatin, bilekliğin, yüzüğün veya anahtarlığın üstünde durabilecek.

“Bunu zaten yapıyorlar” diyenlere cevabımız şu. Piyasadaki sonu “… pay” ile biten tüm uygulamalar tek bir sistemle konuşuyor, ya banka ile ya telefon üreticisi ile veya belediye ile. Bizim çözümümüz hepsini tek bir çip üzerinde çalıştırabilen ilk uygulama. Üstelik başlıca iki işletim sistemine uyumlu olarak bunu hemen kullanıma sunmak gibi bir avantaja da sahibiz.  Dubai’de dünyanın ilk ülke çapında kullanılmak üzere tasarlanan ulusal cüzdanının yazılım tedarikçisi olduk .“EmPay” adı verilen bu proje ile su, elektrik, gaz aboneliklerinde, sadakat programlarında, okullarda, restoran zincirlerinde, taksilerde, yurtdışı para transferlerinde ve daha birçok alanda ödemeler, giyilebilir cihazlar üzerinden yapılabilecek şekilde tasarlandı.
 
Hindistan’ın ilk akıllı ulaşım projesini gerçekleştirdiniz. Bu projeyle ilgili bilgi verir misiniz?
Asya’nın Silikon Vadisi olarak bilinen Hindistan’da Türk mühendislerle gerçekleştiğimiz yazılımların tercih edilmesi bizim için bir gurur kaynağı. ‘Axis Bank Rupay Temassız Toplu Taşıma Akıllı Kart’ projesi Hindistan’ın en kalabalık üçüncü şehri Bangolore ve önemli turizm merkezlerinden Kochi’de faaliyete başladı. Bu proje ile kağıt bilet kullanım devri sona ediyor. Tüm ülkeye yayılması planlanan bu sistem, tek bir mobil cüzdan ile hem ulaşım hem de diğer ödeme işlemlerinin yapılmasını sağlıyor. Böylece, tek bir kartla ulaşımdan, alışverişe, e-ticaretten restorana kadar çok farklı ödeme işlemleri yapılabiliyor.
 
Hindistan yurtdışındaki diğer işleriniz için referans olur mu?
Hindistan’daki projemiz özellikle ABD’de bizim için önemli bir referans olacak. Çünkü ABD’li şirketler, Hindistan’dan hem hizmet alıyor hem de birçok Hintli yöneticiyle çalışıyor. Dubai projemiz de ilgi çekiyor. İzmir’in toplu ulaşım kartı ‘İzmirimKartı’nın teknolojik altyapısı da biz geliştirdik. Ancak, yurtdışında İzmir yerine Hindistan ya da Dubai’den bahsettiğimizde daha fazla ilgi çekiyor. Yurtdışında yeni proje fırsatlarının peşindeyiz.
 
Ne tür projeler bunlar?
Örneğin, otomotiv üreticileri ile güvenli mobil ödeme konusunda işbirliği için görüşüyoruz. Benzin, otopark ya da araçlara hizmet veren restoranlar için araçtan ayrılmadan ödeme yapılmasını mümkün kılacak çözümler üzerinde çalışıyoruz. Bunu da arabanın konsolu üzerinden çalışan ve araç markasına özel aplikasyonlar, akıllı telefonlar veya NFC teknolojisinden yararlanarak gerçekleştirme alternatifleri sözkonusu. Böylece, otomotiv üreticilerine araç sahiplerinin onları tercih etmesi için bir sebep daha vermiş oluyoruz. Mayısta ABD’nin Kaliforniya eyaletinde ev sahipliği yaptığımız BayPay Forum’da bu alandaki çözümlerimizi uluslararası arenada paylaşma fırsatı yakaladık. Cardtek, bunlar gibi pek çok projeye imza atarak ülkemizin dijitalleşmede birçok ülkeye öncülük edebilir bilgi birikimi ve tecrübeye sahip olduğunu kanıtlıyor.
 
Körfez’de yeni fırsatlar var mı?
Smart Katar projesinin ödeme sistemleri altyapısıyla ilgileniyoruz. Bunun için özel bir ekip oluşturduk. Katar’da bir de ofis açacağız. Katar 2022’de Dünya Kupası’na hazırlanıyor. Stadyum kart, ulaşım, park yeri otomasyonu, taksi, bisiklet ve araba kiralama gibi birçok alanda ödeme altyapısı konusunda yapılacak çok şey var. Bunlarla ilgileniyoruz tabi ki.