Böke: Türkiye’nin borcu 2 ayda, 44 milyar lira daha arttı

0
56

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Selin Sayek Böke, “AKP hükümetinin ülkede sorunları çözmeye dönük adımlar yerine, gerginliği sürekli artırıcı adımlar atmasıyla Türk Lirası’ndaki değer kaybı daha da büyüyor.” değerlendirmesinde bulundu.

Böke, yaptığı yazılı açıklamada, yıl başında 2,91 düzeyindeki dolar kurunun, 9 Kasım 2016 itibarıyla kısa süreli de olsa 3,30 düzeyini aşarak, tarihi bir rekor daha kırdığını belirtti.

Türk Lirası’ndaki değer kaybının hafta boyunca sürdüğünü ve dolar kurunun bu haftayı 3,26 düzeyinde tamamladığını aktaran Böke, sadece 2 ayda artışın 31 kuruşu geçtiğini bildirdi. 

Türk Lirası’ndaki değer kaybının sorumlusunun, ekonomiyi tamamen boşlayan AK Parti iktidarı olduğunu öne süren Böke, “AKP hükümetinin ülkede sorunları çözmeye dönük adımlar yerine, gerginliği sürekli arttırıcı adımlar atmasıyla Türk Lirası’ndaki değer kaybı daha da büyüyor.” ifadesini kullandı. 

Sadece kurlardaki artış nedeniyle Türkiye’nin toplam borcunun 2 ayda, 44 milyar lira daha arttığına dikkati çeken Böke, “Türkiye 2 ay öncesine göre, daha fakir.” değerlendirmesini yaptı.

Hükümetin, gerginliği artırmaktan vazgeçmediğini, hukukun üstünlüğü ve yargının bağımsızlığı yerine, baskıcı ve özgürlükleri hiçe sayan tutumunu sürdürdüğünü iddia eden Böke, açıklamasında şunları kaydetti:
“Ekonomide yaşanan OHAL’in en önemli nedeni de bu. Dış dünyada yaşanan gelişmelere karşı, Türkiye ekonomisini korunaksız ve zayıf bırakan da bu… Bu durumun Türkiye’de yaşayan herkese büyük maliyetleri var. Her 1 kuruşluk değer kaybı, şirketlerimizin yaklaşık 1,8 milyar lira zarar yazmasına yol açıyor. Çare, kurlara gündelik, göstermelik müdahalelerde değil. Çare, bu ateşi yakan ve durmadan besleyen AKP iktidarının, Türkiye’nin hem bugününe hem de geleceğine zarar veren politikalarının acilen son bulmasında. Ülkemizin, hepimizin geleceği için, AKP iktidarını, hiç umudumuz olmasa da, bir kez daha uyarmak zorundayız. Derhal OHAL’i kaldırın, TBMM’yi devre dışı bırakmaktan vazgeçin, başkanlık lafını dahi etmeyin, hukukun üstünlüğünü ve yargının bağımsızlığını sağlayın, demokrasi ve özgürlükler üzerindeki kısıtları kaldırın.”