Baykal meclis başkanlığı için oy kullanmayacak

0
33

CHP milletvekillerince Meclis Başkanlığı’na aday gösterilen TBMM Geçici Başkanı ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal, hukuki bir engel bulunmamasına rağmen etik problem anlayışı, siyasi tereddüt ortaya çıkmaması için yarınki oturumda oy kullanmayacağını, ancak Meclisi yöneteceğini söyledi.
 
Antalya Gazeteciler Cemiyeti’ni ziyaretinde basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Deniz Baykal, 7 Haziran seçimlerinden sonra siyasal hareketlenmenin giderek hızlandığını söyledi. Hareketliliğin yarın TBMM başkanlık seçimi ve başkanlık divanının oluşmasıyla devam edeceğini kaydeden Baykal, yemin edemeyen birkaç milletvekilinin de yemin etmesiyle seçimlerin amacına ulaşmış olacağını söyledi.
 
EN ERKEN DOĞMUŞ ÜYE
Bu sürecin kritik bir aşamasında olduklarını kaydeden Baykal, bu çalışmalar sırasında kendisinin de ‘en yaşlı üye’ sıfatıyla geçici başkanlık görevini üstlendiğini aktardı. Baykal, ‘en yaşlı üye’ tanımlamasını ‘Seçilmiş milletvekilleri arasında en erken doğmuş üye’ diye ifade etmeyi tercih ederken, üstlendiği bu görevi bir onur olarak gördüğünü dile getirdi.
 
İKİ BOYUTLU TARTIŞMA
Mecliste seçimlerin yapılacağı oturumları da geçici başkan olarak yöneteceğini kaydeden Baykal, şunları söyledi:
 
“Ben de hem adayım, hem geçici başkanım, hem de milletvekili olarak TBMM başkanlık seçimine bir aday olarak yarınki toplantıda ben de oy isteyeceğim. Bu çok sık görülen bir tablo değil. Hem geçici başkan, hem aday olma tablosu bazı sorunların doğmasına neden oldu. Konunun iki boyutu var. Aday olan geçici başkanın oturumu yönetmemesi konusu, öbürü de aday olan geçici başkanın seçimde milletvekili sıfatıyla oy kullanıp kullanmaması. Geçici başkanların kalıcı başkanlığa aday olması durumu çok sık rastlanan bir durum değil.”
 
İNCELEMEDEN ÇIKAN SONUÇ
Hem Meclis içinden hem de dışardan yaptırdığı hukuki inceleme sonucunda TBMM’de eski İstanbul Milletvekili ve Devlet Bakanı Süleyman Arif Emre’nin böyle bir girişimiyle karşılaştıklarını aktaran Baykal, Emre’nin geçici başkan olduğu Mecliste başkan adayı olduğunu ve oturumu da onun yönettiğini söyledi. Buna kimsenin itirazı olmadığını, hiçbir tartışma yaşanmadığını dile getiren Baykal, “Çok az ol aldı sayın Emre ve daha sonraki oturumlarda başkanlıktan çekildi” dedi.
 
OTURUMU YÖNETECEK
Uygulama olarak geçici başkan olan bir başkan adayının oturumu yönettiğine dair örnek bulunmasına rağmen yasa ve iç tüzükte durumu aydınlatacak bir düzenleme bulunmadığını aktaran Baykal, “‘Oturumu yönetir’ diye bir hüküm de yok ‘Yönetemez’ diye de bir hüküm yok. ‘Oy kullanabilir’ diye bir hüküm de yok ‘oy kullanamaz’ diye de bir hüküm de yok” dedi. Bu tablo içinde geçici başkanın aday olması halinde oturumu yönetmesine engel olacak ne hukuki ne de siyasi ne de teamülden kaynaklanan bir örnek olduğunun altını çizen Baykal, konuşmasına şöyle devam etti:
 
“Oturumu aday olan geçici başkanın yönetebileceği hususunda hiçbir tartışma işareti gözükmüyor. Çünkü bu bir görev olarak, yaşımdan dolayı, Anayasa tarafından verilmiştir ve yaşanan süreçle ilgisi de yoktur. Oy sayım ve tasnifi hiçbir şekilde meclis geçici başkanının müdahil olduğu bir çalışma değil. Kimlerin oyu sayıp, tasnif edip, rapora bağlayacağı kurayla belirlenir. Kurayı da başkanın seçme zorunluluğu yoktur. Oturumu yönetmede, geçici başkanın bu çalışma sırasında muhtemel etkisi, yönlendirmesi söz konusu olamayacağı için hem hukuki, hem siyasi değerlendirme açısından hem de geçmiş uygulama açısından sorun görünmüyor.”
 
TURLARDA OYLAMAYA KATILMAYACAK
Bu nedenle oturumu kendisinin yöneteceğini belirten Baykal, oy verme konusunda yapılan hukuki araştırmalarda başkanın oy kullanmayacağıyla ilgili düzenleme olmadığını açıkladı. Meclis başkanın oy kullanamamasına ilişkin düzenlemenin seçilmiş başkana yönelik olduğunu kaydeden Baykal, “Geçici olarak görevlendirilen başkanın oy kullanmayacağına ilişkin herhangi bir ifade yoktur. Pekala geçici başkan görevi başkan vekiline devreder, iner ve aşağıdan oyunu kullanır. Buna engel bir durum da yoktur” diye konuştu. Ancak Baykal, tablo böyle olmasına rağmen meclis başkanlık seçimlerinde oy kullanmayacağını açıkladı. Baykal, “Meclisi yöneteceğim ama turlar sırasında oy kullanmayacağım” dedi.
 
‘BİR OYLA KAYBEDERSEM HELAL OLSUN DİYORUM’
TBMM başkanının belirleneceği oturumu yönetmenin kendisinde yarattığı mutluluk duygusu ve onurunu kullanmayacağı bir oy karşılığında feda etmeye niyeti olmadığını dile getiren Baykal, “Bu bir oydan çok daha fazlasıdır” dedi. Baykal, seçimleri 1 oyla kaybetmesi halinde ise hissedeceği duyguları “Olabilir hiç önemli değil. ‘Helal olsun’ diyorum. Hiçbir şekilde bu konuda gözüm arkada değil. O oyun peşinde değilim” diye anlattı.
 
YILMAZ’IN İSTİFASI GEREKMİYOR
Baykal, Ak Parti’nin meclis başkanı adayı Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz’a ilişkin bir istifa sürecinin yaşanıp yaşanmaması gerektiğine ilişkin sorusu üzerine buna ilişkin yasalarda ve hukukta bir düzenleme olmadığını söyledi. Baykal bundan sonrası için bakanların meclis başkanlığına adaylıkları konusunda istifa edip etmeyeceğinin iç tüzükte düzenlenmesi gerektiğini savundu.
 
KOALİSYON AYRI BAŞKANLIK AYRI
Deniz Baykal, kendisinin adaylığının oluşturulacak olası koalisyonla ilişkilendirilmesine ilişkin değerlendirmelere ise net bir şekilde “Hayır” yanıtını verdi. Baykal, “Hükümetle ilgili hiçbir somut ilerleme yoktur. Peşrev çalışmaları yapılmaktadır. Esasa yönelik hiçbir çalışma yoktur” dedi. Hükümetin kurulması ve meclis başkanlık seçimlerinin birbirinden ayrı dinamikleri olduğunun altını çizen Baykal, bu ikisinin birbirinden ayrı olduğunu kaydetti.
 
‘TEZGAH KURULURSA ÇOK ŞAŞIRIRIM’
Baykal, meclis başkanlığı seçimlerinde Ak Parti içinden 60 milletvekilinin HDP adayı Dengir Mir Mehmet Fırat’a destek vererek son iki tura Ak Parti adayı Yılmaz ve Fırat’ı bırakacağına yönelik iddialara ise “7 Haziran’dan sonra siyaset yeni bir noktaya geldi. Kurnazlıklar, oyunlar, tuzaklar, arkadan dolanıp açmaza alma çabaları prim yapmıyor. İtibar görmüyor” dedi. Bunun siyasi liderler tarafından da anlaşıldığını gördüğünü kaydeden Baykal, “Bu tip taktik, ters çapraz bağlantılar kurarak farklı sonuçlar elde etme gibi kamuoyunun güvenini sarsacak, partilerin güvenilirliğini sorgulatacak davranışların ortaya çıkacağına hiç ihtimal vermiyorum. Arkadan dolanma, oyun, tezgah. Bunlar artık yok. Böyle bir şey beklemiyorum. Çok şaşırırım. Öyle bir yaklaşımın siyasi şartlarını hiç görmedim” diye konuştu.
 
TABLOYU SİNDERECEĞİZ
Benzer şekilde milletvekili transferlerinin de gündeme geldiğini, ancak itibar görmediğini, kimsenin meşgul olmadığını kaydeden Baykal, “‘Şu kadar eksik var.’ Kimse ‘Kumar borcu olmayan arıyoruz’ falan demedi. Bunlar güzel şeyler. Gereğini yapacağız. Bunda da bir hayır vardır canım. Bozmaya çalışmayacağız” dedi. Bunun kendisinin başından bu yana savunduğu düşünceler olduğunu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la gerçekleştirdiği görüşmenin özünün de bu olduğunu aktaran Baykal, “İçimize sindireceğiz, götüreceğiz. Yeni bir siyaset anlayışına ihtiyaç olduğu, koalisyonunun içtenlikle denenmesi gerektiği, ‘hemen erken seçime gidelim’ arayışının doğru olmadığı, içimize sindirip işletmeyi denememiz gerektiği” diye konuştu.
 
CUMHURBAŞKANLIĞINA GİDEN YOL MU?
Deniz Baykal, meclis başkanlığının 2019’da olası cumhurbaşkanlığı adaylığının ön hazırlığı olup olmadığına ilişkin bir soruya ise “Onu bırakalım bir tarafa. Böyle bir şey mümkün değil” diye karşılık verdi. Ancak seçimlerden sonra ortaya çıkacak parlamentonun çok zorlu bir parlamento olacağını belirten Baykal, “İşler bir düzen kurmanın çok güç olacağı, başarılamazsa tekrar bir erken seçimin ortaya çıkacağı ve böyle bir parlamentoda belli bir birikim sahibi herkesin görev yapmasının bir ihtiyaç olduğu kanaatindeyim. Bu parlamentonun bir seçime tekrar gidebileceği, parlamentonun çok güç kararlar almak zorunda olacağı, tek parti rahatlığının kalmayacağını görmüştük” diye konuştu.
 
İNCE DEMOKRASİ ÇAĞI
Bu çalkantılar ve dalgalanmalar içinde kimin nereye hangi görevle geleceğinin belli olmayacağını, kendisine meclis başkanlığı sorumluluğunun birdenbire düştüğünü anlatan Baykal, “Önemli olan Türkiye’nin çalkantılı süreci işleyen bir demokrasiye dönüştürmesidir. Demokrasiye yeni bir aşama kazandırması. Buna ben ince demokrasi diyorum. İnce demokrasiye mecbur olduğumuz bir dönem. Şimdi ince demokrasi çağı geldi” dedi.