Baskı uzmanı büyük oynuyor

0
81

2000’li yılların başında biraz şüpheyle bakılan dijital baskı teknolojisine olan talep tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de hızla arttı. Yatırım ve birim maliyetinin düşmesi, hız, çeşitlik gibi avantajlar sayesinde dijital baskı giderek yaygınlaştı. Teknolojinin ilerlemesine paralel olarak baskı kalitesinin de artmasıyla birlikte baskı profesyonelleri dijital baskıya giderek daha fazla güven duydu.

Ancak yavaşlayan ekonomi, süregelen sosyal-politik gerilimler ve dalgalanan kurun etkisiyle pazarda yaşanan sorunlar ciddi bir daralmayı beraberinde getirdi. Türkiye’de dijital baskı teknolojileri pazarı International Data Corporation (IDC) verilerine göre 2016’da 200 milyon dolar oldu. Dijital baskı pazarı yüzde 29,7 oranında küçüldü. Değer kaybeden Türk Lirası, hem özel sektör hem de kamu sektöründeki yavaşlamalar pazar üzerindeki olumsuz etkilerini sürdürdü. Geçen yıllara kıyasla yüksek hacimli proje sayısı azaldı, KOBİ’ler alımlarını siyasi ve ekonomik belirsizlikler nedeniyle iptal etti, erteledi veya daha küçük hacimli projeleri tercih etti. Özellikle mono lazer pazarı adetsel olarak yüzde 41,1 küçüldü ve en kötü performansı gösteren kategori oldu. Küçülme daha çok küçük ofis, ev ofis ve KOBİ tarafındaki kullanıcıların tercih ettiği giriş seviyesi ürünlerde yaşandı. Siyasi-ekonomik gelişmeler, Türkiye pazarında fiyatları da etkiliyor. Üreticilerin gelişmeleri ve son kullanıcı reaksiyonlarını yakından takip ederek, ona göre fiyat ve pazarlama stratejilerini belirliyor.
 
PAZARIN GÜÇLÜ OYUNCULARINDAN Tokyo merkezli Konica Minolta’nın dünya çapında 35 ülkede ofisi bulunuyor. Şirket fotokopi makineleri, lazer yazıcılar, çok fonksiyonlu çevre birimleri ve dijital baskı sistemleri konusunda uzman. 2012’de Türkiye distribütörü olan Transteknik Teknoloji A.Ş.’yi satın alarak pazara giren Konica Minolta, 1970 yılında kurulan Transteknik ile uzun yıllara dayanan bir işbirliğine sahipti ve Türkiye’de pek çok bilişim teknolojileri ve ofis otomasyon sistemleri üreticisinin temsilciliğini yapıyordu. Şirket, 1970 yılında Türkiye pazarını ilk fotokopi makinesiyle tanıştırdı.

2012’deki satın alma operasyonu Türkiye pazarında Konica Minolta’nın daha fazla öne çıkması için fırsat yarattı. Şirketin başına Toshiyuki Yamada atandı. Yamada, Japonya’daki Sophia Üniversitesi Ekonomi Bölümü’nden mezun. Konica Minolta’ya 1999 yılında katıldı. Uzun yıllar Asya-Pasifik Orta Doğu Bölgesi ile ilgilendi. Türkiye’den önce 2007-2012 yılları arasında Almanya’da çalıştı. Türkiye’ye 2012 yılında başkan yardımcısı olarak geldi. 2013 yılından itibaren de Konica Minolta Türkiye Ülke Başkanı olarak görev yapıyor.
Yamada, Konica Minolta’nın ofis araç gereçleri, endüstriyel kullanım için optik sistemler ve tanı görüntüleme sistemi dahil olmak üzere farklı iş kollarındaki stratejisinin detaylarını paylaşırken oldukça heyecanlı. Türkiye pazarını yakından tanıyor. Türk tüketicisinin alışkanlıklarını çok iyi analiz etmiş. İlk dikkat çektiği konu, dijital baskı pazarında Türkiye’de halen geleneksel yöntemlerin kullanılıyor olması. Müşterilerin dijital baskı çalışmaları konusunda çok iyi hizmet alamadıkları ve pazardaki markaların sundukları servisin beklenenin altında olduğu üzerinde duruyor. “Artık her şeyi dijitalde okuyoruz; yazıcıyı daha az kullanıyoruz ve kağıt maliyeti düşüyor. Peki bu size olumsuz yönde yansıyor mu” sorusunu Yamada farklı bir açıdan cevaplıyor: “Kağıt kullanımının düştüğü ve dijitalleşmenin arttığı algısı gerek bireysel gerek kurumsal alanda kısmen doğru olsa da, internetin yarattığı içerik patlaması da, özellikle medya olarak kağıt tercih eden geniş kitleler üzerinde kağıda basma talebini artırıyor” diyor. Teknolojik gelişmeler bilgi üretimini ve bilgiye olan ihtiyacı artırırken bir yandan da baskı miktarlarının da hâlâ yüksek seviyelerde kalmasına sebep oluyor. Özellikle işyerlerinde kullanılacak belgeler, formlar, faturalar için baskı alınıyor; bireysel anlamda kitap ve diğer uzun metinlerin basılı kaynaklardan okunma alışkanlığı devam ediyor. Bu açıdan da kağıt tüketim miktarları düşünülen ölçüde düşmüyor.

Konica Minolta’nın Türkiye yapılanması İstanbul’daki merkezin yanı sıra Antalya, Ankara ve Bursa’daki ofislerle genişliyor. Şirketin 130’un üzerinde çalışan var. Dokuz farklı sektörde hizmet veriliyor. İş teknolojileri, ölçüm cihazları, medikal, optik, endüstriyel inkjet, OLED aydınlatma, performans malzemeleri ve planetaryum uzman olduğu alanlar. Şirketin Konica Minolta Sensing Ölçüm Çözümleri 2016 yılında hizmet vermeye başladı. İş teknolojileri birimi, fotokopi cihazları, yazıcılar ve dokümantasyon çözümlerini kapsarken, Sensing cihazları; plastik, otomotiv ve boya sanayi için çözümler üretiyor. Şirket iş modellerini bayilerle paylaşıyor. Bayilere, müşteri odaklı hareket etmek, maliyet yönetimi, mobil baskı gibi konuların yanı sıra proaktif servislerle ilgili bilgiler veriyor.

Konica Minolta Grubu’nun asıl işi görüntüleme teknolojileri üzerine. Bu konu üzerine yıllar süren Ar-Ge çalışmaları sonucunda bir dizi ileri patentli teknoloji geliştirilmiş. Ofis ekipmanları, optik bileşenler, tıbbi görüntüleme ürünleri ve ölçüm cihazları alanlarında uzmanlık devam ettirilmiş. Yamada, “Konica Minolta olarak bir yandan daha fazla büyüme elde etmek için, kendi ana teknolojimizin avantajından yararlanarak yeni iş alanlarına girmek üzere girişimde bulunuyoruz. Öte yandan mevcut iş alanlarını ve faaliyetlerimizi genişletmek için de çalışıyoruz” diyor.

Şirketin teknolojik stratejisi üç temel politikaya dayanıyor. Ana teknolojileri birleştirerek ve daha ileri taşıyarak yeni değer yaratmak, orta vadeli çevre planı hedeflerine ulaşmak için teknolojik gelişmeyi teşvik etmek ve Ar-Ge kapasitesini dünyanın en yüksek kalite standartlarına çıkarmak. Grup genelindeki teknolojik stratejiyle birlikte, malzeme, optik, nano-imalat ve görüntüleme olmak üzere dört iş alanında 12 ana teknoloji belirlenmiş durumda. Özellikle, fotosentez maddeler, lensler ve film üretimindeki uzun yıllara dayanan tecrübeler sonucunda, organik maddeler sentez teknolojisi, optik tasarım teknolojisi ve film yapımı ve kaplama teknolojileriyle kaplama yoluyla yapılan dünyanın ilk organik ışık yayan diyot (OLED) aydınlatması geliştirilmiş.
Yamada stratejilerini anlatırken birkaç detayın altını çiziyor. Özellikle KOBİ’lere daha akıllı iş operasyonları sağlayarak, süreç verimliliklerini artırmaya yönelik projelerden bahsediyor. 3D yazıcı pazarının, özellikle endüstriyel segmentte yapılan çalışmalarla yeni sektörlerle büyüyerek ivme kazanacağını dile getiriyor ve şöyle devam ediyor: “3D yazıcı pazarı, Türkiye için umut verici bir pazar. Yaygın kullanım olgunluğuna erişmesi için zamana ihtiyaç var.”

Yamada’nın Türkiye’de fırsat gördüğü alanlardan biri de tekstil. Bu alandaki dijitalleşmenin ve baskı pazarının hacimsel olarak büyüyeceğini söylüyor. Konica Minolta inkjet tekstil baskı sistemleri için İtalya’da tüm Avrupa bölgesinden sorumlu olan özel bir partnerlerinin bulunduğu bilgisini paylaşıyor. Türkiye pazarında ürün sayısının artmasıyla birlikte destek ve bakım merkezlerinin kurulacağını söylüyor ve ekliyor: “Türkiye’deki tekstil endüstrisi pazarının potansiyelinin farkındayız.” Özellikle inkjet teknolojisindeki gelişmeler, dijital baskının iç mekan dekorasyon gibi yeni alanlara da adapte edilmesini sağlıyor. Geniş format dijital baskı çok farklı sektörlere entegre olmuş durumda. Yamada, bardaktan tişörte uzanan geniş baskı kulvarında Konica Minolta’nın teknolojik çözümleriyle öne çıkacağına ve fark yaratacağına inanıyor. 2012’den beri yüzde 130’un üzerinde büyüdüklerini söyleyen genç yönetici “2016 yılında tüm olumsuzluklara rağmen büyüme hedeflerimizde gerilemedik ama büyümedik de” diyor.
 
2017’DE PAZARA YENİ ÜRÜNLER SUNMAYA hazırlanan Konica Minolta adına Yamada, 2016’da Türkiye pazarındaki gelişmeler ve kurdaki dalgalanmalardan dolayı şirketlerin 2017 ve sonrasında daha dikkatli ve daha sıkı pazarlıklarla yatırım yapacağına dikkat çekiyor. Tabii şirketin pazarlamadaki adımları da bu yönde olacak. Yamada, çok fonksiyonlu yazıcı pazarında cirosal büyümede “kutu satışı” adı verilen adet odaklı yaklaşımın yerini, toplam çözüm, uygulama ve yazılım destekli tam çözüm paketlerinin alacağına değiniyor.

2017 yılında pazara yeni ürünler sunulacak. Bunlardan biri de akıllı ve çok işlevli yazıcılar yani MFP’ler olacak. Yamada, “Yazıcılar artık BT ekipmanı olarak değerlendirilecek. BT entegrasyonları, bulut çözümleri, kişiselleştirme, müşteri BT altyapısına tam entegrasyon gibi özellikler devreye girecek” diyor. Konica Minolta’nın sektöre katkısı sadece geliştirdiği teknolojiyle sınırlı değil. Matbaa sektörünü de geliştirmeye yönelik çalışmaları var. Şirket 2013 yılında Marmara Üniversitesi Teknik Eğitim Fakültesi, Matbaa Eğitimi Bölümü’nde ürünlerini öğrencilerin kullanımına sunmak üzere Konica Minolta Teknoloji Laboratuvarı’nı açtı. Yamada, Türkiye’de matbaa sektörünün gelişmesinin, bu alanda iyi eğitim almış, ileri teknoloji ürünlerini kullanabilen personel ve yöneticilerin sayısının artmasıyla mümkün olabileceğine inanıyor. Tekstilden ambalaja, elektronik aletlerden duvar kağıdına, otomobillerin gösterge panellerine kadar tüm alanlarda basım üretim teknolojisi kullanılıyor. Türkiye’de yaklaşık 15 bin civarında irili ufaklı matbaa var. Sektörün önemli sayıda eğitimli elaman ihtiyacı bulunuyor. Yamada, “Matbaalarda artık eğitimli eleman olmak zorunda, çünkü çok hızlı gelişen teknolojiye kolay adapte olabilmek için bunun eğitimini almış olmak gerek” diyor.

Konica Minolta yeni trendleri de izliyor. Yamada, “Yeni dönemde yazıcılar server olarak da kullanılacak” diyor. Bu alandaki istikrarlı büyüme ve yenilikler şirketin orta vadeli stratejileri üzerinde etkili. Bir diğer trendin ise dijital baskı teknolojileri pazarındaki oyuncuların BT sektörüne geçmesi olduğunu söylüyor Yamada. Konica Minolta’nın da bu alanda olacağı ve bir BT şirketi olarak sektörde iz bırakacağının altını çiziyor. Bu konuda ne kadar iddialı olduklarını ise “Business Inovation Center -BIC” ile açıklıyor. BT hizmetlerinin geliştirilmesi için açılan BIC’ler, Konica Minolta’nın kuluçka merkezleri. Dünyada beş büyük bölgede kurulmuş. Dünyanın en iyi laboratuvarlarında en iyi teknolojinin geliştirilmesi için çalışılıyor. Özellikle California ve Singapur’daki BIC’ler uzmanlıklarını kanıtlamış. İnovasyon merkezlerinde eğitimler veriliyor. Endüstri liderleriyle fikir alışverişi yapılıyor.

Tabii tüm bunların Türkiye pazarına yansımaları da büyük olacak görünüyor. Konica Minolta’nın 2017 ve sonrasında Türkiye’de de bilişim teknolojileri ile ilgili yazılımları ürün portföyüne dahil edecek, yeni yatırımlarla beraber pazara yeni ürünler sunacak. Büyümenin hedeflendiği matbaa, kurumsal baskı merkezleri, dijital baskı merkezleri, kopya merkezleri gibi profesyonellere hitap eden alanlar ise baskı teknolojilerini öne çıkaracağı diğer alanlar.

Stratejinin diğer bacağında ise müşteri ilişkileri ve call-centerlar var. Yamada, Türkiye’de pazardaki güçlerini müşteri ilişkileriyle yeniden dizayn edilen süreçlerin iyileştirilmesi olarak anlatıyor ve şöyle devam ediyor: “Müşteriyi merkeze koyduk. Ofislerindeki ürün daha arıza işareti vermeden, sistem bizi uyarıyor. Call-center çalışanlarımız aracılığıyla anında müdahale ediyoruz. Böylece işletmeler arızaların giderilmesi için günlerce beklemiyor, iş kaybı yaşamıyorlar.” Konica Minolta olarak belirlenen altı çalışma prensibini ise cümlelerine ekliyor: “Açık ve dürüst, müşteri odaklı, yenilikçi, tutkulu, kapsayıcı, işbirlikçi ve hesap verebilir olmak… Amacımız, herkes için daha iyi bir geleceğe katkıda bulunacak fikirlere şekil vererek, müşterilerimizin ihtiyaçlarını kendi bakış açılarından anlamak ve işlerinde karşılaştıkları zorlukları çözüm üretmek için onların ne düşündüklerini önceden bilmek.”
 
Global 3D yazıcı pazarı projeksiyonu
Yıl       Büyüklük (Milyar dolar)
2015    5,9
2020    21
2025    49
 
Dünya dijital baskı ve 3D pazarı
-2016 yılında dünya genelinde dijital baskı makineleri kullanım miktarı 230 bin adet.
-2016 toplam dijital baskı pazarının perakende değeri 117 milyar dolar.
-2018 yılında toplam 2,3 milyon adet 3D cihaz piyasada olacak.
-500 dolar altındaki küçük modeller evlerde dijital baskı amaçlı kullanılacak.
-2018 yılında fiyatı bin dolar altındaki 3D yazıcı modelleri pazarın yaklaşık yüzde 30’unu oluşturacak.
Kaynak: Signgraphic -2016
 
Türkiye’de yazıcı ve baskı pazarı
-2016’da yüzde 29,7 küçüldü. 190 bin 918 adet seviyesine geriledi.
-Mürekkepli yazıcı pazarı, adetsel olarak yüzde 17,5 geriledi.
-Mono lazer pazarı adetsel olarak yüzde 41,1 küçüldü. (En kötü performansı gösteren kategori)
-Renkli lazer segmentinde adetsel olarak yüzde 7,8 daralma yaşandı.
-A3 lazer pazarı yüzde 4,9 küçüldü ama en iyi performans gösteren pazarlardan biri oldu. Kaynak: IDC-2016