AWS Türkiye’ye üsleniyor

0
122

Jeff Bezos’un Amazon’un kurucusu olarak tanınmışlığı biliniyor ancak konu web servisleri tarafına gelince eşini daha fazla anmak gerekiyor. Financial Times’taki bir köşe yazısında yer alana kadar, seyahate çıktığında Bezos’un günlük olarak alması gereken hapların çoraplarının içine yerleştirildiği “iş modelini” bilen yoktu. Böylece Bezos her gün yeni çoraplarını giyerken haplarını da karıştırmadan almayı başarıyordu. Bu model, Amazon Web Services’in (AWS) yaptığı işi anlatmak için Amazon’un kendisinden daha iyi bir başlangıç noktası oluşturabilir.

İstanbul’un tarihine imzasını atmış olan Maçka Oteli’nin yeni hali St.Regis’teki etkileyici toplantı odasında Amazon Web Services Türkiye Ülke Müdürü Murat Yanar ile görüşme ile, Bezos’un masa alacak parası olmadığı için evden getirdiği kapıyı ayakların üzerine yerleştirip masa yaparak kurduğu Amazon arasında bağlantı kurmak daha da zor. Amazon Web Services’i, -Amazon’un üç faaliyet alanından biri de olsa- nevi şahsına münhasır bir yapı olarak değerlendirmekte yarar var.

Bunun çarpıcı bir işareti, AWS ile ilgili her konuya hakim olan Yanar’ın Amazon’daki “okuma alışkanlığı” konusu ile ilgili soruda topu Matt Lambert’a atması. Lambert, toplantıların öncesinde altı sayfalık kağıda basılı doküman okuma alışkanlığının sürdüğünü söylüyor. Fortune daha önce bu uzunluğun konuya odaklanmayı sağlayacak şekilde belirlendiğini ve Bezos’un bu odaklanmayı sağlayamayanlara karşı çok sert olabildiğini yazmıştı. Lambert buna “kağıda basılı bir şeye erişimde sorun yaşanmamasını” ekliyor. Kağıdın “always on” ya da sürekli açık bir mecra olması, AWS ile Amazon’u buluşturan bir nokta. AWS için de servis sürekliliği aynı derecede önemli.

Diğer bir önemli bağlantı noktası, Amazon içinde kimsenin seyahatlerinde “business class” uçmaması. Lambert bunu “her sent’i müşteri için harcamaya öncelik veren iş modeli” ile açıklıyor. Bu AWS açısından da önemli bir öncelik. AWS’nin kurulduğu 2006’dan bu yana servislerinde 50 kere fiyat indirmiş olması, donanım fiyatlarındaki düşüş ve sağlanan ölçeğin yanısıra bu felsefenin de bir sonucu.

Sineğin yağını çıkarmak, 2014’ü 90 milyar dolarlık ciro ile kapatan Amazon’un düşük kâr marjlı işi için lüksten çok bir zorunluluk. 2015 sonu itibariyle şirket 106 milyar dolara ulaştığında da bu kuralın değişmesi beklenmiyor.

Amazon’un üç ana iş kolundan biri olan AWS, ciro olarak şimdilik düşük bir noktada bulunsa da kârlılık açısından daha yukarıda yer alması ile dikkat çekiyor. Amazon.com’un da dahil olduğu ve 14 ülkede 280 milyon kullanıcısı olan perakende işi ve üçüncü parti satıcılara Amazon’un dağıtım ve lojistik hizmetlerini sunma işinin yanında şirketin üçüncü faaliyet alanını oluşturan AWS’nin performansını ölçmek, Amazon’un 2015 başından itibaren finansal sonuçlarını açıklaması sayesinde mümkün oluyor.

Üçüncü çeyrek sonuçları itibariyle AWS’nin geliri 2,09 milyar dolara ulaşırken gelir artışı da yıllık yüzde 78 düzeyinde gerçekleşmiş durumda. Yanar, “AWS bu sene 12 aylık döneme bakıldığı zaman 8 milyar dolarlık bir şirket olacak. İşletme marjımız da (faaliyet kârı) üçüncü çeyrekte yüzde 25” diyor. Yüzde 78’lik büyüme rakamı ile birlikte düşünüldüğünde bu mütevazı bir değerlendirme.

Ancak AWS’nin Amazon ile ilişkisi, rakamların ötesinde bir avantaj sağlıyor. Amazon.com çok büyük bir e-ticaret sitesi ve bunu çalıştırabilmek için çok büyük bir teknik desteğe ihtiyaç var. Özel günlerde ve geçen ay bir daha deneyimlendiği gibi Noel ya da yılbaşı zamanı özellikle artan bir trafik ortaya çıkıyor. Yanar, “Bu trafiğin etkisi altında sitenin hiç kesintisiz çalışabilmesini sağlamak çok önemli ve bu böyle de çalışıyor. Uzun yıllar boyunca bu deneyimi yaşayan Amazon çalışanları, veri merkezleri ve çok büyük teknik operasyonları idare etmek konusunda bir avantaj sağlamış” diyor.
Bu süreç, AWS’nin hem güçlü yanına hem de ortaya çıkış hikayesine işaret ediyor. Bu birikimin farkına varan Amazon, daha sonra “Bu birikimi nasıl değerlendiririz” sorusuna yanıt ararken AWS’nin iş modeline ulaşılmış. Bu iş modeli, AWS’nin internet üzerinden sağladığı servislerle hem uygulama geliştiricilerin hem şirketlerin Amazon servislerini güvenli ve ölçeklenebilir bir şekilde kullanmalarını sağlamaya dayanıyor.

Türkiye’de Amazon Web Services Türkiye Web Pazarlama ve Tanıtım Hizmetleri Limited Şirketi unvanıyla kurulup faaliyete başlayan şirket, adından da anlaşılacağı gibi öncelikle bulut üzerindeki iş modelinin pazarlama ve tanıtımını yapacak. Daha ayrıntılı olarak bakıldığında, ofisin amacı, Türkiye’de hızla benimsenen bulut bilişiminin büyümesine hem destek vermek hem de bu büyüyen pazara yakından temas etmek. Şirketin İstanbul ofisi start-up tipi şirketlerden ülkenin en eski ve en köklü işletmelerine kadar Türkiye’de birçok kuruluşun AWS Cloud’a geçişine destek verecek. Ofis, müşterilerin AWS ile kendi ortam ve yerel dillerinde doğrudan temasa geçebilmesi için, müşteri yöneticileri, çözüm mimarları, iş ortağı yöneticileri, destek personeli ve diğer farklı fonksiyonlara sahip olacak.

Yanar, müşteri profillerinin yelpazenin tamamını kapsadığına işaret ediyor. AWS’nin daha Türkiye ofisi açılmadan gerçekleşen uygulamaları bu konuda açık bir gösterge oluşturuyor. Arçelik, Bahçeşehir Koleji, Digiturk, Gamegos, Harvard Business Review Türkiye, Pegasus Hava Yolları, Peak Games, Siberalem ve Vestel’in uygulamaları sadece Türkiye’nin etkin şirketleri arasında görülen kabule işaret etmekle kalmayarak sektör ve uygulama çeşitliliğini de ortaya koyuyor. Elektronik, eğitim, oyun, medya ve yayıncılık ile ulaştırma alanlarındaki önde gelen şirketlerin AWS üzerinden gerçekleştirdiği uygulamalar, geniş bir kullanım alanını da ifade ediyor.

Büyük bir dönüşümün hız kazanarak sürdüğü bulut ekonomisi ve web uygulamaları alanında bu tür bir ofisin açılması, geçmiştekine göre çok farklı bir etki yaratmaya aday. Şirketlerin özel sektöre pazarlama yapmak için İstanbul’a ve kamuda aynı etkiyi yaratmak için Ankara’ya ofis açması alışılmadık bir şey değil. Günümüzde şirket üst yönetimlerinin dijital dönüşümü önemli bir gereklilik olarak algılamaya başlaması ancak gerek stratejinin gerekse de atılması gereken adımlar dizisinin belirlenmesi konularında zayıf kalması bu tür bir ofisin anlamını farklı bir noktaya taşıyor. Veri güvenliği ile sınırlı kalan bulut ekonomisi tartışmalarının gerçek zeminine taşınması için bu tür bir ofis ampirik örneklemelerle kilidi açabilecek bir etki yaratabilir. Sahada oluşan örneklerin aktarılması ile el yordamıyla ilerlemeyi sağlayacak ampirik yöntem, eksik olan stratejiyi belirleme noktasına ulaşmada önemli rol oynayabilir.

Accenture’un 2014 yılı CEO araştırması Türk CEO’ların belirli alanlarda düşündükleri ve söyledikleri ile global mevkidaşlarının önüne geçtiği bir tabloyu ortaya koyuyor. Bunlardan en dikkat çekeni verimliliği artırma konusunda dijital teknolojilerin oynayacağı düşünülen rol. Global CEO’lar arasında bunun önemini ifade edenlerin oranı yüzde 69 iken Türkiye’de bu oran yüzde 86. Düşen hızlı büyüme temposunun yeniden yükselmesini sağlamanın şirketler için hayatta kalma koşulunu oluşturması ve bu konuda çare yaratmaya odaklanılması, Türkiye’de dijital dönüşümün bunun aracı olarak algılanmasını kolaylaştırıyor.

Elektronik ticaret, Türk CEO’ların globale sekiz puan fark attığı bir diğer alanı oluştururken, bunun nakit akışına sağladığı katkının ve maliyet avantajı ile kâr marjının iyileştirilmesine yaptığı katkının ikna nedeni olduğuna şüphe yok. Sosyal medya konusunda iki puan (42’ye karşı 44) ve makineler arası iletişim (M2M) alanında üç puan fark atmalarına neden olan, Türkiye’de yaraya merhem arayan Türk CEO’ların ortaya çıkan örneklerden daha hızlı etkilendiğini gösteriyor. Fortune Türkiye’nin CEO ve CIO networkünde ortaya çıkan bildirim ise, yönetim kurulu odalarının büyük bölümünde uzun vadede işlerin kontrolden çıkmasını engelleyecek kararları almanın üzerinde en fazla kafa yorulan -ve kaygılanılan- konu olduğu şeklinde.

AWS’nin cephaneliğinde ikna gücü yüksek olan büyük miktarda mühimmat bulunuyor. Bunların Türkiye pazarında ulaştığı çeşitlilik, yerel etkinin oluşmasını da kolaylaştıracağa benziyor.

Yanar, örnekler konusunda konuşmaya “Vestel akıllı televizyonlarına yazılım güncellemeleri yapmak için kullanıyor servisimizi. Arçelik Dünya Kupası’ndan önce Fan Cloud adlı bir uygulamayı AWS üzerinde geliştirdi” diyerek başlıyor. Bu iki büyük oyuncusu arasındaki rekabet sayesinde beyaz -ve kahverengi- eşya alanında global rekabet gücünü elde eden Türkiye’nin, ülke içinde satış kanalında münhasır bayilik sistemine dayanan rekabeti buluta taşıyarak “level” atlamasının kapısı açılmışa benziyor. Şirketlerin içinde bu teknolojik imkanın işe etkisi ile değerlendirilmeye başlamış olması, bu yargıyı destekliyor.

“AWS, Akıllı TV’lerimiz için sunduğu arka uç teknolojiler ile 24 ülkedeki müşterilerimize gelişmiş bir eğlence deneyimi sağlamamıza yardımcı oluyor” diyen Arçelik Takım Lideri Hürriyet Keskin, “Bulutun talebe dayalı doğası, inovasyonlarımızı daha hızlı gerçekleştirerek müşterilerimize yeni uygulamaları ulaştırma süremizi yarı yarıya azalttı” diyor. Keskin, ofisin etkisinin yeni teknolojileri müşteriye ulaştırma süresini azaltma noktasında ortaya çıkmasını bekliyor.

Maliyetleri azaltmak, pazara sürüm süresi ile müşteri deneyimini iyileştirmek ve inovasyonu artırmak için AWS’ten yararlanan Vestel’den Program Müdürü Gürcan Aktaş, “AWS üzerinde çalışan Akıllı TV portalımız dünya çapında 30 ülkedeki müşterilerimize hizmet veriyor” diyor. Aktaş, AWS’nin yerel ofisinden beklediği etkiyi de bilgi teknolojisi maliyetlerini düşürmek ve dünyanın dört bir yanındaki müşterilerine verdikleri hizmetin kalitesini artırmak olarak ifade ediyor.

Bu ayrıntıların üzerindeki boya kazındığında altından global rekabet gücü çıkıyor. Bu konudaki başarı, uzun süredir 10 global marka yaratma hedefini dile getiren Türkiye’nin makus kaderini değiştirecek kaldıraç olabilir.