‘Biz gidersek, Türkiye’de her şey kötüleşir’

0
73

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, istikrarın devamı için AK Parti’nin dimdik iş başında olduğunu göstermek gerektiğini belirterek, “Birilerinin değirmenine su taşımamak için yapılan siyaset mühendisliği veya Türkiye üzerindeki planları bozmak için bizim yeniden iktidar olma mecburiyetimiz var. Biz buna mahkumuz. Biz iktidar olmak zorundayız. Neden? Biz gidersek, Türkiye’de her şey kötüleşir” dedi.
 
Arınç, AK Parti İstanbul İl Danışma Meclisi Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, İstanbul’un Türkiye’nin prototipi olduğunu, aldıkları oy itibarıyla da fevkalade başarılı bir il olarak gördüklerini söyledi.
 
İstanbul’daki başarının Türkiye’deki başarıyı getirdiğini ifade eden Arınç, “Hamdolsun ki başımız hiç öne eğilmedi, her seçimden büyük bir başarıyla çıktık. İstanbul’un sonucu her genel sonucu her zaman gösterdi” diye konuştu.
 
Bülent Arınç, 2002’den bu yana 3 milletvekili seçiminde Türkiye ortalamasının hemen hemen birkaç puan üstünde başarılar kazandıklarını, 2004-2009 ve 2014 mahalli seçimlerinde de başta İstanbul Büyükşehir olmak üzere pek çok ilçede, belediye başkanlıkları, meclis üyelikleri kazandıklarını anlattı.
 
İki önemli referandumda da İstanbul’un “evet” dediğini dile getiren Arınç, bu referandumlardan da başarıyla çıktıklarını kaydetti.
 
Referandum diyebilecekleri en önemli seçimi de 10 Ağustos’ta yaptıklarını söyleyen Arınç, “Anayasamızı 2007’de değiştirdik ve ‘Artık cumhurbaşkanını halk seçecek’ diye karar verdik. Bunun için 7 yıl bekledik ve seçimde, ilk turda değerli Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan, 21 milyonun üzerinde oyla cumhurbaşkanı seçildi, hiçbir itiraz olmadı. Türkiye ilk seçiminde on ikiden vurdu” ifadelerini kullandı.
 
İstanbul’un, bütün imtihanlardan başarıyla çıktığını, her zaman çizginin yukarıya doğru olduğunu aktaran Arınç, en büyük hesapların, hilelerin, dedikoduların, saçma sapan iddiaların İstanbul için yapıldığını söyledi.
 
“Biz gidersek, Türkiye’de her şey kötüleşir”
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, siyasetin seçimle sandıkla mümkün olduğuna, demokrasiyi güçlendiren önemli kararların hilesiz, kansız, entrikasız el değiştirmesiyle alınabildiğine işaret ederek, bunu için gösterilen yöntemin sandığa gitmek olduğunu belirtti.
 
Sınavlardan geçtiklerini ama işlerinin bitmediğini belirten Arınç, konuşmasını şöyle sürdürdü:
 
“Şimdi de 2015’in hemen hemen ilk yarısında çok daha önemli ve dikkatli olmamız gereken bir seçimle karşı karşıyayız. Nedir o? 2015. İster haziranda olsun ister haziranın 3-5 gün önünde olsun. Şimdi birileri kulak kabartacaktır ‘Bu adam ne diyor?’ diye… Olmaz olmaz diye bir şey yok. Olmaz olmaz. Türkiye’de ihtiyaçlar olabilirse biraz önünde, birkaç arkasında bu işler yapılabilir. Dolayısıyla 2015’in Haziran ayının 20’sini hedefleyerek, bu seçimden de başarılı çıkmak zorundayız. İstikrarın devamı, AK Parti’nin dimdik iş başında olduğunu göstermek, birilerinin değirmenine su taşımamak için yapılan siyaset mühendisliği veya Türkiye üzerindeki planları bozmak için yeniden iktidar olma mecburiyetimiz var. Biz buna mahkumuz. Biz iktidar olmak zorundayız. Neden? Biz gidersek, Türkiye’de herşey kötüleşir. 12 yıl bu ülkeyi büyük bir istikrarla maddi anlamda da toplumsal barış anlamında da başarıdan başarıya götüren insanların gitmesi demek, o dönemlere, bir yılı bile geçmeyen koalisyon dönemlerine dönmesiyse buna izin vermeyeceğiz.”
 
Geçmiş hükümetlerin maaş veremediğini, devlet yönetimini tanımadıklarını anlatan Arınç, “Gözünüzü kapatın ve şöyle bir düşünün. 3 aylığına AK Parti ‘ce’ diye iktidardan kaçıverse kime bırakacaksınız, kim hükümet kuracak? Bu bütçeyi kim yönetecek, dış ilişkilerimizi kim götürecek? Bulamazsınız. Keşke AK Parti’den daha iyi birileri olsaydı da ‘Biz kazanamasak da bile onlar kazanır’ deseydik. Bulamazsınız. Keşke bulabilseniz. Allah korusun bazen böyle bir ihtimali aklıma getiriyorum sonra afakanlar içinde uyanıyorum” diye konuştu.
 
“Çok büyük hata yapmazsak millet bizi destekleyecek”
AK Parti’nin bu ülkeyi yönetmeye devam etmesi gerektiğini vurgulayan Arınç, çok büyük hata yapmamaları, verdikleri sözlerden dönmemeleri halinde milletin desteğinin süreceğini anlattı.
 
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, gelecek seçimlerin Türkiye’nin kader seçimi olacağını ifade ederek, 2019’da, bütün seçimlerin bir arada yapılacağını, üç sandığın yan yana konulabileceğini belirtti.
 
Cumhuriyetin 100. yılının kutlanacağı 2023’e ilişkin hedefleri bulunduğunu kaydeden Arınç, “Bir insanın hedefi kendi boyu kadar olmaz. Ufuklar kadar olur. Ufka bakarsınız, görebileceğiniz en son nokta sizin hedefiniz olmalı” dedi.
 
Katılımcılara Ömer Seyfettin’in “Kızı Elma” ve “Diyet” kitaplarını okumalarını tavsiye eden Arınç, “Hedeflerimiz; 2023. Dur artık 2023’te. Durmuyor Tayyip Erdoğan ‘2053’ diyor. 2053’te bari dur ‘2071’ diyor. Birisi İstanbul’un fethi o bir hedef, birisi Malazgirt o bir hedef. İnsan hedefiyle ufkuyla yaşar” ifadelerini kullandı.
 
Türkiye’nin 12 yılda istikrara kavuştuğunu anlatan Arınç, kendilerinden önceki üç partili koalisyonda 38 bakanın 20’sinin “devlet bakanı” olduğunu belirterek, “Gübre fabrikasından sorumlu devlet bakanı vardı. Ziraat Bankası’ndan, Yapı Kredi’den sorumlu devlet bakanı vardı. Hepsinin kırmızı, plakası makam arabası vardı” şeklinde konuştu.
 
“Siyasete itibar kazandırdık”
Bugünün en önemli hastalığının unutkanlık olduğunu dile getiren Arınç, 12 sene önce siyasetin yıprandığını, milletvekillerinin rozetleriyle sokağa çıkamaz hale geldiğini, milletin siyasetten soğuduğunu söyledi. Arınç, “Biz siyaseti ayağa kaldırdık, siyasete itibar kazandırdık. Demokrasinin temeli de siyasettir. Siyasetin kalbi de Türkiye Büyük Millet Meclisi’dir” ifadelerini kullandı.
 
Türkiye’nin IMF’ye borç verme noktasına geldiğini, dünyanın dört bir yanındaki mazlum ve mağdurlara yardım ettiğini anlatan Arınç, 1,5 milyonu bulan Suriyeli sığınmacıya 3 yıldan beri 5 milyar dolar masraf eden Türkiye’nin, geçmişte olsaydı 5 kuruş para bulamayacağını anlattı.