44 milyar dolarlık coşku

0
48

Gelişmekte olan ülkeler, yılın ilk altı ayındaki para girişi ile nefes aldı. Uluslararası Finans Enstitüsü’nün (IIF) verilerine göre sene başından haziran ortasına kadar olan dönemde gelişmekte olan ekonomilerin tahvil ve hisse senetlerine 44,2 milyar dolar tutarında para girişi yaşandı. Gelişmekte olan ülke borsaları yüzde 20’lerin üzerinde değer artışları yaşadı. Türkiye’de ise BIST 100 Endeksi tüm zamanların rekorunu kırarak 100 binli seviyeleri test etti. BIST 30 hisseleri yüzde 28 oranında değer kazandı.

IIF verilerine göre, yılbaşından bu yana Türk tahvil piyasalarına 1 milyar 970 milyon dolar, hisse senetlerine ise 2 milyar 681 milyon dolar olmak üzere toplamda 4 milyar 651 milyon dolarlık yabancı girişi gerçekleşti. Yeni para girişi piyasalarda iyimserliği artırırken önümüzdeki döneme ilişkin beklentileri de güçlendirdi. İlk yarıdaki büyük çıkış dalgası sonrasında akla ilk gelen sorulardan biri de fon akışının ve buna bağlı olarak piyasalardaki canlılığın daha ne kadar süreceği yönünde.

Odea Bank Ekonomik Araştırma ve Stratejik Planlama Grup Müdürü Erkan Dernek, önümüzdeki dönem için jeopolitik belirsizliklerin sermaye akımlarında dalgalanmalara yol açabilecek olsa da gelişmekte olan ekonomilerin büyüme ve politika görünümlerinin seyrine bağlı girişlerin devam edebileceğini belirtiyor. Dernek şöyle devam ediyor: “Bu dönemde gelişmiş ekonomilerin para politikalarındaki sıkılaştırma eğiliminin gelişmekte olan ekonomilere doğru olan fon akışlarını etkileyebileceğini ve bu yüzden yatırımcıların daha seçici davranarak yüksek büyüme ve düşük enflasyon patikası yolunda güven verebilecek gelişmekte olan ülkeleri daha çok tercih edeceklerini düşünüyoruz.”
 
Gelişmekte olan ülkelere olan portföy akımının 2017 yılında 250 milyar dolara yakın bir seviyede gerçekleşmesi bekleniyor. Bu beklentinin altında yatan nedenleri sıralayan IşıkFX Araştırma Uzmanı Selim Önay ise, nedenlerden ilkinin küresel ekonomilerin birçok riski atlatmış durumda olması ve Brexit ile başlayan süreçte Trump’ın ABD Başkanı olması ve Avrupa’da politik risklerin geride kalması olarak değerlendiriyor. Diğer bir nedenin ise piyasada oluşan likidite bolluğundan kaynaklandığını belirtiyor.

Yılsonuna kadar dolar/TL ve euro/TL hedef fiyatlarıyla ilgili beklentilerini değerlendiren Erkan Dernek, “Yılın ikinci yarısında Dolar/TL kurunun ortalamada 3,55 civarında seyredeceğini öngörüyoruz. Euro/TL’nin ise 4 civarında seyredebileceğini, yılın son çeyreğindeki Avrupa Merkez Bankası kararları ve Almanya seçimleri sonrasında 4,10 civarına kadar da yükselebileceğini düşünüyoruz.” diyor. BIST100’ün döviz fiyatlamasından yıl içerisinde biraz daha ayrışacağına değinen Selim Önay ise, “Önümüzdeki önemli seviyeler 103 ve 106 bin olarak gözükmekte. Endeksin bu seviyeleri yıl içerisinde göreceğini ve ufak bir düzeltme hareketi ile yılı 100 bin seviyelerine yakın seviyelerde kapatabileceğini düşünüyoruz” diyor.

Sonuç olarak gelişmeler gösteriyor ki Türkiye’ye ve gelişmekte olan ülkelere 2017 yılında fon akışı devam edecek. Hızlı fiyat hareketlerine bağlı olarak piyasalarda dalgalanmalar yaşansa da coşkunun süreceği gözleniyor.