BMW’nin sanat serüveni

0
118

14-17 Eylül 2017 tarihleri arasında İstanbul Kongre Merkezi ve Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’nda 12. kez gerçekleştirilen Contemporary Istanbul’da sanatseverleri bir “Sanat Otomobili” sürprizi karşıladı. BMW, Güney Afrikalı sanatçı Ester Mahlangu’nun eseri olan 12. BMW Art Car’ı fuarda sergiledi.

Borusan Otomotiv, Türkiye Distribütörü olduğu BMW markası ile 2017 yılında ilk kez Contemporary Istanbul Co-Sponsorluğunu üstleniyor. Fortune Türkiye olarak Borusan Otomotiv BMW Genel Müdürü Ayhan Ölçer ile BMW Art Car projesini, Contemporary İstanbul’a sponsor olma sürecini ve markanın sanata bakışını konuştuk.

BMW Art Car Projesi fikri nasıl doğdu?
BMW Art Car Projesi fikri, ilk kez Fransız yarış pilotu ve koleksiyoner Hervé Poulain tarafından ortaya atıldı. Poulain, bir sanatçıyı davet ederek otomobil kaportasını bir kanvas olarak kullanmasını istediğinde yıl 1975’ti. BMW 3.0 CSL modelini bir sanat eserine dönüştürme görevi Alexander Calder’a verildi. Bir otomobilin görsel sanata bu şekilde aracı olması o zaman için çığır açıcı bir fikirdi. BMW daha sonra Calder’in eserini Le Mans 24 Saat yarışlarında da kullandı.

1976’da proje, aynı BMW modeli üzerinde bu defa Frank Stella ile hayata geçirildi. Takip eden yıllarda da bir BMW geleneği olarak zamanın ruhuna uygun şekilde tekrarlandı. Günümüze gelene kadar Andy Warhol, David Hockney, Jeff Koons gibi birçok önemli modern sanat dehası BMW modelleri üzerinde yeteneklerini konuşturdular.

BMW Art Car modelleri kimi zaman BMW’nin o yıllardaki yarış otomobillerinden, kimi zaman da dönemin ikonlaşmış BMW modellerinden seçildi. 1991 yılında A.R. Penck’in illüstrasyonlarıyla bezediği Z1 modeli sınırlı üretimi modeliyle döneminin özel araçlarından biriydi.

BMW’nin Art Car projesi kapsamında bugüne kadar yaratılan birbirinden estetik otomobiller, 2010’da dünyanın çeşitli yerlerinde sergilenmekte oldukları yerlerden çağırıldılar ve projenin 35. yılı nedeniyle Münih’teki BMW müzesinde 1 yıl boyunca bir arada sergilendiler.

Projenin son aracı, Cao Fei tarafından tasarlanan BMW M6 GT3 ise 31 Mayıs 2017’de ilk defa görücüye çıktı. Bu araç da Kasım 2017’de Macau’da düzenlenecek FIA GT Dünya Kupası’nda yarışacak.
 
Projenin BMW’nin marka değerine nasıl bir katkısı var?
BMW’nin Art Car serisi, farklı BMW modellerinin oldukça kayda değer bir şekilde hayatta kalmasını sağlıyor. Eserlerin tümünü incelediğinizde dönemlerinin tüm trendlerini yansıttıklarını düşünüyorum. Başka hiç bir premium markanın böyle bir koleksiyonu yok. Bu nedenle projeyi çok yaratıcı buluyorum.
 
BMW markası ile Contemporary İstanbul’a co-sponsor olma fikri nasıl gelişti?
CI’a sponsor olma kararımız çok hızlı gelişti. Kamiar Maleki ile tanışıp, yaptığımız ilk toplantı sonrasında bu projenin içinde olmalıyız dedik ve çok da doğru bir karar verdik. Sanata destek olmak, İstanbul’un uluslararası sanat arenasındaki yerinin kalıcı olması için eğer bir katkımız olduysa bundan çok mutluluk duymaktayız.       
 
BMW’nin sanatı ve sanatçıyı destekleyen eylemlerinden bahsedebilir misiniz?

BMW’nin dünya üzerinde sanatı destekleyen bir çok projesi bulunmakta. Ancak bunların içinde en önemli bulduğum BMW Art Journey projesi. Bu proje; araştıran, hayal eden, yeni işler yaratma becerisi olan dünya üzerinde herhangi bir sanatçıyı destekleyebiliyor. Örneğin Art Basel’in yeni sanatçılar bölümünde yer alabilen sanatçılar BMW tarafından desteklenebiliyorlar. Bu kapsamda geçtiğimiz yıllarda, dünyanın farklı bölgelerinde faaliyetini sürdüren Hintli sanatçı Ashta Butail ve Los Angeles’da yaşayan Max Hooper Schneider’i sayabilirim.

Önümüzdeki senelerde Türkiye’deki sanat etkinliklerine destek vermeyi düşünüyor musunuz?
Biliyorsunuz Borusan Holding olarak sanata çok yakın bir grubuz. Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası, Borusan Müzik Evi ve Borusan Contemporary ile her zaman sanatın içinde olmaya çalışıyoruz. Borusan Otomotiv ve BMW olarak da gelecekte de sanattan uzak olmayı düşünmüyoruz.