Borsa hâlâ ucuz

0
17

Yıla belirsizliklerle giren piyasaların kaderi 11 Ocak’ta Merkez Bankası’nın fonlama faizlerini yukarı çekmeye başlamasıyla değişti. Hatırlanacağı gibi 8 Kasım’da Trump’ın ABD Başkanı seçilmesiyle gelişmekte olan ülkeler açısından rüzgar terse dönmüştü. 8 Kasım-11 Ocak tarihleri arasında BIST Endeksi yüzde 1,7 oranında yükselirken, 11 Ocak-22 Mayıs tarihleri arasında yüzde 24,1 prim yaptı. 8 Kasım-11 Ocak arasında dolar, TL karşısında yüzde 22,4 prim yaparken, 11 Ocak-22 Mayıs arasında yüzde 7,8 oranında değer kaybetti. 11 Ocak öncesi ile sonrasını, siyah ve beyaz olarak tanımlayan Garanti Yatırım Genel Müdürü Zeki Şen, “Geçen yıl darbe girişimi, Trump etkisi ve terör olayları piyasaları dalgalandırmıştı. Merkez Bankası’nın piyasalara güven veren hamleleriyle algı değişmeye başladı” diyor. Şen’in beyaz senaryo olarak tanımladığı bu dönemde hisseler prim yaparken, bonolar da talep görüyor. Şen ile piyasaların bundan sonraki seyrine ilişkin konuştuk. 
 
BIST endeksinde daha yükseliş potansiyeli var mı?
2016 sonunda yayınladığımız 2017 Strateji Raporu’nda BIST’in çok ucuz olduğunu, önemli bir prim potansiyeli gördüğümüzü belirtmiştik. Sene başından bu yana gördüğümüz güçlü performansa rağmen, borsanın hâlâ ucuz olduğunu düşünüyoruz. 12 ay ileriye dönük F/K oranları da ucuz olduğu görüşünü teyit ediyor. Endeks için 12 aylık hedefimiz 109 bin 500 seviyeleri. Şu anda neredeyse 98 binlere geldik. Yüzde 12 civarında bir prim potansiyeli bulunuyor. Bunu destekleyecek gelişmeler de var. İlk üç aylık şirket kârları iyi geldi, yine bankaların kârları da beklentilerden iyiydi.
 
Bu tabloyu bozacak gelişme öngörüyor musunuz?

Mevcut sıkıntılar dışında yeni bir şey öngörmüyoruz. Enflasyon yüksek olduğu için Merkez Bankası mevcut faiz politikasına devam edecektir. Enflasyonun yıl ortalaması çift haneli olacak ama yılsonu enflasyon beklentimiz yüzde 9 seviyesinde. Enflasyonun düşüşe geçmesiyle Merkez Bankası da likiditeyi rahatlatmaya gidecektir. Bu da hem büyüme hem de şirket ve banka kârlarına olumlu yansıyacaktır. Borsadaki iyimserliğin bir nedeni de bu. Geçtiğimiz dönemde kur yukarı giderken de borsa yükseliyordu. Çünkü, yurtdışında borsalara hâlâ talep var. BIST de bundan payını alıyor. Hisselerin hâlâ ucuz olması ve TL’de görece daha az oynaklık beklentimiz nedeniyle hisse piyasasını olumlu görmeye devam ediyoruz.
 
Dolar için beklentiniz nedir?
Dolar, Trump sonrasında küresel piyasalarda hızla değerlenmişti. Şubat ortasından bu yana ise dolarda yeniden düşüş görmeye başladık. Bu oynaklık TL’yi de etkiledi. Bundan sonraki dönemde de küresel koşullara bağlı olarak TL’de dalgalanma sürecektir. Öte yandan, TL’nin sunduğu cazip getiri potansiyeli nedeniyle, biz her koşulda TL’de kalınması gerektiğini düşünüyoruz.
 
Yurtdışından bu havayı bozacak riskler neler olabilir?
Trump’un azledilmesi gündeme geliyor ama bu hemen olabilecek bir şey değil. Brezilya gibi beklemediğimiz gelişmeler olabilir. Brezilya’da yaşanan yolsuzluk olayları gelişmekte olan ülke sepetinde bulunması nedeniyle Türkiye’yi de etkiledi. Çin’i bir süredir konuşmuyoruz ama piyasalar göz ucuyla bakmaya devam ediyor. Fransa’da Le Pen’in başkan seçilmemesiyle sistemik riskler azaldı. Eylüldeki Almanya seçimleri önemli olacak. 
 
Yatırımcılara portföy öneriniz nedir?
Portföylerde yüzde 35 hisse tutulmasını öneririz. Potansiyeli olan ve iyi seçilmiş hisselere yatırım yapılabilir. Bir miktar mevduat taşınabilir. Yüzde 20 oranında devlet tahvili alınabilir. Ayrıca, özel sektör tahvillerinin getirisi de iyi. Altın ve döviz önermiyoruz. Döviz yatırımı isteyenler eurobond’lara yatırım yapabilir.