Aras Kargo’da kartlar yeniden dağıtıldı

0
137

Austrian Post 2006’da halka açıldı. Şu anda Viyana Borsası’nda işlem gören ve ATX’in de parçası. Özelleşmeyle birlikte, Austrian Post coğrafi varlığını Avusturya’nın dışına taşıdı. Bölgede halen 10’dan fazla ülkede paket ve belge taşımacılığı konusunda faaliyet gösteriyor. Austrian Post; bakım ve altyapı geliştirme faaliyetlerine her yıl 100 milyon euro’yu aşan yatırım yapıyor. Mevcut iş alanlarına yaptığı yatırımlara ek olarak, Austrian Post, özellikle paket taşımacılığı alanında olmak üzere, mevcut coğrafi varlığının ötesine geçen ve birleşme ve satın alma yoluyla gerçekleşecek büyüme fırsatlarını da araştırıyor ve yakından takip ediyor. Bu tip yatırımlar için belirlediği kilit ülkelerden biri de Türkiye oldu.
 
Gelişmeler de böyle başladı…
Celal Aras’ın 1979 yılında kurduğu Aras Kargo, Türkiye’nin büyük lojistik ve taşımacılık şirketlerinden biri olarak dikkat çekiyordu. Şubat 2008’de vefat eden Celal Aras’ın yerine geçen kızı Evrim Aras, İş Girişim’in 2011’de Aras Kargo’nun yüzde 20 ortağı olmasıyla yeni bir süreci başlattı. 2013 yılına gelindiğinde “Yabancı ortakla ilerleyeceğiz ve onların globaldeki tecrübesinden yararlanacağız” diyen Evrim Aras, Austrian Post’un İş Girişim’e ait yüzde 20 hisseyi ve Aras Kargo’ya ait yüzde 5 hisseyi satın almasıyla şirketi yeni sürece hazırladı. 2016’da Evrim Aras ile kardeşi Baran Aras arasındaki yönetimsel fikir ayrılıkları, Barış Baran Aras’ın, “Hissemizi satalım ve şirketten çıkalım” anlayışı ve Evrim Aras’ın ise “Yüzde 25 hisseyi geri alalım” tartışması, işi başka bir boyuta taşıdı. Gelinen süreç şirkete kayyum atanmasıyla sonuçlandı. İsviçre mahkemelerinde süren tahkim davası, şirketin uzun süre  yönetimsiz kalmasına neden oldu. Kargo sektörünün tek kadın CEO’su olarak dikkat çeken Evrim Aras, “Zor günlerden geçtik, hep birlikte Nirvana’ya ulaştık” dediği günlerden bugün şirketin yüzde 25 hissedarı olarak sessizliğini koruyor.

Aras Kargo’nun son durumu ve gelecek planlarında neler olduğuyla ilgili olarak Fortune’a görüşlerini aktaran Austrian Post CEO’su Georg Pölzl, yeni yönetim olarak şirketin geleceğine yönelik yatırımları keşfetmeye ve bu yönde kararlar almaya istekli olduklarını vurguluyor. CEO Pölzl’un planlarında Aras Kargo’nun Türkiye’de faaliyet gösteren en büyük Asyalı e-perakendecilik şirketlerinden birinin teslimat ortağı olacak olmasının önemi büyük.
 
 
Türkiye’de Aras Kargo ile başlayan serüveniniz ve bugünkü yönetim süreciyle ilgili bilgi son durumu özetler misiniz?
Austrian Post, 2013’te İş Girişim’den (yüzde 20) ve Aras ailesinden (yüzde 5) hisse satın alarak Aras Kargo sermayesine yüzde 25 ortak oldu.  O dönemde akdedilen sözleşme ile tanınan alım opsiyonu sayesinde Austrian Post, Aras Kargo’daki pay sahipliği oranını yüzde 50 artırma olanağına sahip oldu. Austrian Post, 2016’da bu alım opsiyonunu geçerli bir şekilde kullandı. Ancak ne yazık ki Evrim Aras, Austrian Post’la yapılan sözleşmeyi tanımamaya karar verdi. Bu nedenle, Evrim Aras’ın alım opsiyonunun varlığına karşı aldığı pozisyon, Austrian Post ve geri kalan hissedarlar arasında bir anlaşmazlığa yol açtı. Ortaya çıkan bu anlaşmazlık sürecinde, Evrim Aras, hisse alım fiyatını artırmak amacıyla şirketin yönetimini bloke etmeye çalıştı. Yönetim Kurulu’nun yeniden seçilmesini engelledi.

Yönetim Kurulu’nun yokluğundan ötürü şirketin yönetilemez bir hale gelmesi nedeniyle, şirketin günlük yönetimiyle ilgilenmek ve müşteri ve çalışanlarına karşı yükümlülüklerini yerine getirmek için Mayıs 2017’de 4. Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından kaçınılmaz olarak şirkete, beş kişilik bir kayyım heyeti atandı.
Kayyım Heyeti de bu yıl Haziran ayı başında, Hikmet Nuri Bulduk’u Aras Kargo’ya Genel Müdürü olarak atadı. Ancak, her ne kadar Evrim Aras’ın engellemeleri sebebiyle şu anda imkan olmasa da nihayetinde yönetim kurulunun seçilmesi pay sahiplerinin yetkisinde olduğundan kayyım heyeti geçici bir çözümdür. Biz, bu süre zarfında, şartları göz önünde bulundurduğumuzda, yönetimin kayyım heyetine emanet edildiğini kabul ediyoruz. Özellikle Evrim Aras’ın yönetimine kıyasla; şirketin ve müşteriler ile çalışanlar da dahil olmak üzere diğer paydaşların refahının tekrar ön plana alınmasından dolayı mutluyuz. Yeni yönetimin şirketin geleceğine yönelik yatırımları keşfetmeye ve bu yönde kararlar almaya istekli olduğunu duymaktan da memnunuz. Yönetimi bu planlarında destekleyeceğiz ve faaliyetlerini yakından izleyeceğiz ve takip edeceğiz.
 
Aras Kargo adına 2017 sonuna kadar gerçekleştirmeyi planladığınız yatırımlar neler? Otomasyon teknolojileri, nitelikli personel imkanlarının oluşturulması konularında neler planlıyorsunuz? Genç bir sektör olan kargo, kurye ve lojistik hizmetleri serbest piyasa ekonomisine geçişin ardından ivme kazandı. 2018 yılında ne kadar kişiye istihdam sağlayacaksınız?
Bu şirkete girerken birincil hedefimiz, Aras Kargo’nun geleceğine güçlü bir şekilde yatırım yapmaktı. Fakat daha önce belirtildiği üzere, Evrim Aras’ın yönetimi bloke etmesinin bir sonucu olarak, şirketin son bir buçuk yıldır içinde bulunduğu yönetimsel sıkıntılardan ötürü, Aras Kargo’nun yatırımlarında belli bir gecikme söz konusu oldu. Acil yatırımların çoğu konveyör teknolojisine (yani aktarma merkezi süreçlerinin otomasyonuna), bilgi teknolojilerine ve gönderici ve alıcı taraflarındaki müşteri çözümlerine ilişkin olacaktır. Her şeyden önce, bu yatırımları tanımlamak ve pay sahipleriyle uyum içinde icra etmek, kayyım heyetinin ve şirketin yeni yönetiminin sorumluluğunda. Austrian Post olarak, bu alanlarda önemli bir tecrübeye sahibiz ve sektörün en çok gelecek vaadeden fırsatlarına yatırım yapılması için şirkete tüm desteğimizi sunacağız. Önümüzdeki yıl Aras Kargo’nun 12 binden fazla kişiye istihdam sağlamasını bekliyoruz.
 
Türkiye’nin stratejik coğrafi konumunu nedeniyle ülke sınırlarından transit olarak geçen yaklaşık 600 milyar dolarlık bir mal sirkülasyonu bulunuyor. Bu ticaret hacminin getirdiği lojistik gelirlerde Aras Kargo’nun ekonomiye katkısı nedir?
Aras Kargo, Türk lojistik sektöründe ağırlıklı olarak yerli yapıya sahip olan bir oyuncu. Buna ek olarak, lojistiğin katma değerinin, özellikle son aşamada yüksek olduğuna inanıyoruz. Aras Kargo, olağanüstü iş yoğunluğu ve saha genişliği nedeniyle Türkiye’de eşsiz bir pozisyona sahip. Şirketin gelecek yıllarda – uluslararası alanda da – üzerine daha da eğilmesi gereken  kuvvetli olduğu alan budur. Aras Kargo’nun Türkiye’de faaliyet gösteren en büyük Asyalı e-perakendecilik şirketlerinden birinin teslimat ortağı olacak olmasıyla bu yönde ilk adımlar atılmıştır. Önümüzdeki yıllarda uluslararası e-ticaret yerel e-ticaretten daha da fazla artacağı için, şirketin özel olarak odaklanacağı alanlardan biri de bu olacak.
 
Türkiye’de posta sektörüne halen “devlet tekeli” anlayışının  hakim olması sizi nasıl etkiliyor? Uluslararası standartlarda rekabet edebilme koşullarını sizce Türkiye ne kadar yerine getiriyor?
Türkiye’deki standartların Austrian Post’un faaliyet gösterdiği başka coğrafyalardan çok farklı olmadığını düşünüyoruz. Ancak evrensel posta hizmetlerine ilişkin ücretler, Türkiye’deki posta hizmetlerini -yurtdışı gönderiler de dahil olmak üzere- daha pahalı hale getiriyor. Bu da Türkiye’yi uluslararası zeminde dezavantajlı hale sokuyor. Türkiye’de faaliyet gösteren bir kargo şirketi olarak Aras Kargo, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) tarafından verilen ve şirkete Türkiye içerisinde evrensel posta hizmeti sağlamasına izin veren bir evrensel posta hizmeti yetki belgesine sahiptir. Evrensel posta hizmeti sağlayıcısı olan Aras Kargo, evrensel posta hizmetine tabi satışlarının yüzde 2.35’i tutarında idareye ödeme yapmakla yükümlüdür.  Uluslararası standartlara kıyasla bu ücret oldukça sıra dışıdır ve Türkiye’deki posta hizmetlerini olduğundan daha pahalı hale getiriyor. Diğer yandan, yetkili makamlar tarafından posta hizmetlerine ilişkin düzenlemeyi uluslararası standartlarla uyumlu hale getirmek için sağlam bir çabanın da mevcut olduğu düşüncesindeyiz.
 
Hızla büyüyen ve gelişen e-ticaret konusunda toplam perakende satışların yüzde 5’ ine sahip olan e-ticaretin 2020 yılına kadar ikiye katlanacağı öngörülüyor. Kargo sektörü, e-ticaretin alt grubu olarak görülen sanal mağazacılık alanında büyük yatırımlar yapıyor. Bu konuda Aras Kargo’nun planlarında  neler var? E-ticaret konusunda nasıl bir yapılanmanız var ya da olacak?
Bu öngörüye katılıyoruz. Sektöre tam kapasite katkıda bulunacağı arzu edilen sürekliliğe henüz erişmemiş olsa da, e-ticaret kesin olarak sektör için en büyük fırsattır. Avrupa’da ve gelişmekte olan ekonomilerde 2025 itibariyle e-perakendeciliğin toplam perakende hizmetleri içerisinde yüzde 30’a kadar yükselen bir paya sahip olabileceği tahmin ediliyor.  Bu nedenle, 2020 itibariyle Türkiye’de yüzde 10 bir e-perakendecilik payına kesinlikle erişilebilir. Kargo firmalarının bu yeni akımdan  faydalanmada karşılaşacakları  esas zorluk, büyük e-ticaret platformlarına ve onların müşterilerine, kesintisiz ve kusursuz müşteri deneyimi sunan hatasız çözümler sunabilme yetisi olacaktır.

Avusturya’da ve faaliyet gösterdiğimiz  diğer  Orta ve Doğu Avrupa ülkelerinde, alıcıya ve göndericiye sunduğumuz hizmetlerimizin elverişliliğini olağanüstü seviyede artıran çözüm uygulamalarında ciddi tecrübeye sahibiz. Bunları yazılım uygulamamızın, yeniden yönlendirme ve alternatif emanet seçenekleri, aktarma sürelerindeki iyileştirme, kolay iade çözümleri ve hizmetlerimizin ve personelimizin yüksek güvenilirliği ve cana yakınlığı olarak özetleyebiliriz. Sonuç olarak, e-ticaret deneyimi, e-mağazadan çıkış yapmakla bitmemekte ve e-satın almanın teslimat ve iade öğelerini de kapsamakta. Aras Kargo, bu yöndeki hizmetlerin gerçekleştirecek imkana sahip. Biz Aras Kargo’nun bu yönde hizmetlerini daha da geliştireceğinden ve iyileştireceğinden ve Türkiye’deki e-perakende şirketlerinin bir numaralı ortağı olacağından kesin olarak eminiz.
 
Taşımacılık sektörü adına Türkiye’nin 2018 projeksiyonundan nasıl bir tablo sizce görünüyor? Bu değerlendirmeyi hem ülke hem de Austrian Post- Aras Kargo adına yapar mısınız?
E-perakendecilik pazarının büyümesi dolayısıyla, sektördeki ciddi hacim büyümesi önümüzdeki yıla da yansıyacak. Sektördeki liderlerden biri olan Aras Kargo’nun bu büyümeden iki haneli hacim artışı ile yararlanmasını bekliyoruz. Daha önce de belirttiğimiz gibi, Aras Kargo’nun bu büyümeyi yönetebilmek için bazı önemli yatırımlar yapması gerekecek. Bu yatırımların,  işletmedeki derin bilgi birikimimizi ve uzmanlığımızı göz önüne alarak, profesyonel şekilde ve hızlıca uygulanacağından şüphemiz yok. Buna paralel olarak, şirketi olağan bir kurumsal yapıya geri getirmek için, Aras Kargo’nun pay sahipleri  düzeyindeki anlaşmazlığını çözmeyi umuyoruz. Son olarak; istikrarlı bir makroekonomik gelişme bekliyoruz ve dileğimiz yatırımların fiyatını makul bir noktada tutan güçlü bir Türk Lirası.